Kolay ve hızlı yoldan zayıflama yöntemi olarak bilinen Mide Küçültme Ameliyatı, aşırı kilo problemi yaşayan kişilerin başvurduğu alternatif bir yöntemdir. Kilo vermek isteyen obezite hastalarına kalıcı tedavi yöntemi sunan Mide Küçültme Ameliyatı nedir, nasıl yapılır? Mide Küçültme ameliyatı için kaç kilo almak gerekir?
bezite hastalığına sahip kişilere cerrahi yoldan tedavi yöntemi sunan Mide Küçültme Ameliyatı, kilo vermek noktasında hem kolay ve hızlı hem de son derece etkili bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Mide Küçültme Ameliyatı sayesinde aşırı kilo problemi yaşayan hastaların gerek kilo vermelerine önemli ölçüde yardımcı olmakta gerekse standart ve sabit bir kiloya ulaşabilmeleri açısından alternatif bir tedavi sağlayabilmektedir. Peki, son yıllarda giderek yaygınlaşmaya başlayan ve günümüzde de sıklıkla tercih edilen bir kilo verme metodu olan ve obezite problemini ortadan kaldırabilmek için gerçekleştirilen Mide Küçültme Ameliyatı nedir, kimler olabilir? Vücudundan olması gerekenden de fazla kilo sorunu meydana gelen kişilere kalıcı tedavi yöntemi sunan Mide Küçültme Ameliyatı nasıl yapılır, kaç kilo almak gerekir?
MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATI NEDİR?
Mide küçültme ameliyatı obezite sorunu yaşayan hastaların diyet, egzersiz ve ilaç tedavisine rağmen yeterli sonuç alınamadığında uygulanan cerrahi bir yöntemdir. Ameliyat sonrasında mide bağırsak sistemindeki açlık-tokluk ve kan şekeri kontrolü sağlayan hormonlar üzerinde büyük bir değişim sağlanır. Midenin küçülmesiyle birlikte daha az gıda ve kalori alınacağı için kişi doğal olarak zayıflamaya başlar ve bu süreçte vücut fazla strese maruz kalmadığı için olabilecek psikolojik travmalardan da uzak durulmuş olunur.
MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATI NASIL YAPILIR?
Mide küçültme ameliyatı, midenin yaklaşık %80’lik kısmının cerrahi olarak çıkarılması esasına dayanır. Mide küçültme ameliyatı, midenin büyük bir kısmı cerrahi bir operasyon ile çıkartılması şeklinde yapılır. Laparoskopik, yani karın duvarı kesilmeden, küçük deliklerden özel aletler ile girilerek yapılır. Bu sayede vücudumuz fazla strese maruz kalmaz ve tüp mide ameliyatı sonrası iyileşme, günlük yaşantıya dönüş oldukça hızlı olur. Mide Küçültme Ameliyatı; Tüp Mide Ameliyatı, Mide Kelepçesi Ameliyatı ve Gastrik Bypass olmak üzere üç çeşide ayrılmaktadır.
1)TÜP MİDE AMELİYATI: Midenin yaklaşık %80’lik bir kısmının kalıcı olarak kesilip çıkarılması ve kalan parçanın bağırsaklara bağlanması yoluyla gerçekleştirilen tüp mide ameliyatının geri dönüşü yoktur. 1,3 cm genişliğinde kesiler açılması ve sonrasında ucunda kamera bulunan özel cerrahi aletlerle bu kesilerden müdahale edilmesiyle gerçekleştirilen tüp mide ameliyatında, midede açlık hissiyatı verilen “ghrelin” hormonu üreten bölüm tamamen alınır.
2)GASTRİK BYPASS AMELİYATI: Fazla karbonhidrat tüketen ve sürekli yeme ihtiyacı duyan hastalar için, en iyi sonuç veren mide küçültme ameliyatı yöntemi olarak kabul edilen gastrik bypass laparoskopik yöntem ile gerçekleştirilmektedir. Bu operasyon sırasında midenin küçük bir bölümü ayrılarak doğrudan ince bağırsağa bağlanır. Tüp mide ameliyatından farklı olarak midenin tamamı çıkarılmaz, sadece kullanım dışı bırakılır.
