Yıllarca süren araştırmalardan sonra doktorlar, İngiliz hastalar üzerinde denenen bir ilaç olan lisavanbulinin beyin kanseri tedavisi için umut olduğunu belirttiler. Doktorların iyimserliklerinin nedeni ise, Royal Marsden NHS Foundation Trust ve Londra’daki Kanser Araştırmaları Enstitüsü tarafından yürütülen bir deneyin sonuçları.
Deneye katılan Paul Nicholson’a 12 aydan daha az bir ömrü kalacağı söylendi. Ehliyeti elinden alındı, eşi ile kendisini en kötü sonuca hazırladı. Ancak dört yıl sonra hâlâ hayatta ve sonuçları o kadar iyi ki, araba kullanmasına izin verilen birkaç beyin kanseri hastasından biri oldu.
BAŞARI ŞANSI YÜZDE 5 DEMİŞLERDİ
Tümörü yumruğu büyüklüğünde olan ve standart radyoterapi veya kemoterapiye yanıt vermeyen Nicholson, Mayıs 2018’de lisavanbulin almaya başladı. Nicholson, iyileşmesiyle ilgili şunları söyledi: “İlacın işe yarama şansı yüzde 5’ti; ama inanılmaz bir şekilde, taramalarım iyi görünüyor.”
Bu ay yapılan bir tarama, her sabah beş tablet olarak aldığı tedavinin tümörünü yüzde 93 oranında küçülttüğünü ortaya çıkardı.
Lisavanbulin, hastalığın ilerlemesinde rol oynayan proteinlerde veya genlerde belirli değişikliklere müdahale ederek kanserin büyümesini ve yayılmasını engelliyor.
HASTALIKLA MÜCADELEDE ÖNEMLİ BİR GELİŞME
Çalışmayı yöneten Kanser Araştırma Enstitüsü’nde klinik araştırmacı olan Dr Juanita Lopez konuyla ilgili şunları söyledi: “Beyin kanseri olan insanlar şu anda çok düşük hayatta kalma oranlarına sahipler ve tedavi seçeneklerinden yoksunlar; bu nedenle bu ilaç, hastalıkla mücadele için son derece sınırlı olan cephanemize çok hoş bir katkı olabilir.”
Glioblastomalar, yüksek dereceli birincil beyin tümörünün en yaygın türü ve en tehlikelisi olarak biliniyorlar. Hızlı büyüyorlar ve beynin diğer bölgelerine uzanan ipliksi dallara sahipler. Yoğun bir şekilde tedavi edilseler bile yayılmaları ve geri gelmeleri oldukça muhtemel. İngiltere’de her yıl yaklaşık 5.000 kişiye glioblastoma teşhisi konuyor.
Ayrıca tümörler hızlı bir şekilde mutasyona uğrayabildikleri için tedaviler yeterli olamayabiliyor. Tanıdan sonra ortalama hayatta kalma süresi 12 ila 18 ay arasında değişirken glioblastoma hastalarının sadece yüzde 25’i bir yıldan fazla hayatta kalabiliyor.
Beyin kanseri için direkt hedefe yönelik tedaviler henüz geliştirilmedi, çünkü hedefleri belirlemek ve bunlara karşı ilaç tasarlamak çok büyük miktarda araştırma gerektiriyor. Ayrıca beyin kanserinde, kan-beyin bariyerini geçebilecek ilaçlar üretmenin ek bir zorluğu da var.