Bir süredir karanlıkta kalacağımız öne sürülerek o günlerimizin yakın olduğu dile getiriliyor.. Hatta mumları hazırlayın, golorambicikler masada olsun bile diyenlerimiz var. Kısacası deniz bitti, önümüzdeki Temmuz ayına kadar tedbir alınmazsa, gemi ‘Mercan Kayalıklarına’ bindirecek. Dolayısıyla elektrik yetmeyeceği için kısıntıya gidilecek ve elektrik bölge bölge verilecek deniyor.
Tabi bugüne kadar olur olmaz kişilerin yanısıra birçok konuda yeteneksiz kişilere oyumuzu dökersek, yetenek düşmanı bu kişilerin döktüklerini toplamak yine halka düşecek. Artan nüfus, kısmen de olsa gelişen sanayi. İnşaattaki patlama, zaten sınırda olan elektrik enerjisinin artık yetmeyeceğini bize göstertti.
Kıb-Tek’in uzman kişileri, tedbir alınmaz, elektrik üretimini artırıcı santraller alınmazsa, ülkenin karanlıkta kalması artık kaçınılmazdır diyor. Tamam uzmanlar diyor da, onlardan daha uzman bazı kişiler ne diyor? Onlarda Türkiye’den kablo ile elektrik getirilecek. Elektrik gelince Türkiye’yeenterkonnekte sistem ile elektrikte bağlantılı olacağız.Ve elektrik sorunumuz kalmayacak diyor.
Aslında enterkonnekte sistem güzel bir sistem. Fazla elektrik üretiminizi karşıya vermek suretiyle veya bir başka deyişle satmak suretiyle gelir elde edebilir veya ihtiyaç oranınız kadar elektrik satın almak suretiyle ihtiyacınızı giderebilirsiniz. Bunun dışında yenilenebilir enerji ile güneş veya rüzgârdan elde edilecek enerjiyi geliştirebilir, fazla enerji sağladıktan sonra fazlalığını sisteme verebilirsiniz. Buraya kadar tamam. Ama bunun birde aması var.
Bende simetri hastalığı var. Yamuk insanlara asla tahammül edemiyorum. Hele söyledikleri ile yaptıkları bir birini tutmayan bazı siyasilere hiç ama hiç tahammül edemiyorum. Çünkü söylemlerinin arkasında çok başka düşünceler var da ondan.
Birincisi Türkiye’den getirilecek kablonun 4-5 yıl gibi bir zaman dilimine tekabül edecek olması kısa vadede ihtiyacı gideremeyeceği için sanırım öncelikle elektrik ihtiyacının başka yol ile nasıl elde edileceğini düşünmeliyiz. Buda Kıb-Tek yöneticilerinin belirttiği gibi 4 adet santral alımından geçer.
Gaz ile çalışan santraller deniyor. Gaz ile çalışan santraller de sanıldığı gibi ucuz elektrik üretmez. Hatta zaman, zaman daha pahalıya bile elektrik üretir.
İkincisi, Türkiye’den getirilecek kablo suda olduğu gibi Türkiye tarafından değil, Kıb-Tek tarafından, kurumun yapısına ve sistemine uygun bir şekilde getirilmeli.Haaa birileri sende öyle para ne gezer guzum diyebilir. Kıb-Tek yetkilileri biz bunu getirecek maddi olanağa sahibiz diyor. Kıb-Tek bu maddi güce sahip ise o zaman bırakın getirsinler.
Üçüncüsü Sayın Bakan, şimdilik santrale gerek yok diyor. Peki yarın karanlıkta kalınca mı ihtiyaç olacak? Şuanda Güney’den parasını ödeyerek elektrik alıyoruz. Buna Aksa’dan alınan elektrik de ilave edilince kılı kılına günü kurtarıyoruz. Niko’nun benzinde bile yaptığı ortada. Yarın komşi, siyasi nedenlerle elektriği kestim derse o zaman ne olacak dersiniz?
Evet Türkiye’den kablo ile getirilmesi ülkenin menfaatinedir. Ancak bu kablo benim kanaatime göre suda olduğu gibi değil Kıb-Tek’in imkânları ile getirilmeli. Eeee Türkiye getirirse ne var diye soranlar olabilir. Söyleyeyim. Türkiye yetkilileri be efendiler size kablo ile elektriği getiririm. Elektriğin dağıtımını ve tahsilatını da ben yaparım diyor. Yani uzun bir süredir özelleştirilsin denilen elektrikte böylelikle özelleştirilme kısmen de olsa gerçekleştirilmiş olacak. Dağıtım ve tahsilat gittikten, üretim kısmen de olsa yine Kıb-Tek’in elinden alındıktan sonra geriye ne kalır derseniz. Onu da söyleyelim. Elimde İpim ile kuşağım kalır derim.
Su getirilinceye kadar hibeydi ve beleşti denildi. Sonrasında karşımıza çıkan ücreti sonrasında, bir kolanı çözmediğimiz kaldı. Suda yaşanan durum elektrikte de yaşanırsa, sanırım bukez, ip ile kuşağı çözmek yetmeyecek ve pantolonu çıkartmak durumu ile karşı karşıya kalacağız. Bugüne kadar bizi faturaları ile tepen elektrik, sanırım bukez canımıza okuyacak.