“ÜRETİCİ ALACAKLARINI SORUYOR”: Hükümetten 19 Milyon TL’ye yakın alacaklarının ödenmemesi nedeniyle, 20 Kasım ve 25 Aralık’ta eylem yapan narenciyeci ile hükümet arasında yaşanan son gelişmeler ile istişarelerini gazetemize anlatan Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, “Başbakan’ın narenciyeciye verdiği sözlere rağmen, kararlaştırdığımız eylemden bir gün önce, üreticinin alacaklarının yüzde 50’sinin ödeneceği açıklandı. Paraya ihtiyacı olan üretici de, alacağının yarısını almaya razı oldu ve bu da eylemin gücünün kırılmasına neden oldu” dedi.
“25 ŞUBAT’A KADAR ÖDENMEYİ BEKLİYORUZ”: 25 Şubat’a kadar narenciye üreticilerinin tüm alacaklarının ödenmesi beklentisinde olduklarını da belirten Ali Alioğlu, “Son durum durgunluktur, bekliyoruz. Şuanda çaresiz bekliyoruz, ama elimizden başka da bir şey gelmez. Tabi takip de diyoruz. Mağdur üretici de bizi arayıp durumu soruyor” diye konuştu.
Rana SARRO
Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği önderliğinde 20 Kasım ve 25 Aralık’ta Başkent Lefkoşa’da protesto eylemi gerçekleştiren ve devletten 19 Milyon TL’ye yakın alacaklarını talep eden narenciye üreticileri, alacaklarının yarısının ödenmesinin ardından yine sessizliğe büründü. Narenciyeci, devletten alacaklarının ödenmesini çaresizce bekliyor.
20 Kasım ve 25 Aralık’ta eylem yapan narenciyeci ile hükümet arasında yaşanan son gelişmeler ile istişareleri gazetemize anlatan Ali Alioğlu, “Şuanda çaresiz bekliyoruz. Ama elimizden başka bir şey de gelmezdi. Tabi takip de diyoruz. Mağdur üretici de bizi arıyor ve durumu soruyor. 25 Şubat’a kadar tüm alacaklarımızın ödenmesini bekliyoruz” dedi. Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, gazetemize şunları söyledi:
“SON DURUM DURGUNLUKTUR, BEKLİYORUZ”
“Son durum durgunluktur, bekliyoruz. Narenciye eyleminden sonra Başbakan’ın açıklaması zaten her şeyi ortaya döktü. ‘Gücümüz, bütçemiz bu kadardır, bu kadar ödeyebildik. Başka söz vermek istemem’ dedi. Yani birden çok defa söz verdi ve sözünü tutamadı, daha fazla yalancı durumuna düşmek istemedi.”
“19 MİLYON ALACAK TALEBİYLE EYLEM YAPTIK”
Narenciye üreticilerinin talebi, toplamda 19 Milyon TL’ye yakın alacaklarımızdı. 20 Kasım’daki eylemde, Meclis’te yaptığımız toplantıda, 15-20 gün vade istenmiş ve bir kaynak bulup üreticinin tüm alacaklarını ödemeye çalışacağını söylemişti. Bu da 10 Aralık’a tekabül ederdi. Biz de 15 Aralık’ta kadar mühlet verdik. Nitekim kaynağı bulamadı.
“VADE DOLMADAN EYLEME İTİLDİK”
“12 Aralık’ta bizi telefonda aradı. 13’ünde birliğimize gelmek istedi ve geldi. Bir devlet erkanı olarak bizleri sayarak birliğimize gelmesi bizi memnun etti. Orada da 10 gün daha yani 25 Aralık’a kadar vade istedi. Günün sonunda, bu vade dolmadan 23 Aralık’ta eylem kararı aldık. Çünkü bu süre içerisinde Başbakan’a ulaşamadık. Tarım Bakanı ile muhatap olduk. Tarım Bakanı da bu verilen süreyi yine ertelemeye çalıştı ve bizi gerdi, biz de eylemi gerçekleştirdik.”
