Kıbrıs müzakere sürecinin yeniden başlaması ile birlikte daha ortada fol, hatta yumurta bile yokken farklı odakların hedef saptırma ve provokasyonu başladı bile. Yazının başlığında okuduğunuz gibi “Mustafa Akıncı Türk müdür?” başlığı ile saçma sapan bir internet paylaşımı ile buluştum geçtiğimiz günlerde. Üstelik bu sözde farklı haber malzemeleri ile desteklenen yazıda Kıbrıs Müzakere sürecine atıfta da bulunuluyordu. Hatta yazıyı kaleme alan zat yarım aklı ile tarih dersi de vermeye çalışıyordu bu yazıyı okuyanlara. Adını belirtmeye bile gerek duymadığım şahıs tarafından servis edilen yazı, saatlerce emek sarf edilerek hazırlandı. Üstelik sözde Avustralya’da yaşadığını savunan bu kişi, Kıbrıs Türk toplumu ile ilgili yeni Cumhurbaşkanı nedeni ile kaygılarının arttığını da iddia ediyordu. Yazıyı okudukça bu sapkın milliyetçilikten ve desteksiz atıştan midem bulandı. Üstelik, çirkef politikası yapan veya yaptıranların, Kıbrıs Türk toplumundan zerre kadar hoşlanmayan, Kıbrıslı Türklerin mutluluğunu istemeyen hatta bizi benimseyemeyen hastalıklı düşüncelere sahip olduğunu anlamak için alim olmaya gerek yok. Kıbrıs Türk toplumu bu topraklar üzerinde çok büyük acılar çekti. Üstelik bu acılar hala çekiliyor. Zaman zaman farklı nedenler ile Kıbrıs’ı terk etmek zorunda kalanların ülkeyi neden terk ettiğini de çok iyi okumak gerek. Kimileri güvenlik kaygısından, kimileri daha iyi yaşam koşullarına, insanca yaşamaya duydukları özlemden bu adayı terk etmek zorunda kaldı. Üstelik 1950’lerden hatta daha öncesinden başlayan göç bugün bile devam ediyor. Atık hem yaşadığı toprağı benimseyebilmesi, hem de taşıdığı kimlik veya kimlilere ait olduğunu hissetmesi noktasında da Kıbrıs’ta sürdürülebilir bir çözüm şart. Yukarda verdiğim örneğin benzerleri ülkemizde de vardı. Üstelik çok geçmişe gitmeye gerek bile yok, Cumhurbaşkanlığı seçiminde maalesef sözde Derviş Eroğlu propagandası yapmaya çalışan bazı kesimler de benzer yalanlara, benzer kandırmacalara sarıldı. Sahi Cumhurbaşkanlığı seçiminin üzerinden kaç gün geçti? Mustafa Akıncı'nın seçimi kazanması durumunda TC kökenli vatandaşlarımız gemilere konulup Türkiye'ye gönderilecekti... O iş noldu? Annan Planı referandumu ile ilgili de benzer ifadeler vardı. Hatta Anayasa referandumu için bile benzer abuk subuk yalanlar üretildi. Bu sözleri sarf eden kişiler gerçekten bu söylediklerine inanıyor mu çok merak ediyorum. Çamur at kiri kalsın siyaseti bu ülkede maalesef yıllardır yapılıyor. Üstelik kimi zaman çamur atanlara cevap bile vermemek gerekiyor belki ama daha müzakerecilerin ne konuştuğunu, liderlerin bile tam olarak bilmediği bir müzakere sürecinde, çok merak ediyorum, nasıl olur da böyle senaryolar yazılıp çizilir bu ülkede. Kişilerin milletini sevmesinden, vatanını sevmesinden daha güzel bir şey yok. Ancak milliyetçilik kisvesine bürünüp, hastalıklı fikirler, yalanlar ile uğraşanlara hiç gecikmeden cevap vermek gerek.