Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İsviçre Mont Pelerin’de 20 ve 21 Kasım’da devam edecek müzakerelerle ilgili beklentisinin, “Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’le mutabakatları dışına çıkmadan, ortak çözüm hedefiyle samimiyetle çalışarak, toplumlara yeni bir geleceğin kapısının aralandığı müjdesini verebilmek” olduğunu vurguladı.
2016’da çözüm hedefinin sadece Kıbrıs Türk tarafının değil Rum tarafının da hedefi olması gerektiğini kaydeden Akıncı, Mont Pelerin’de yapılacak görüşmeler için “ya hat ya bat” denilemeyeceğini ancak makul çizgiler içinde kalarak bu kadar ileriye taşınmış bir süreci heba etmemek gerektiğini, kendilerinin de bu anlayışla gideceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, bu doğrultuda bir adımı Rum lider Nikos Anastasiadis’ten de beklediğini ifade ederek, sürecin ancak böyle ileriye taşınabileceğine dikkat çekti.
ERCAN’DA BASIN AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanı Akıncı, Mont Pelerin zirvesi için İstanbul’a hareketinden önce Ercan Havalimanı’nda basına açıklama yaptı, soruları yanıtladı.
7-11 Kasım’da İsviçre’ye çözüm odaklı, iyi niyetli, yapıcı bir kararlılıkla gittiklerini ve Kıbrıs Türk tarafı olarak 26 Ekim’de BM huzurunda vardıkları görüşme yöntemi mutabakatına uygun hareket ettiklerini kaydeden Akıncı, Rum lider Nikos Anastasiadis’in bir haftalık ara talebine gelecekte ortaklık kuracakları toplumun liderine, istediği istişare imkanlarını yaratmak açısından olumlu cevap verdiklerini hatırlattı.
Akıncı, bu sürede kendisinin de siyasi partiler ve Türkiye yetkilileriyle diyalog ve istişareler yaptığını, müzakere heyetiyle de yoğun şekilde çalıştıklarını kaydederek, 20-21 Kasım’da kaldıkları yerden devam etmek üzere Mont Pelerin’de olacaklarını söyledi.
Varılan mutabakat gereği, bir haftalık aranın ardından, 2 gün devam edecek zirvede görüşme formatı ve konu sıralamalarında bir değişiklik olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, yaratıcı öneri ve olumlu yaklaşımlarla çözüm sürecine yaptıkları katkının, tüm taraflarca net bir şekilde görüldüğünü ve son derece olumlu bir şekilde dile getirildiğini, hatta Kıbrıs Rum tarafınca da ifade edildiğini kaydetti.
“SIRA KIBRIS RUM TARAFINDA”
“Şimdi kuşkusuz sıra, Kıbrıs Rum tarafının da olumlu adım atmasına gelmiştir” diyen Akıncı, şöyle konuştu:
“Bir haftalık aranın Sayın Anastisiadis’in Kıbrıs Rum tarafının artık güncelliğini ve günümüz gerçekleri karşısında inandırıcılığını yitiren geleneksel çizgisini, gerçekçi, akılcı, makuliyet ve hakkaniyet çerçevesinde güncellemesi için yeterli olup olmadığını 20 Kasım’da masaya oturduğumuzda göreceğiz. Beklentimiz, gerçekçi, akılcı, makul ve adil bir yaklaşımdır.
Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs’ta eşitlik, özgürlük ve güvenlik temelinde yeni bir gelecek kurulması için güçlü iradesi vardır. Bu irade Rum toplumunun 2004 yılındaki hayır oyu ile yaşanan tüm hayal kırıklıklarına rağmen yine de devam etmektedir.”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, kendilerinin Mont Pelerin’de samimiyetle gerçekçi, makul ve yaratıcı tutumlarını sürdüreceklerini, iki evet için 18 aydır çok yoğun devam ettikleri müzakere sürecinde elde edilen ilerlemelerin BM Genel Sekreteri’nin ifadesiyle “yarım yüzyıllık müzakere sürecinde benzersiz” olduğunu kaydetti.
