Müzakerecileri yüreklendirmeli

Oshan SABIRLI

Kıbrıs müzakere sürecinde yaşanan son gelişmeler ile harıl harıl güven yaratıcı önlemler hazırlanıyor. Sınırın iki yanında da dosyalar ince elenip sık dokunurken, toplumlara zarar vermeyecek, diğer yandan sınırın ötesini hoş tutacak adımlar için girişimler var. Amaç ortak; Amaç müzakerelere zemin hazırlamak. Kıbrıs Türk toplumundan çok, Kıbrıslı Rumların güven duymaya ihyiyacı var. Her ne kadar sayı olarak Kıbrıslı Rumlardan az olsakta bu topraklarda, BM parametreleri çerçevesinde masada üretici olabilmek ve eşitliğe dikat çekebilmek için toplumların birbirini tanıması şart. 2004 sürecinde Tassos Papadopulos’un kameraların karşısına geçtiği ve hünhür hüngür ağladığı gece Güney lefkoşa’daki Elefteria Meydanı’nda idim. Buradaki bir ekinliği takip ederken, dev ekranlardan Rum devlet televizyonu PİK yayın yapıyordu. Her ne kadar Papdopulos’un söylediklerini o dakikalarda anlamasam da Papadopulos,  'Ben devlet aldımtoplum olmayı kabul etmeyin' ifadeleri ile OXI (hayır)  kampanyasını sürdürmüştü gözyaşları arasında. BM parametreleri, “iki bölgeli, iki toplumlu federasyon” şeklinde net olarak karşımızda duruyor. Bunun farklı bir alternatifi olmayacak. Günün sonunda Kıbrıs Türk devleti ve Kıbrıs Rum devletinden oluşan bir federal Kıbrıs çatısı altında gelebilecek çözüm. Ötesi yok BM’nin ajandasında. İşte bu gerçek ışığında aradan geçen 41 yılda tamamen kopan, turistik geziler, saatli,k ziyaretler, alışveriş veya kumar hedefi ile sınırın öte yanına geçişler var. Sosyal, politik, kültürel ve sanatsal amaçlar ile geçişler kısıtlı ve az sayıda kişinin görüştüğü bölünmüş bir coğrafyadayız. Özetle uzun temaslarımız yok. Tanımak, tanışmak içinde fırsatımız, ilişki kuracak ortamımız da yok. Halk arasında olası bin Ban Planı’na şimdiden hayır diyecek bir çok kişi hem sınırın kuzeyinde, hem de güneyinde var. Rumların hayırcı olduğu biliniyor. Ama ortada net bir şey henüz yokken dün bir istatistiği inceleyip vurgulamak istedim. 2004 yılında Türk tarafından % 64,91 oranında Annan Planı kabul gördü. Güneyde ise plan %75,83 oranı ile reddedildi. Bunu tersten okuduğumuzda ise Rumların %24,17 oranında plana evet dediğini görüyoruz. Kıbrıs’ın kuzeyinde 77 bin 646 kişi evet derken, güneyde bizden çok daha fazla kişi yani 99 bin 976 kişi bu plana evet demiş oldu. Yani Kıbrıs’ın kuzeyinde öğünerek evet dediğimiz rakamdan tam 22 bin kişi daha fazlası güneyde evet dedi Annan Planı’na. Liderlikler kademe kademe çözüm adına ilerleyecek. Bu güne kadar tutanaklara geçmeyen, konuşulmamış hiçbir şey yok gibi. İşte o çözüm aşamasına gitmek için şüphecilikten çok barışçı yaklaşımda müzakere heyetleri yüreklendirme vakti.