Müteahhitlerin sonu olabilir !..

Taner ULUTAŞ

Detay Gazetesinin geçtiğimiz gün manşetten verdiği ihaleler KKTC’de açılamaz başlıklı haber gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Turgut Özal’ın ANAP hükümeti döneminden beridir, Türkiye hükümetleri, KKTC’deki orta ölçekli sanayi ile buradaki üretimi baltalama geriletme ve bitirme çalışması sürüyor. Özal döneminde orta ölçekli sanayi sizin neyinize deyip Sanayi Holding’in köküne kezzap suyu döken zihniyet bugün devam ediyor. Üreticinin ürettikleri Mersin limanında duvara çarpıp geri dönerken, Türkiye’den gelen mallar ‘FON’ takozu olmaması nedeni ile soluğu raflarda alıyor. Bu nedenle Türkiye’den gelen her çeşit mal yerli üretimin önüne geçerken bizi yönettiğini sananlar da esnafın, üreticinin erimesini ‘Andilla’ koyarak seyretmeye devam ediyor. Zaman zaman imzalanan protokolleri inkar etmekten geri durmayan yöneticilerimiz, halk dediğimiz insan topluluğunun gönlünde buket olacaklarına koltuk için Analarının gönlünde tek bir çiçek olmayı tercih ediyor. Vatandaşına, esnafına, iş adamı ile üreticisine ayak üstü bin yalan söyleyenlerin bu kadar kirlenmesi olmasaydı, belki yağmura da gerek kalmazdı. Kendi partileri içerisinde bir koltuk için bir birinin altını oyan bazı muhteremler kılıçlarını çektiler, bu ülkenin iki lokomotif sektöründen birisi olan ‘İnşaat Sektörünün’ ruhuna Fatiha okumak için çalışmalar başlattı. Yol, su getirme ve hastane gibi ihalelerin Türkiye’de açılması sonrasında şimdi de Vakıf mallarının ihalelerinin Türkiye’de açılması için protokollere imza attılar. Söz sizin ağzınızda olduğu sürece, sizin esirinizdir. Söz ağzınızdan çıktıktan sonra, siz onun esiri olursunuz der ünlü düşünürler. Başbakan Türkiye ile imzalanan protokol sonrasında biz onlar ile iki Cami için anlaştık derken Selimiye Camii ile Lala Mustafa Paşa Camii’ni işaret etti. Başbakanın açıklamasından sonra Sayın Arınç biz iki camii değil tüm Vakıflara ait eserleri tamir edeceğiz açıklamasında bulunarak Başbakanı ‘BAL’ ederek sözünün esiri konumuna soktu. Söyledik söz ağızdan çıktıktan sonra onun esiri olursunuz dedik. Yahu iki cami önce kilise sonrasında ise cami yapılan iki eski eserdir. Bu eserler UNOPS’un kontrolünde olan iki tarihi eserdir. UNOPS’un kontrolü olmadan Türkiye bile burada at oynatamaz. Kısacası yarın veya ertesi gün Sayın Arınç geldiği zaman hayır biz tüm Vakıf mallarına talibiz derse Sayın Başbakan bu sözlerini yalayıp hepsini biz yapacağız diyebilecek mi? Bence hayır ve Türkiye’nin dediği olacak. Bence bu durum KKTC ve Müteahhitler için ikinci bir milattır. Birinci Milatta her türlü avanta önerilerini geri çeviren Cafer Gürcafer’in geri çekilmeyerek birinci Müteahhitler Meydan savaşını kazanmasıdır. İkinci Milat ise bu protokoldür. Bu kaybedilirse halen çok zor durumda kalan Müteahhitlerin tümden bitmesi ve birçoğunun iflas etmesinin kapısı gındırık olmaktan öte sonuna kadar açılacaktır. Aklımızdaki İnsan yanımızda olsaydı inanın hepimiz çok mutlu olurduk. Ama aklındaki insanı yanında bulundurmayıp Gürcafer’in önüne türlü avanta sunanların birinci milatta kazandıklarını düşünün. İşte o zaman yandı gülüm keten helva türküsünü hep bir ağızdan çağıracaktık. Müteahhitler bugün tavla teslim olanlara karşı kazandıkları zaferin ikincisini kazanmak istiyorsa hedefini iyi belirlemek durumundadır. Hedefi şaşırır ve ”Önüne çıkana engel dersen, takılıp düşersin; basamak dersen, bir basamak yükselirsin” bu nedenle protokoldeki yetkisi bir yere kadar olan Vakıflar Yönetim Kurulu Başkanı yerine imza koyup yetkisi tartışılmaz olanı gez göz, arpacık diyerek hedefe koymalısınız. ****** Gençlik eğlenirken eğitim de alıyor Gençlik Dairesi Gençlik Merkezleri, gençler arasında Sosyal Etkinliği geliştirmek, arkadaşlık bağlarını kuvvetlendirmek için  2-14 Şubat tarihleri arasında Lapta Gençlik Kampında gruplar halinde düzenlediği eğlence ve eğitim kampı çalışmaları sürüyor. Gençlik Dairesi Müdürü Gencay Eroğlu, yaptığı açıklamada, her yıl Gençlik Dairesi Gençlik Merkezlerini Şubat tatili döneminde