İşte açıklama;
Girne Koruma Çevre Planı’nda yer alan “Yeşil Alanı Geliştirme İlkeleri” kapsamındaki plana göre batıda mağraların bulunduğu alandan doğuda koruma alanı sınırına kadar uzanan ve Dome Otel’in içinde bulunduğu K1 nolu haritada K olarak isimlendirilen kıyı şeridi alanda, yapılaşmanın yer almayacağı ve yeşil alan olarak geliştirileceği öngörülüyor. Bu alanda Dome Otel binası hariç mevcut binaların yıkılması halinde yerine bina yapılmaması da öngörülüyor.
Plana göre “yeşil alan” olarak belirlenmiş ve Girne Belediyesi’nce rekreasyon amaçlı kullanıma açılması beklenen yer herhangi bir ihale komisyonu olmaksızın özel bir şahsa kiralandı. Kiralanan bu yer bir planlama bölgesi içerisinde olduğu için “Şehir Planlama Dairesi”nden onay almak zorunda. Aksi takdirde herhangi bir gelişme veya yapı
yapılamaz.
Şu an dava süreci devam etmekte olan mevzubahis yerdeki inşaat ilgili belediye tarafından mühürlenmesine rağmen, yine aynı belediye beton dökümüne izin vermiş ya da göz yummuştur.
Nasıl olur da Girne’nin göbeğinde “Şehir Planlama Dairesi”nden onay almadan üstüne üstlük mühürlenmiş bir inşaata beton dökümü gerçekleştirilebilir?
Girne Çevre Koruma Planı’nın ilgili maddesi net bir dille, tartışmaya mahal bırakmaksızın diyor ki
“Yeşil alan” olarak belirlenen yerlerde yıkılan herhangi bir yapı varsa yerine yeni bir bina yapılamaz!
Bu plan ciddiye alınıp uygulanmayacaksa neden yapıldı?
Bu planı görmezden gelip ‘ben yaptım oldu’ demenin hukuksal zeminde bir karşılığı yokmudur?
Yetkililerin dikkatine Girne katlediliyor, kamunun vicdanı sızlıyor…
Şehir Plancıları Odası
Yönetim Kurulu (a)
Başkan
Merter Refikoğlu