3)MİDE KELEPÇESİ AMELİYATI: Silikon Gastrikbant olarak da bilinen bu yöntemde yemek borusu ile midenin birleştiği kısmın 3-4 cm aşağısına silikon bant takılır ve mide iki ayrı bölüme ayrılır. Midenin üst bölümdeki cep daha küçüktür ve gıdalar tüketildiği zaman bu cep hemen dolduğu için tokluk hissi çabuk hissedilir. Tüp mide ameliyatından farklı olmak üzere, mide kelepçesi ameliyatı geri dönüşsüz değildir. Hasta istediği kiloya düştüğü zaman arzu ederse gastrik bandı çıkartabilir.
MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATI KİMLER OLABİLİR?
Obeziteye neden olan nedenleri ortadan kaldırmak için ilk etapta diyet, egzersiz ve ilaç tedavisi uygulanmalıdır. Şayet bu yöntemlerin sonuç vermediği durumlarda mide küçültme ameliyatı yapılabilir.
*Vücut kitle indeksi 40'ın üzerinde olan ve yağ kitlesi de yüzde 30'un üzerinde olan hastalar
*Mide küçültme ameliyatı uzman kontrolünde diyet programı uygulamış ancak kilo verememiş kişilere
*Beden kitle indeksi 35'ten yüksek ve yandaş hastalığa sahip olup sağlığı tehlike altında olan kişiler için uygulanabilir.
*Vücut kitle indeksi 30 olup aynı zamanda Tip 2 diyabeti olan ama tedavilerle düzelmeyen hastalar
MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATININ RİSKLERİ NELERDİR?
Kilo kaybına bağlı safra kesesi taşı oluşumu
Tüp mideden ya da diğer anastomozlardan kaçak
Enfeksiyon
Akciğer veya solunum yolu sorunları
Yetersiz beslenme
Kan pıhtılaşması, emboli
Çok nadir de olsa ölüm
Ülser
Dumping sendromu; Gastrik bypass cerrahisi sonrası alınan gıdalar ve sıvılar çok hızlı bir biçimde bağırsağa geçebilir. Bu sebeple bulantı, terleme, halsizlik ve bazen yemek sonrası ishal oluşumu gözlenebilir. Tatlı yiyemez hale gelebilirsiniz. Bunların olmaması için diyetisyeninizin önerilerine uymanız oldukça önemlidir.
Kilo vermeye bağlı ciltte sarkmalar, çöküntüler olabilir. Bu gibi durumlarda plastik cerrahiye başvurmanızda fayda olabilir. Yalnız kilo kaybının tamamlanacağı 2 yılın sonunda bu gibi işşlemlerin yapılması gerekir.
MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATINDAN SONRA AĞRI VEYA İZ KALIR MI?
Tüp mide ameliyatı laparoskopik (kapalı) olarak , yani salt milimetrik deliklerden girerek yapıldığından girişim sonrası ağrı minimaldir ve estetik sonuç da mükemmeldir. Fotoğrafta bir olgumuzun ameliyat sonrası 10. günündeki kesi durumu paylaşılmış olup, birkaç ay sonra bu çizgiler de hemen hemen görülemez hale gelecektir. Hastalarımız ameliyat sonrası derhal ayağa kalkar ve 3. günde evlerinde olup, 6-7 gün içinde de iş ve güçlerine dönebilirler.
MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATININ FAYDALARI NELERDİR?
Mide Küçültme Ameliyatı sayesinde fazla kilonun neredeyse %60'ı kısa sürede kolaylıkla verilir.
Vücuda cerrahi yöntemle yabancı bir cismin adapte edilmesine gerek yoktur.
Mide bağırsak sisteminde gıda geçiş güzergahında bir değişiklik gerektirmez.
Hastanede kalış süresi daha kısadır.
Mide küçültme ameliyatıdan sonra metabolik bozukluklar daha çabuk düzelir
MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATININ ARDINDAN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER NELERDİR?
Öğünlerde katı ve sıvı yiyecek ve içecekler bir arada tüketilmemelidir.
Düzenli egzersiz ve spor yapılmalıdır.
Ameliyattan sonraki süreçte protein açısından zengin diyetler uygulanmalıdır.
Yemeklerden 10-15 dakika önce ve 20-30 dakika sonra su içilmelidir.
Endokrinoloji, diyabet ve metabolizma hastalıkları ve beslenme uzmanlarının önerdiği vitamin ve mineral desteklerini alınmalıdır.
Sık sık ama küçük porsiyonlar yenmelidir.
Gün içerisinde 1 litre su içilmeli, bu miktar zamanla 1,5 - 2 litreye çıkarılmalıdır.
Yiyecekler çok iyi çiğnenerek yenmelidir.
Doktor muayeneleri atlanmamalıdır.