TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ve KKTC’nin her zamankinden daha yakın çalışacağı bir dönemde olduğunu belirterek, Türkiye'nin, KKTC'ye verdiği desteği de sürdüreceğini bildirdi.
Bakan Çavuşoğlu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
"KKTC'de 11 Ekim'de cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Türkiye'nin adaylara değil ama Kıbrıs Türk halkına mesajı nedir?" sorusuna ilişkin Çavuşoğlu, KKTC'deki bu seçimin, her seçim gibi önemli olacağını ve Kıbrıs Türk halkının iradesinin sandığa yansıyacağını kaydetti.
Çavuşoğlu, KKTC'de her zaman demokratik seçimlerin olduğunun altını çizerek, Kıbrıs'ta bu olgunluğun bulunduğunu söyledi.
Türkiye ve KKTC'nin her zamankinden daha yakın çalışacağı bir dönemde olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz meselesinin ve ilerleyen süreçte Kıbrıs'ta bir çözüm sağlanabilmesi için atılması gereken adımların bulunduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde olduğu gibi KKTC ile her zaman dayanışma içerisinde kaldığını ve bundan sonra da dayanışmaya devam edeceğini dile getirerek, "Ama şunu bir kere daha söylemek isterim: Bundan sonraki süreç, KKTC ve Türkiye olarak en yakın iş birliği içinde çalışacağımız bir süreç olacak." dedi.
Seçimlerden sonra da bu ortamın oluşacağını temennisi eden Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk halkının da bu konuda hassas olduğunu ifade etti.
"RUM TARAFI, TÜRK TARAFIYLA HİÇBİR ŞEY PAYLAŞMAK İSTEMİYOR"
Çavuşoğlu, özellikle bu süreçte, Kıbrıs müzakereleriyle ilgili konuların seçim malzemesi haline geldiğini söyleyerek, şöyle devam etti:
"Biz Crans-Montana'da, '(Onlara) Bir daha federasyon için müzakere yapmayacağız. Bu son kez müzakeredir, o nedenle bu fırsatı tepmeyelim.' dedik. Ben söyledim bir kere, (KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa) Akıncı söyledi iki defa. Bazen Akıncı önce söyledi, ben sonra iki defa söyledim. Toplantının başında, sonunda, kendi aramızdaki görüşmelerde de bu konuda hemfikirdik. Neden bunu söylüyoruz? Seçimde söz konusu olduğu için değil. 60 yıl federasyon için müzakere edildi. Bir sonuç çıktı mı? Çıkmadı. Bunun sorumlusu Türk tarafı mı? Hayır. Sorumlusu kim? Rum tarafı. Neden? Çünkü Türk tarafıyla hiçbir şey paylaşmak istemiyorlar. Federasyon olunca gücü paylaşmak zorundasın. Federasyonda, gücü, ekonomiyi her şeyi paylaşmak zorundasın."
Çavuşoğlu, bunun nedeninin, Rum tarafının Türk tarafıyla hiçbir şeyi paylaşmak istememesi olduğunu belirterek, "Paylaşmak isteseydi, şu hidrokarbon zenginliklerinin paylaşımı konusunda bir çözüme yanaşırdı. Yanaştı mı? Hayır, yanaşmadı. O nedenle, biz federasyon istiyoruz, istemiyoruz ondan dolayı değil. Gerçekçi olmak istiyoruz. 100 sene, 1000 sene daha federasyon için müzakere edelim, yine olmayacak." dedi.
Bu nedenle, başka seçeneklerin değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Çavuşoğlu, "O nedenle, Cumhurbaşkanımızın (Recep Tayyip Erdoğan) oluruyla BM'de seçimlerden sonra 5+1 gayriresmi bir toplantı yapmayı ben teklif ettim. Neden? Neyi müzakere edeceğimize karar vermemiz lazım." diye konuştu.
Çavuşoğlu, federasyon seçeneğinin bugüne kadar olmaması nedeniyle başka seçeneklerin konuşulması gerektiğini belirterek, bir çözüme varılmadığında Kıbrıs Türk halkının mağdur edildiğini ve KKTC'nin cezalandırıldığını söyledi.
Bundan sonra zaman kaybına tahammülleri olmadığını ve Kıbrıs meselesinin, hem KKTC hem de Türkiye için çok önem taşıdığını dile getiren Çavuşoğlu, "Bizim bundan sonra çok daha yakın iş birliği içinde çalışmamız lazım. Biz her zaman Kıbrıs Türk halkının yanında olduk. Bundan sonra da Kıbrıs Türk halkının yanında olacağız." dedi.
"İYİ GÜNÜNDE DE KÖTÜ GÜNÜNDE DE KKTC'NİN VE KIBRIS TÜRK HALKININ YANINDA OLMAMIZ LÂZIM"
Bakan Çavuşoğlu, temel ihtiyaçlar konusunda Türkiye'nin KKTC'ye verdiği desteğe de devam edeceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Su konusunda Mersin'den denizin altından suyu götürdük. Bu teknoloji ilk defa orada uygulandı. Şimdi bakım yapılıyor. Tabii bunların olması gerekiyor. Bugünlerde de suyun oraya akacağını en son Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat (Oktay) Bey söylemişti. Şimdi elektrik de istiyorlar. Elektriğin de maliyetinin düşmesi gerekiyor. Aynı çalışmayı elektrik konusunda da yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız talimatları verdi, çalışıyorlar. Suyu nasıl götürdüysek elektriği de aynı şekilde götürürüz. Ayrıca, şu anda maliyetleri yüksek dönüşüm santralleri var. Bu maliyetleri düşürmek için yeni teknolojilerle kamu-özel ortaklığı çerçevesinde çalışmalar da var. İyi gününde de kötü gününde de KKTC'nin ve Kıbrıs Türk halkının yanında olmamız lâzım.”