eğlence ve eğitim kampına alıyoruz dedi. Eroğlu, açıklamasına devamla, burada amaç gençleri bir arada bulundurmayı sağlamak ve eğlenirken eğitim vermektir. Köy gençlik merkezlerinde düzenlediğimiz eğitimlere Lapta ve Kantara’da devam edeceğiz. Sınırlı maddi olanaklarımıza karşın gençlerimize eğlendirirken eğitim vermek sürecine devam etmek istiyoruz. Bugün Lapta Gençlik Kampında yarın Kantara’da bu uğraşımızı sürdüreceğiz ifadesinde bulundu. Gencay Eroğlu açıklamasına şöyle devam etti: "Gençler kamplarımızda arkadaşlık, dostluk, işbirliği ve farklı bölgelerdeki gençlerin kaynaşması ve eğitimleri sağlanmaktadır. 5 yıl önce merkezlerimizi hayata geçirdiğimizde şuna dikkat ettik Belediyelerimizin ve Sivil Toplum Örgütlerimizin ulaşamadığı köylerimizdeki gençlere fırsat eşitliği yaratmaya çalıştık. Onlara sosyal, kültürel, sportif aktiviteleri götürerek kişisel gelişimlerine, sosyalleşmelerine en önemlisi de gençlerimize aktiviteler yaratarak onların zararlı alışkanlıklardan uzak kalmasını sağlamaktır." Lapta Gençlik Kampına katılan gençlerin açıklaması aşağıdadır: Atahan Pürtül: Gençlik Dairesi Dipkarpaz Gençlik Merkezinde faaliyet göstermekteyim. Gençlik Dairesi Müdürlüğü köyümüze çok güzel bir merkez açtı böylece köydeki tüm arkadaşlar biraraya gelme şansı yakalıyoruz. Halk danslarını öğreniyoruz ve eğlenceli aktiviteler yapıyoruz. Yurt dışı festivallerine de katılarak ülkemizi temsil ediyoruz. Köyümüzde çok mutlu ve güzel bir ortamımız oluştu. Dilara Coşkun: Gençlik Dairesi Dipkarpaz Gençlik Merkezinde faaliyet göstermekteyim. Köyümüzde özellikle kızlara yönelik gidecek veya sosyal aktivite gerçekleştireceğimiz hiçbiryer yoktu. Gençlik Dairesi Dipkarpaz Gençlik Merkezi ile gidebileceğimiz kendimizi geliştirebileceğimiz bir evimiz oldu. Burada sosyal aktiviteler gerçekleştirip kamplara katılıyoruz. Yuer dışı festivallerine katılarak yen arkadaşlar tanıyıp farklı kültürleri görüyoruz. Bize sağlanan imkanlar için teşekkür ediyoruz. Eylem Yur: Bende Gençlik Dairesi Dipkarpaz Gençlik Merkezinde faaliyet gösteriyorum. Merkezimizin etkinlikleri sayesinde hem yurt içinde hemde yurt dışında farklı yerler görerek yeni insanlarla tanışma şansı yakaladım. Yurt dışında tanımadığımız yüzlerce insan karşısında sahnede dans ederek alkış almak ilk defa başıma gelen bişeydi ve ekip olarak çok büyük mutluluk yaşamıştık. Kendimize olan özgüvenimiz oluştu ve şimdi köyde günlerimiz daha güzel ve dolu dolu geçiyor. [caption id="attachment_50815" align="alignright" width="189"] Melis Özkan[/caption] Melis Özkan: Gençlik Dairesi Turunçlu Gençlik Merkezi bünyesinde bulunuyorum. Şuanda Lapta Gençlik Kampındayız ve bulunduğumuz ortam çok güzel. Burada yeni danslar ve kareografiler öğreniyor eğlenceli vakit geçiyoruz. köyümüzde sosyal aktivitemiz pek yoktu merkezimizin faaliyete geçmesinden sonra köyümüzdeki gençlerle daha birlik toplanıp etkinliklerimizi yürütüyoruz. Haluk Samancıoğlu: Bende Gençlik Dairesi Turunçlu Gençlik Merkezinde faaliyet göstermekteyim. köyümüzde biz gençlerin faaliyet gösterebileceği hiçbir alan yoktu. Turunçlu Gençlik Merkezinin faaliyete geçmesiyle köyümüze bir canlılık geldi.Kötü alışkanlıklardan uzakta birliktelik halinde çalışmalarımız sürüyor. Bizlere bu imkanları sağlayan Gençlik Dairesi Müdürümüze teşekkür ederiz. Emine Çardak: Gençlik Dairesi Akdoğan Gençlik Merkezinde faaliyet gösteriyorum. Gençlik Dairesi Akdoğan Gençlik Merkezi 6 yıl önce köyümüze açıldı ve ilk günden bugüne hep merkezde yer aldım. Bana kattığı en önemli özelliği internet ortamından uzaklaştım ve daha çok sosyal kültürel faaliyetlerin içerisinde bulundum. Ekip çalışmaları gerçekten çok eğlenceli ve güzel geçiyor. [caption id="attachment_50813" align="alignright" width="189"] Gülsefa Dede[/caption] Gülsefa Dede: Bende Akdoğan Gençlik Merkezinde faaliyet göstermekteyim. Çalışmalarımız yanında yaptığımız sosyal aktivitelerimiz bizleri geliştiriyor ve çok mutlu ediyor. Merkezimi seviyorum çünkü burda sevgiyi paylaşmayı ve birbirimizi koruyup kollamayı öğreniyoruz.