Meslektaşa Tedavi: Obezitede İğne Tedavisiyle 1 Ayda 10 Kilo Verdi

İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Alihan Oral, çalıştığı hastanenin başhekimi Dr. Öğr. Üyesi Cem Başaran'a uyguladığı 'obezitede iğne tedavisi' ile 1 ayda 10 kilo verdirdi.

İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Alihan Oral, çalıştığı hastanenin başhekimi Dr. Öğr. Üyesi Cem Başaran'a uyguladığı 'obezitede iğne tedavisi' ile 1 ayda 10 kilo verdirdi.

İki meslektaş birbirine destek oldu ve hastane başhekimi hem zayıfladı hem de sağlığına kavuştu. Medicana Bahçelievler Hastanesi Başhekimi Dr. Öğr. Üyesi Cem Başaran, Doç. Dr. Alihan Oral'ın tavsiyesi ile başladığı tedavi sayesinde kısa sürede çok kilo verdiğini belirterek şunları söyledi:

"Ben yaklaşık 1 ay boyunca tedaviye devam ettim. 1 ayın sonunda toplam 10 kilo verdim. Bu ilacı kullanmaya başladıktan sonra fark ettiğim en önemli nokta, bu ilacın ciddi anlamda iştahı baskıladığı oldu. İlaçla yine üç öğün yemek yenilmeye devam ediliyor fakat insanın gözü doyuyor. Örneğin tatlı seven bir insan olarak benim bile tatlı krizim olmadı. Canım çok tatlı istediğinde bile küçük parça bir çikolata bile tamamıyla iştahımı kesiyor. Tatlı düşünmeden hayatınıza devam edebiliyorsunuz."

"TEDAVİYİ DÜZENLİ SÜRDÜRMEK ÇOK ÖNEMLİ"

Dr. Öğr. Üyesi Başaran sözlerine şöyle devam etti:

"Bir ay kullandıktan sonra bir şehir dışı seyahatimde ilacımı unuttum ve 'acaba ilaçsız kilo vermeye devam edebilir miyim?' diye irademi test etmek istedim. Çünkü ciddi bir kilo kaybı vardı ve kendime bu nedenle güvenim arttı. Fakat hekim olmama rağmen bu yanlış kararla yine birkaç kilo aldım. Daha sonra verdiğim kiloları tekrar almamak ve tedaviyi sürdürmek için ilacı kullanmaya tekrar başladım.

Ama ilacı bırakınca iştah geri dönüşü söz konusu oluyor. Bu nedenle ilaç kullanım süresi hekim tarafından ayarlanmalı ve kontroller ihmal edilmemeli. Çünkü ne kadar sürede ilaç sayesinde yeme düzenimizin oturduğunu hasta olarak bilemiyorsunuz. Bu noktada da hekimin söylediklerine uyarak ilerlemek çok önemli. Hatta Alihan hocamız da aynı konuda "Tedaviyi nasıl yarım bırakırsın?" diyerek tepki gösterdi. Şimdi tekrar hocamızın sözlerine uyarak devam ediyoruz."

"DOZ HEKİM KONTROLÜNDE AYARLANMALI"

Tedavinin tamamen hekim kontrolünde devam etmesini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Başaran, ilaç dozunun hasta tarafından belirlenmemesi gerektiğini belirtti: "Doz hastaya göre doğru ayarlamaz ya da ilaç erken bırakılırsa vücudumuz ve bilincimiz buna hazır olmadığından dolayı ilacı kullanmadan önceki yeme alışkanlığımıza dönüyoruz. Çünkü bu ilaç bizim yediklerimizi eritip sindirmemizi sağlamıyor ya da yediklerimize rağmen kilo aldırmıyor değil. Fakat ciddi manada iştahımızı baskılıyor ve bu sayede abur cubur ve diğer sağlıksız gıdalardan uzak durmamızı sağlıyor. Bu sürede de bir yol arkadaşı görevi görerek size nasıl beslenmeniz gerektiğini öğretiyor. Bu sayede bu düzen oturana kadar doğru şekilde takip çok önemli."