“ANASTASİADİS’İN 20 KASIM SABAHI SERGİLEYECEĞİ YAKLAŞIMA BAĞLI”
“Bu ilerlemelerin somut bir sonuca, çözüme dönüşmesinin Anastasiadis’in 20 Kasım sabahı Mont Pelerin’de masada sergileyeceği yaklaşıma bağlı olacağını” ifade eden Akıncı, bir haftalık aranın sonucunu da o gün göreceklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, halka her zaman gerçekleri söylediğini, şimdi de bunu yapacağını belirterek şöyle devam etti:
“ENDİŞE YARATTI”
“Bu çerçevede belirtmem gerekir ki, bu bir haftalık arada, Kıbrıs Rum tarafı ile Yunanistan’dan gelen haberler bende, maalesef 20 Kasım sabahı karşılaşacağımız tutumla ilgili endişeler yaratmış bulunmaktadır.
Gelen haberler, beşli, ya da onların tanımı ile çok taraflı toplantının, 2016 sonu hedefi ile uyumlu olarak birkaç hafta sonrasına değil, daha ileri bir tarihe, yani 2017’ye atılması arzusunu açığa vurmaktadır.
5’li konferansa sadece güvenlik ve garanti konularını bırakmayı ve üstelik daha konferans toplanmadan şimdiden arzu ettikleri sonucun peşinen kabul edilmesini beklemektedirler. Böyle bir müzakere süreci olmaz.
Mont Pelerin’deki iki günlük çalışma olumlu sonuç verirse, 3-4 hafta içinde 5’li konferansa gidilmeli, Bürgenstock tipi bir formatta, tüm başlıklarda, artık sayısı azalmış bulunan çözüm bekleyen konular paralel olarak ele alınmalı ve sonuçlandırılmalıdır. 4 başlıkta kalan bazı konular, toprakla haritanın son şekli ve güvenlik-garanti konuları farklı masalarda bu çerçevede görüşülüp bitirilmelidir. Bunun dışındaki yaklaşımlar, bizi çözüme götüremez.”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, elde edilen ilerlemelerin somut bir sonuca, bir çözüme dönüşmesinin, en başta tarafların vardıkları mutabakatlara uygun çalışmalarına bağlı olduğunu kaydederek, varılan mutabakatların dışına çıkılıp yeni senaryolar, yeni dayatmalar yapılmasının Kıbrıs’ı çözüme değil, çözümsüzlüğe mahkum edeceğine dikkat çekti.
“YENİ BİR GELECEK HALÂ MÜMKÜN”
“Toprakta anlaşılsa bile 5’li konferansa gideceğimiz kesin değildir” şeklindeki açıklamaların kendilerinde haklı kaygılara neden olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, “Kıbrıs’ta eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde yeni bir gelecek yaratmak halâ mümkündür. Mümkün olanları gerçeğe dönüştürmek için ihtiyacımız olan, maksimalist tutumlardan uzak durmak, her zaman söylediğim gibi gerçekçi ve makul davranmaktır” ifadelerini kullandı.
Akıncı, Kıbrıs Türk tarafının Mont Pelerin’e mümkün olan çözümü gerçeğe dönüştürüp, Kıbrıs’ta her iki halk için eşitlik, özgürlük ve güvenlik temelinde yeni bir geleceğin kapısını aralamak üzere gideceğini vurgulayarak “Beklentimiz, 20 ve 21 Kasım’da Sayın Anastasiadis ile mutabakatlarımızın dışına çıkmadan, ortak çözüm hedefiyle samimiyetle çalışarak, toplumlarımıza yeni bir geleceğin kapısının aralandığı müjdesini verebilmektir” dedi.
İSTANBUL’DA TÜRKİYE YETKİLİLERİYLE GÖRÜŞME OLABİLİR
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bir soru üzerine, bir haftalık arada yaptıkları istişarelerin İstanbul’da da devam edebileceğini ve Türkiye yetkilileriyle görüşmesinin söz konusu olabileceğini söyledi.
