CTP Milletvekili Özdil Nami, tüm dünya ekonomilerinin daralmaya gittiğini, bu daralmanın ekonomide yarattığı tahribatı telafi etmek için imkanı olan ülkelerin rezerv kullandığını, başarabilenlerin para bastığını ya da borçlanmaya gittiğine dikkat çekti. Nami, bizde ise ilk iki seçeneğin zaten olmadığını ancak Başbakan Ersin Tatar’ın da 3. seçeneği yapmaktan kaçındığını savundu.
Nami, yaşanan ekonomik tahribatla ilgili öngörüyü merak ettiğini söyleyerek, yaşanan krize bağlı kayıplara değindi ve başbakanın “önümüzü göremiyoruz ifadesinin” doğru olmadığını çünkü şu anki noktada somut bir planın öngörülmesi gerektiğini belirtti.
Şu an uygulanan tedbirlerle ekonomiyi ayakta tutmanın mümkün olmadığını dile getiren Nami, kaynak yaratılabileceğini; Merkez Bankası’yla yeni toplantılar yaparak, yeni fonlar yaratılabileceğini ve bunların açılım sonrası toplanacak vergilerle ödenebileceğini söyledi. Nami, “Aksi durumda korunan sadece devlet olacak” dedi.
Türkiye ile diyaloğun sadece “para istiyoruz” noktasında kalmaması gerektiğini, temel meselenin Türkiye dışında TL kullanan tek ülke olarak bu konuyu masaya yatırıp, KKTC’ye gelecek mallar için yeni bir para birimi anlaşması gerektiğini anlatmak gerektiğini savundu.
İstihdamı koruyan bir politikaya ihtiyaç olduğunu çünkü muazzam bir işsizlikle karşılaşılacağını kaydeden Nami, temin edilecek fonlarla yerli çalışan desteğini arttırmayı öngören çalışmalar yapılması gerektiğini belirtti.
Nami, Kıb-Tek’in şu an AKSA’ya 2 yüz milyon lira civarında borcu olduğuna işaret ederek, daha düşük faizle borç alınabileceğini söyledi.