"YAN ETKİSİ ÇOK AZ"

"İlaca düşük dozda başlanıyor. Ben başlarda sadece çok hafif bir mide bulantısı hissettim. Fakat bu da psikolojik miydi yoksa ilaca mı bağlıydı, bilemiyorum. Daha sonra bu bulantı da yavaş yavaş geçti. Şunu da paylaşmak istiyorum. Ben ilacı bıraktıktan sonra ara ara bu ilaçtan kendime uygulayayım dedim. Alihan hocamıza sormadan en yüksek dozdan uygulamaya devam ettim. Fakat muhtemelen ilacı bıraktıktan sonra bir anda ve en yüksek dozda tekrar kullanmaya başlayınca vücudumun dengesini bozdum. Bu da bende ishal ve bulantı gibi şikâyetlere neden oldu. Fakat ilaca ilk başladığım zaman bu etkilerin milyonda birini bile yaşamamıştım. Daha sonra Alihan hocanın yönlendirmeleri ile doğru dozu buldum. Şimdi kullanıma herhangi bir şikayet olmadan devam ediyorum.

Kullanımı, dozu ve bırakılacak zamanı ilgili hekim tarafından takip edilmesi gerekiyor. Ben hekim olmama rağmen yanlış bir karar vermiş oldum. Hem de benim için bir zaman kaybına neden oldu. Bunun doğru kullanımda çok daha etkili bir ilaç olduğunu diğer hastalarda gördük. Bu nedenle hekim tarafından ne zaman başlanılıp ne zaman dozunun arttırılacağına ve ilacın ne zaman bırakılacağına hekimin karar vermesi çok önemli."

"HASTAYA GÖRE TEDAVİ UYGULUYORUZ"

Biz tedaviye başlamadan önce kişinin vücut kitle endeksine göre tedaviye karar vermekteyiz. Vücut kitle endeksi 30'un üzerinde olanlara veya 27'nin üzerinde olup bir yan hastalığı olanlara bu tedaviyi uygulamaktayız. Bu hastalıklar hipertansiyon, diyabet ve hiperlipidemi gibi hastalıklardır. Dr. Öğr. Üyesi Cem Başaran da vücut kitle endeksi 30'un üzerindeydi. Yani tabloya bakıldığında obezite kategorisine giriyordu. Bu nedenle bu tedaviyi uygulamaya karar verdik.

"EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ İŞTAHI KESMESİ"

Doç. Dr. Alihan Oral, Dr. Öğr. Üyesi Cem Başaran'a da uyguladığı iğne tedavisinin iştahı kestiğini söyleyerek şunları belirtti: "İğne tedavisinde herhangi bir yaş sınırı bulunmamakta. 18 – 75 yaş arası uygun görülen tüm hastalara iğne tedavisine başlamaktayız. İğne tedavisinin en önemli avantajı iştahı kesmesi diyebiliriz. Mideyi yavaşlatan iğne tedavisi hastanın daha fazla yemesinin önüne geçerek kısa sürede sağlıklı bir şekilde kilo vermesini sağlıyor. Sadece bununla da kalmıyor. Bu ilaç beyinde de bir tokluk düşüncesi oluşturuyor. İştah baskılandığı için de kişinin yeme isteği ortadan kalkıyor. Kişi yemek yemeyi azaltınca vücuttaki yağ erimeye başlıyor ve hasta yavaş ve düzgün bir şekilde kilo vermeye başlıyor. İlaç tedavisi süresince hasta zaten istese de çok fazla yiyecek tüketemiyor. Tedavi sonrasında yeni yeme düzenine ve yaşam tarzına alışmış hastalarımız eğer yeniden çok fazla yemeye başlarsa eski kilosuna dönebilir. Bu noktada ideal kilosuna ulaşmış hastanın eski alışkanlıklarına geri dönmemesi gerekmekte. Hasta tüp mide ameliyatı, mide botoksu veya balon tedavisinde de eğer dikkat etmezse eski kilosuna dönecektir."