“TAM ZAMANI” EYLEMİ
Lefkoşa’da Çözüm ve Barış Platformu’nun düzenlediği “tam zamanı” adlı eylemle ilgili soruya karşılık da Akıncı, Kıbrıs Türk halkının 2004’te çok büyük bir irade sergileyerek yüzde 65’le Annan Planı’nı onayladığını ancak aynı gün yüzde 76 hayır oyuyla hayal kırıklığına uğratıldığını; buna rağmen Kıbrıs Türk halkında çözüm iradesinin halen var olduğunu vurguladı.
Birçok insanın barış istencini göstermek, liderlere mesaj vermek için sokaklara döküldüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:
ÇÖZÜM KARARLILIĞINI GÖSTERENLERE TEŞEKKÜR
“Bu Kıbrıs Türk halkının iyi niyet ve çözüm kararlılığından başka bir şey değildir. Bu çaba içinde olan herkese teşekkür ediyorum ancak şunu da ifade etmek isterim. Çözüm noktasına bir an önce gelmek ve 2016 hedefini yitirmemek için gitmekte olduğumuz bu 2 günlük toplantının büyük önemi vardır. 2016 hedefi yalnız bizim hedefimiz olmamalı. Tüm ilgili tarafların, en başta da Güney Kıbrıs’ın hedefi olmak durumundadır. Aldığımız mesajlar o yönde biraz ihtiyatlı olmamızı gerekli kılıyor. O nedenle ben de buradan bazı endişelerimi paylaşmak durumunda kaldım. Temenni ederim ki bu endişeler yerini iki tarafın da uzlaşmasıyla, 2016’yı çözüm yılı yaptığımızın müjdesini vereceğimiz bir gelişmeye dönüştürsün. Bu temenni ve kararlılıkla biz gidiyoruz. Kararlılığımızın karşılığını görmeyi arzu ederek gidiyoruz.”
2 GÜN YETERLİ
Cumhurbaşkanı Akıncı, Mont Pelerin’de öngörülen 2 günlük toplantının yeterli olup olmayacağı ve uzatmanın söz konusu olup olmayacağı konusundaki soruya karşılık ise, “Sanıyorum yeterli olur, çünkü ne olacağı bellidir. Orada çok farklı konular ve başka başlıklar görüşülecek değildir. Bırakıldığı yerden devam edilecek. Yeterli olacağını düşünüyorum” dedi.
“MONT PELERİN YA HAT YA BAT MI?”
Akıncı, “Mont Pelerin’in ya hat ya bat mı olacağı” sorusuna karşılık da, bu gibi çözüm arayışlarında bunu söylemenin doğru olmadığını ancak 2016 hedefini yitirmemek için çok uğraştıklarını, çok emek verdiklerini vurguladı; “ya hat ya bat” diyemeyeceklerini ancak 2017’nin getirebileceği riskleri yeniden hatırlatmak istediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum tarafından seçim telaşının şimdiden başladığına işaret ederek, çözümün 2017’ye kalmasının 2018’e de sarkacağı anlamına geleceğini anlattı.
Akıncı, gerçekçi tutumla riskleri görüp göstermeye çalıştıklarını kaydederek “O nedenle ya hat ya bat demeden ama gerçekçi, makul çizgiler içinde kalarak bu kadar ileriye taşınmış bir süreci heba etmemek gerekir. Biz kendi payımıza bu anlayışla gidiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Mont Pelerin’de bir hafta önceki çalışmalarda ciddi adımlar attıklarını, müzakerelerdeki gizlilik nedeniyle çok ayrıntı vermediklerini ama herkesin bunun farkında olduğunu da ifade etti.
“AYNI ADIM KARŞIDAN DA GELMELİ”
Akıncı sözlerini, “Dolayısıyla aynı doğrultuda bir adımın da karşıdan, diğer liderden gelmesini bekliyoruz ki süreci daha ileriye taşıyabilelim” diyerek tamamladı.
Cumhurbaşkanı Akıncı basın açıklamasından sonra heyetiyle birlikte İstanbul’a gitmek üzere Ercan’dan ayrıldı.
Akıncı’yı Meclis Başkan Yardımcısı Hüseyin Avkıran Alanlı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner ile öteki yetkililer uğurladı.