Kısa bir aradan sonra yeniden buluşmak keyif verici. Geçtiğimiz kısa süre içerisinde hem dünyada, hem de ülkemizde çok önemli gelişmeler yaşandı. Ülkemizdeki yerel seçimler ve hemen arkasından Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı seçimi uzun süre gündemimizi meşgul etti. Özellikle ülkemizdeki süreci bir de Halkla İlişkiler ve Reklam çalışmaları açısından değerlendirmek istiyorum. Öncelikle Yerel Seçimlerde kullanılan seçim mecralarına bakacak olursak geleneksel mecraların (yazılı, görsel basın ve radyo-tv yayıncılığı) yoğun kullanılmasına karşı sosyal medyayı etkin şekilde kullanan adayların ciddi oranda bunun yararını gördüğünü söyleyebiliriz. Özellikle bu bağlamda Lefkoşa Belediye Başkanı Sn. Harman’cının kampanyasının oldukça dikkat çekici olduğunu düşünüyorum. Sosyal medyanın iki yönlü iletişime açık olması, ülkemizde özellikle akıllı telefonlarla kolaylaşan internet ve sosyal medya kullanımının yüksek olması gibi etkenler bu mecraya yatırım yapmanın doğru olduğunun altını çizen faktörler arasında yer alıyor. Kampanya süresince yapılan çalışmanın ve sosyal medyanın ciddiye alınarak kullanılmış olması önemli bir başarı nedenidir. Kullanılan her söyleme özel tasarım yapılmış olması, doğaçlama çekilen fotoğrafların bile önceden seçilen format üzerinden çalışılması, seçilen sloganın her çalışmayla yeniden hatırlatılması gibi faktörler harcanan çabayı açıkça ortaya koymaktadır. Seçimi kazandıran faktörün sosyal medya kullanımıyla olan doğrudan ilişkisini ispat etmek pek mümkün olmasa da ben önemli bir katkı sağladığı görüşündeyim. Medya araçlarının kişiselleşmeye doğru hızlıca yol aldığı bu zamanda kitlesel mecraların tek başına yeterli olmayacağı açık bir şekilde ortadır.Planlı çalışmalar yapıp kişilere bire bir ulaşan adayların kendini ifade etme konusunda her zaman bir adım önde olacağını düşünüyorum. Herkese mutlu bir hafta sonu diliyorum.
Pazarlama ve Reklamcılık Dünyasından Haberler... GOOGLE’ı deviren marka Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance, teknoloji sektöründe faaliyet gösteren dünyanın en değerli ilk beş markasını açıkladı. 2014 Bahar aylarında New York’ta açıklanan “Dünyanın En Değerli 500 Markası” listesini şöyle: Araştırmaya göre geçen yıl 8. sırada bulunan Apple, sahip olduğu 70,6 milyar dolar marka değeri ile teknoloji devi Google’ı geride bırakarak dünyanın en değerli markası konumuna gelmiş bulunuyor. Apple’ın sahip olduğu 70,6 milyar dolarlık marka değeri Brand Finance’in bugüne kadar ölçtüğü en yüksek marka değeri olma özelliğini de taşıyor. Brand Finance CEO’su David Haigh, fikri ve sınaî hakların marka değeri üzerindeki etkisini anlayabilmek için Apple’ın muhteşem bir örnek olduğunu söylüyor. Apple’ın açık ara önde olduğu listede en değerli 5 teknoloji markasının tamamının ABD menşeli olması ise dikkat çekiyor: 1 - Apple - ABD - $70.6 milyar (Marka Değeri)