Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Ersoy, "Ameliyatın başarı ile tamamlanması demek, kilo vermenin başarı ile sonuçlanması anlamı taşımaz. Hasta geçirdiği operasyon sonrası yapılan önerilere uymalı ve yeni bir yemek yeme düzenine hazır olmalıdır" dedi.
"OBEZİTE HASTALARININ YARIDAN FAZLASI MORBİD OBEZ"
Prof. Dr. Ersoy, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de özellikle son yıllarda ciddi artış gösteren obezite hastalarının yarıdan fazlasının morbid obez (vücut kitle endeksi 40'ın üzerinde) olması nedeniyle ameliyata gereksinim duyduklarını söyledi.
"ÖNCELİKLE KAPALI AMELİYAT TERCİH EDİN"
Aynı zamanda Türkiye Endoskopik ve Laparoskopik Cerrahi Derneği Başkanı da olan Ersoy, "Kilo vermek için her şeyi yapıp kilo veremeyen hastaların tercih edecekleri ameliyat yöntemi çok önemlidir. Ameliyatta seçilecek yöntem, öncelikle 'laparoskopik' yani kapalı yöntem olmalı ancak ameliyat sırasında bir problem olursa veya daha önce geçirdiği operasyonlar laparoskopik operasyona engel oluşturuyorsa 'açık' operasyon tercih edilmelidir" diye konuştu.
AMELİYAT TÜRÜ BESLENME ALIŞKANLIĞINA GÖRE SEÇİLMELİ
Hastanın beslenme alışkanlığının operasyon seçimini etkileyen bir faktör olduğunu söyleyen Ersoy, "Eğer hasta, tatlı besinler tüketme alışkanlığı yoğun olan bir gruba giriyorsa bu hastaya tercihen hacim küçülten ve emilim azaltan bir operasyon yapılmalı. Yani 'gastrik bypass' operasyonu tercih edilmelidir. Ancak tatlı sevmeyen gruptan ise diğer operasyonlar düşünülmelidir" değerlendirmesinde bulundu.
"VÜCUT KİTLE ENDEKSİ AMELİYAT SEÇİMİ İÇİN ETKEN DEĞİL"
Ersoy, sanılanın aksine vücut kitle endeksinin, ameliyat tipi seçiminde bir etken olmadığını ancak bazen süper morbid obezite hastalarına operasyon öncesinde bu endeksi azaltmak için gastrik balon gibi geçici endoskopik uygulamalar yapılabileceğini de ifade etti.
"HER HASTA AMELİYAT EDİLMEZ"
Her hastanın ameliyat edilemeyeceğine dikkati çeken Ersoy, şöyle devam etti: "Ameliyat öncesinde yapılan anestezi, endokrin, kardiyoloji ve diğer bölümlerin değerlendirmelerinde anestezi riski yüksek olan obezite hastaları ameliyat edilmeyebilir ya da bu riskler, önerilen tedavilerle azaltıldıktan sonra operasyona alınabilir."
En sık uygulanan yöntemin "tüp mide operasyonu" olduğunu belirten Ersoy, bunun nedenlerini, hızlı ve pratik olması, kilo verme oranları itibariyle gastrik bypass yöntemiyle aralarında çok az fark bulunması ve yan etkilerinin daha az görülmesi olarak sıraladı.
"CERRAHİ YÖNTEME DOKTORLA KARAR VERİLMELİ"
Obezite hastalarının cerrahi yönteme doktorları ile karar vermeleri gerektiğine değinen Ersoy, şöyle konuştu:
"Çünkü hastanın, ameliyat sırası ve sonrası süreçlerde yaşayabileceği problemler ile ameliyat sonrası yapması gerekenlerin hasta ile ayrıntılı olarak paylaşılması gereklidir. 'Ameliyatın başarı ile tamamlanması' demek, kilo vermenin başarı ile sonuçlanması anlamı taşımaz. Hasta geçirdiği operasyon sonrası yapılan önerilere uymalı ve yeni bir yemek yeme düzenine hazır olmalıdır. Yani yaşamı bundan önceki gibi olmayacak, eski alışkanlıklarından vazgeçerken yeni bir yemek yeme alışkanlığına geçmesi gerekecektir. Bu bir süreçtir ve yaklaşık olarak 1 yıllık bir süreci kapsamaktadır. Yeni kazanımları mutluluğunu artırırken, daha önceki besin tüketme alışkanlığından ayrılması kendisini mutsuz edebilir. Hasta kesinlikle bunlara hazırlıklı olmalıdır."
Amilyat detayları: Ameliyat nedir, nasıl yapılır, maliyeti nedir?
Gastrik Plikasyon (Mide Katlama) midenin hiç kesilmeden uzunlamasına daraltıldığı bir mide küçültme operasyonudur. Bu daraltma uygulaması çok farklı isimler ile geçebilir.
Gastrik Plikasyon yerine kullanılan isimler:
- Mide Katlama
- Mide Teğelleme
- Gastrik Sleeve Plication
- Vertikal Sleeve Gastric Plication
- Greater Curvature Plication
Mide Kesilmeden Küçültülüyor
Mide Katlama (Gastrik Plikasyon) operasyonunda mide hiçbir şekilde kesilmez ve bu sebeple de zarar görmez. Midenin kendisi kendi üzerine katlanır ve sonra içeriye doğru katlanarak dikişler ile tespit edilir. Tamamen laparoskopik olarak yapılır. Mide Katlama (Gastrik Plikasyon) operasyonu ardından hasta hızlı bir şekilde hayatına geri dönebilir. Operasyon süresi ve hastanede yatış süreleri, tüm obezite cerrahisi tekniklerinden çok daha kısa olmaktadır.
