Meydanı boş bulmuş konuşuyor

Derviş DOĞAN

Talip Bey açtı ağzını yumdu gözünü. Görevde bulunmasının yasal olmayan hiçbirşey yönü olmadığını söyledi. Oysa beyfendinin sözleşmesi biteli çok oldu. Yenisi de önüne konmadı. Lakin sözleşmeye dokunulmadığı zaman kendi kendine otomotik olarak yenilenirmiş bir önceki sözleşme. Artık nasıl bir sözleşmeyse bilemiyorum. Ama eğer öyleyse bu KKTC makamları adına ciddi bir otorite zafiyetidir. Zira bugüne kadar tartışmalı icraatları nedeni ile Talip Bey’i görevden almak için oluşan sebepler saymakla bitmez. Bırakın sözleşmesinin bitmesini! Talip Atalay Kıbrıslı Türklerden bu anlamda kabul görmüş bir din adamı değildir. Hiçbir zaman da olamamıştır. Talip Bey, eski başbakanlardan İrsen Küçük’ün ülkeye bıraktığı onca tartışmalı icraatlarından birisidir. Bu göreve atanırken kendisini zamanın başbakanı önermiş, zamanın cumhurbaşkanı da gözü kapalı basmış imzayı. Günahı sevabı da onların boynuna. Dolayısı ile şimdi bu görevden kendisini almakla yetkili olan makamların bu makamlar olduğunu söylüyor. Sayın Başbakan görevden alıyorum derse, ve Sayın Cumhurbaşkanı da bunu onaylar Talip Bey bu görevden alınmış olur. Lakin Talip Bey diyor ki bana dokunmadıkları için sözleşmem otomatik olarak yenilendi. Hade bakalım buyurun yatsı namazına. Ve devam ediyor Talip Bey! Kıbrıs’ta devam eden müzkere sürecine de katkı yaptığını anlatıyor. Başta cumhurbaşkanlığı olmak üzere başbakanlıkla ve dışişleri bakanlıkları ile de son derece koordineli ve uyumlu bir şekilde çalışmalar yaptığını söylüyor. Göreve geldiği günden bu yana uluslararası toplulukta da din işleri dairesini tanınan bir kurum yaptığına dikkat çekiyor. Yani ondan önce bu kurum bir hiçti demeye getiriyor. Din işleri Dairesini büyütmüş ululararası camiada da tanınan bir kurum haline getirmiş. Bunlar Talip Bey’in iddiaları tabi. Talip Bey kim mi? Kıbrıs müftüsü. Hani şu görevdeyken başka bir ülkede milletvekili aday adayı olmuştu. Seçmen kitlesini de etkilemek için burada ki bazı imamları propaganda amaçlı çektirdiği tanıtım filminde oynatmıştı. Hani devletin imamları da bir güzel oynamışlar ve Talip Bey için övgü dolu sözler söylemişlerdi ya. Hani aday adaylığını kazanamayıp, tekrar Kıbrıs’a dönerek cübbesini giymiş ve din işleri dairesi başkanlığı görevine devam etmişti. Hani Lefke’de ezan sesi ile ilgili devam eden hukuk süreci yanlış yerlere çekip insanları galyana getirircesine ezan sesi susturulamaz diye demeçler vermişti Türkiye medyasına. İşte o Talip Bey. Kendisi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. İşine geldiğinde KKTC vatandaşı. Çift uyruklu, çok hünerli. Sözleşmesinin bittiğini ama bu süre zarfında kendisini kimse görevden almadığı için de otomatik olarak sözleşmesinin yenilendiğini söyleyip duruyor şimdi. Cumhurbaşkan’ından başka kimsenin de kendisini görevden alamayacağına dikkat çekiyor. Bunlar tabi ki Talip Bey’in iddiaları. Oysa Talip Bey’i bu göreve getirenler çoktan evlerine döndüler. Kendi istekleriyle mi? Hayır. Halkın takdiriyle.. Dolayısı ile Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda neler düşünürler? Neler söylerler?