Almanya Başbakanı Angela Merkel, Federal Meclis'te AB ve Türkiye arasında planlanan anlaşmanın ayrıntılarına ilişkin bir hükümet açıklaması yaptı. Mülteci krizi konusunda Türkiye'ye yeni yardımların aktarılmasının mümkün olduğunu belirten Merkel, söz verilen 3 milyar euro dışında Ankara'ya talep ettiği ek mali yardımın yerine getirilebileceğini kaydetti.
Avrupa Birliği'nin de yeni yardımlar için hazır olduğunu kaydeden Merkel, paranın okul, barınak ve tıbbi yardım gibi anlamlı projelere aktarılmasının belirleyici olduğunu söyledi.
Özellikle koalisyonun küçük ortağı Hristiyan Sosyal Birlik'ten (CSU) gelen sert eleştirilere ilişkin olarak da mülteci anlaşmasına destek isteyen Merkel, "Mülteci krizinin çözümüne ilişkin müzakerelerde belirleyici bir noktadayız" diye konuştu.
Merkel, Ankara ile yapılan işbirliğinin, Türkiye'deki basın özgürlüğünün durumu ya da Kürt meselesine ilişkin politikaları onayladıkları anlamına gelmediğini de sözlerine ekledi. Türk vatandaşları için istenen vize muafiyetinin koşullara bağlı olduğunu vurgulayan Merkel, "Koşulların tam anlamıyla bağlı kalınmasını garanti altına alacağız" dedi.
"Üyelik gündemde değil"
Merkel, Türkiye'nin AB üyeliğinin de gündemde olmadığını dile getirdi. Türkiye'nin yeni fasıl açılmasını istediğine işaret eden Merkel, müzakerelerin "ucu açık" yürütüldüğünü, ayrıca düşünce ve basın özgürlüğü gibi ilkelerden asla taviz verilmeyeceğini kaydetti. Merkel, geri gönderilecek kişilerin ihtiyaçlarının karşılanması konusunda da Avrupa'nın hassas olduğunu belirtti.
Şu anda Türkiye'de yaklaşık 2 milyon 700 bin Suriyeli bulunduğuna dikkat çekerek Türkiye'nin mülteci politikasını öven Merkel, AB'nin toplam 500 milyon nüfuslu 28 ülkesinin ise gelen mültecileri güçlükle paylaştığını söyledi.
Muhalefetten tepki
Ancak muhalefet partileri Merkel'in açıkladığı Türkiye planına tepki gösterdi. Sol Parti'nin Meclis Grup Başkanı Dietmar Bartsch, yapılan anlaşmanın "ikiyüzlü" olduğunu belirterek bu projenin başarısızlıkla karşı karşıya olduğunu savundu.
"Basın özgürlüğünü yok eden ve gazetecilere hapse attıran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şartlarını AB'ye dikte ettiğini" belirten Bartsch, "İnsan hakları hiçbir zaman ve hiçbir yerde müzakere masasına konamak" dedi. Yeşiller Meclis Grup Başkanı Anton Hofreiter da Avrupa'nın değerlerine ihanet ettiğini söyledi.
Türkiye'ye karşı yukarıdan ve burnu büyük bir tutum sergilenmemesi konusunda uyaran Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann da öte yandan Erdoğan'ın düşünce ve basın özgürlüğüne yönelik tutumunu eleştirdi.
Koalisyonun küçük ortağı CSU Genel Sekreteri Andreas Scheuer ise AB ve Türkiye arasındaki anlaşmanın etkili olacağına ilişkin büyük kuşkuları olduğunu söyledi. Vize kolaylığına ilişkin müzakerelerin yaz aylarına kadar tamamlanacağından da emin olmadığını belirten Scheuer, Merkel'in Balkan güzergahını kapatması gerektiğini savundu.