Operasyon bir buçuk saat içinde tamamlanır. Operasyonun ertesi günü hasta evine dönebilir. Ameliyat tamamlandıktan sonra beslenmeye başlanır. İki hafta sulu besinler tüketilir ardından da normal beslenmeye geçilir.
Mide Katlama (Gastrik Plikasyon) operasyonu, yalnızca mide hacminin küçülmesine yardım eder. Bu sayede çok daha az yemek yenir. Mide küçültmek için içeride mide bandı veya mide balonu gibi bir yabancı cisim bırakma işlemi olmaz. Bu sebeple bu yabancı cisimler kaynaklı aşırı bulantı-kusma gibi problemler meydana gelmez. Bunun yanında karında veya midede yabancı bir cisim bırakılmadığından, Mide Katlama (Gastrik Plikasyon) operasyonundan sonra bu gibi yabancı cisimler sebebiyle meydana gelebilecek hiçbir hayati riskle karşılaşmak söz konusu olmaz.
Geriye Döndürülebilen Bir Yöntemdir
Mide Katlama (Gastrik Plikasyon) operasyonunda, mide kesilip çıkarılmadığı ya da ince bağırsaklarda yeni bir yol oluşturulacak bir uygulama yapılmadığından, tamamen geri döndürülebilen bir zayıflama operasyonudur.
Maliyeti En Uygun Mide Küçültme Yöntemi
Mide Katlama (Gastrik Plikasyon) ameliyatı hem operasyon süresinin kısa olması, hem yabancı bir cisim kullanılmaması hem de hastanede kalış süresi çok kısa olması sebebiyle maliyetleri en uygun olan mide küçültme ameliyatıdır.
Mide Katlama (Gastrik Plikasyon) Ameliyatı Nasıl Uygulanır?
Mide Katlama (Gastrik Plikasyon) ameliyatı iki farklı metodla uygulanabilmektedir.
Ön Duvar Katlaması (Anterior Plikasyon)
Ön Duvar Katlaması,oldukça yaygın kullanılan bir uygulama değildir. Çünkü burada arka duvarın büyük bölümü serbest kalabilir bu sebeple de zamanla esner ve mide hacminin kısa sürede büyümesine yol açar. Bu sebeple tercih edilmez.
Ön-Arka Duvar Katlaması (Lateral Plikasyon-Büyük Kurvatur Katlaması)
Büyük Kurvatur Mide Katlama (Gastrik Plikasyon) ameliyatı bütün dünya ülkelerinde en yaygın şekilde uygulanan yöntemdir. Midenin ön ve arka duvarı kendi üzerine katlanır ve dikilir. İşlem tamamen laparoskopik şekilde kapalı yöntemle yapılır. Karnınızda hepsi 1 cm den küçük 4-5 kesi uygulanarak özel aletler ile bir saat kadar bir sürede sonlandırılır. Mide Katlama (Gastrik Plikasyon) operasyonu, uygulama kolaylığı ve malzeme kullanımı gerektirmemesi sebebiyle hem kolaydır, hem de ekonomik olarak gerçekleşen bir ameliyattır.
Mide Katlama (Gastrik Plikasyon) Ameliyatının Riskleri Nelerdir?
Mide Katlama (Gastrik Plikasyon) ameliyatında mideye hiçbir şekilde bir kesme işlemi yapılmaz. Mide yalnızca kendi üzerine katlanır ve dikilir. Bu şekilde sabitlenir. Bu sebeple hiçbir şekilde bir kesi hattı olmaz. Kesi hattı olmadığı için de buradan kaynaklanan kaçak riskleri olmaz.
Mide Katlama (Gastrik Plikasyon) operasyonu ile ilgili çeşitli ciddi problemler bildirilmiştir. Bunlar içerisinde ölümler de vardır. Mide Katlama (Gastrik Plikasyon) operasyonu, cerrahi açıdan ölümcül bir risk taşımaz. Fakat operasyonun deneyimli olmayan ekipler tarafından veya özensiz ve yetersiz koşullar altında yapılması halinde, operasyon sırasında fark edilmeyen mide duvarı yaralanmaları meydana gelir. Şayet cerrahi ekip tecrübeli değil ise bu yaralanmalardan ortaya çıkan kaçaklar sebebiyle ölümcül komplikasyonlar meydana gelebilir.
Mide Katlama (Gastrik Plikasyon) operasyonu da tüm obezite cerrahisi operasyonları gibi, hastaların obezite seviyelerinden kaynaklanan sistemik çeşitleri risklere sahiptir. Obezite hem kalp pompası hem de akciğer potansiyeli bakımından kısıtlı bir kapasite oluşturabilir. Bu hastaların hem ameliyat öncesi hazırlığı, hem ameliyat sırasındaki takibi ve hem de operasyon ardındaki dönemde çok dikkatle ve yakınen izlenmeleri önem teşkil eder.