Varoluş Konseyi’nden bir heyet, Ulusal Birlik Partisi’ni ziyaret ederek Genel Başkan Ersin Tatar’la görüştü.
UBP Genel Merkezinde saat 14.00’te başlayan görüşmede, Kıbrıs konusunda gelinen aşama hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.
ÇELİK
Konsey Başkanı Vedat Çelik konuşmasında, bazı kesimlerin basın yoluyla da olsa Türkiye Cumhuriyeti ile kavgaya girdiğini ifade ederek, bunun Kıbrıslı Türkleri erozyona ve tehlikeye götüreceğini söyledi.
Çelik, Kıbrıs konusunda “federasyon” tezine bağlı kalındığının, fakat federasyon için konsensüs, paylaşım ve gönüllü bir ortaklık gerektiğinin altını çizdi.
Çelik konuşmasında, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “Federasyondan başka çözüm görüşmem” şeklinde yaklaşımı olduğunu ileri sürerek, Akıncı’nın Crans Montana sonrası müzakerelerin çöküşünden sorumlu tutulan Rum tarafının “boynundaki ipi çıkardığını” iddia etti.
Akıncı’nın, Kıbrıs Türk tarafının tüm kırmızı çizgilerini sulandırdığını, karşı tarafa harita dahi verdiğini, müzakerelerde eşitliğin adeta “canına okunduğunu” öne süren Çelik, bu şekilde Kıbrıslı Türklerin müzakere gücünü kaybettiğini savundu.
Çelik, federasyon dışında birçok çözüm şekli bulunabileceğini fakat Türk tarafının buna inanmadığını savundu.
TATAR
UBP Genel Başkanı Ersin Tatar da devletin köklenmesi ve güçlenmesinin önemli olduğunu ve UBP’nin geçmişte olduğu gibi millî davaya sahip çıkacağının sözünü bugün de verdiğini belirtti.
Tatar, Kıbrıs konusunda yine kritik bir dönemden geçildiğini kaydederek, Crans Montana sonrası nasıl yeniden “federasyona” geri dönüş yapıldığını anlamanın güç olduğunu ifade etti.
AB’nin tüm uluslararası anlaşmalara aykırı olarak Rum tarafını AB’ye aldığını ve Kıbrıslı Türklere verdiği sözlerin hiçbirini tutmadığını dile getiren Tatar, “Diplomaside iyi niyet yoktur… İyi çocuk diye birkaç gün sizi okşarlar ondan sonra yüzünüze bakmazlar… Ulusal davanıza sahip çıkarsanız kazanırsınız… İyi çocuk olmak yetmez” ifadelerini kullandı.
Mecliste UBP ile birlikte 35 Milletvekilinin ulusal çizgiye yakın olduğunu söyleyen Tatar, günlük çıkarlar ve basit hesaplar yapmayan tüm milletvekillerini bu çizgide buluşmaya çağırdı ve hükümetin şu an bir Kıbrıs politikası olmadığını savundu.
Kıbrıslı Türkleri her müzakere masasına gidişinde farklı bir tehlikenin beklediğini söyleyen Tatar, önceki görüşmelerde haritanın karşı tarafa verildiğini, yine Kıbrıs’ta Türkler için tehlike çanlarının çalmaya başladığını söyledi.
Rum tarafının Kıbrıslı Türklerle paylaşım yapmaya niyeti olmadığını belirten Tatar, “Böylesi bir ortamda ne kadar federasyon konuşabilirsiniz?” dedi.
Tatar, TC ile birlikte su projesi ve deniz altından kabloyla elektrik projesi gibi büyük projeler üreterek, güçlenerek ve ülke insanının refahını artırarak çocuk ve gençlere refah içinde bir gelecek hazırlamanın birinci öncelikte olması gerektiğini de belirterek, Devlete sahip çıkılmaması halinde “Kıbrıs’ın Girit’e dönme tehlikesine” işaret etti.