“ALACAKLARIMIZIN TÜMÜ YERİNE YARISI VERİLDİ”
“24 Aralık’ta ise, üreticinin alacaklarının yüzde 50’sinin ödeneceği yönünde açıklama geldi. Biz eylem kararımızı durdurmadık, çünkü 20 Kasım’da eylem yaparken de, biz alacaklarımızın yarısını almak için yapmadık. Biz alacaklarımızın tümünü istedik ve bunun için de bize Başbakan bir taahhüt vermişti. Bunun üzerine de biz eylemi gerçekleştirdik. Tüm üreticilere alacaklarının yarısını almaları için mesaj geldi. Paraya ihtiyacı olan üretici gidip parasını aldı ve bu da eylemin gücünün kırılmasına neden oldu.”
“Hükümet kanadından birçok milletvekili üreticileri arayıp eyleme katılmamaları yönünden ikna etmeye çalıştı. Biz haliyle azlık gittiğimiz için protestomuzu yaptık. 23 Aralık’ta azlık olmamıza rağmen yine de hükümet tedirgin oldu. Eylemden sonra Başbakan’la bir görüşmem oldu. Ağır üslupta bir görüşme gerçekleşti.
“BASINA AÇIKLAMA ZORUNLULUĞU HİSSETMEDİ”
“Görüşmenin ardından Başbakan basına bir açıklama yapma zorunluluğunu hissetmedi. Biz hissettirdik ve cenazeye katılacağını gerekçe gösterdi. Böylesi krizler de yaşandı. Çok yazık. Bu sektörleri bir kalemde bir kenara itmek hükümetin görevi değildir.”
“ÖNCEKİ AÇIKLAMASININ TAM AKSİNİ YAPTI”
Başbakan’ın sözünü tutamaması ve sıkıntıya girmesi bizi yüceltmez, bu bizi üzdü. Çıkıp bir basın açıklaması yaptı ve ‘ellerinden gelenin bu olduğunu, bu kadarını ödeyebildiklerini, geriye kalanının da konsantre satıldıktan sonra üreticiye ödeyeceklerini’ söyledi. Halbuki ilk konuşmalarında bize ‘ben konsantrenin satılıp sizi ödeyeceğimi söylemiyorum, ben bir kaynak yaratıp sizin tüm alacaklarınızı ödemek için zamana ihtiyacım var’ dedi. 25 Aralık’taki konuşmasında, daha önce yaptığı açıklamanın tam aksini yaptı. ‘Bir kaynak bulabildik ve bu kadarını ödeyebiliyoruz. Kalanını da konsantrenin satılması beklenecek’ dedi. Ayıp yahu, bir Başbakan’a yakışmaz. Biz de, ‘mağdur geldik, boynu büyük dönüyoruz’ gibi bir konuşmamız oldu.”
“TÜM TARIM SEKTÖRLERİ TOPLANTIYA ÇAĞIRILDI”
“Hemen akabinde hayvancılar da büyük bir eylem yaptı. Biz de tam destek verdik. Bu arada bu eylem yapılırken, ‘bütünlüklü bir tarım politikası’ istediğimiz belirttik. O süreçten sonra da tarımın altındaki tüm sektörleri (patatesçi, çiftçi, hayvancı, narenciyeci) sırayla Tarım Bakanlığı’na çağırdılar. Ve devamlı rutin bir şekilde bu toplantıların gerçekleşeceği söylendi. Bu sistemin yürümeyeceği, bütünlüklü bir tarım politikasının altındaki sektörlerde, tarım politikasının tekrardan gözden geçirilip hayata geçirilmesi adına bir toplantı oldu. Geçen haftaki bir ön görüşmeydi. Teknik detaylara sonraki haftalarda geçileceği belirtildi.”
“NARENCİYEDE ŞUNLAR OLMALI”
“Taleplerimiz ise şunlardır; şimdi hasada girdik. Dolayısıyla bir devlet politikası olmalıdır. Halen bugündür teşvikler açıklanmadı. Teşviklerin belirleneceği komisyon toplantısında biz de bulunmalıyız. Cypfruvex’in taban fiyatlarının açıklanmasında geç kalındı. O çalışmalara da dahil edilmeliyiz. Yine doğrudan gelir desteğinin neye göre ödendiğinin açıklanması, gününde ve zamanında ödenmesi ve günün koşullarına göre artırılması gerekir. Tür değişikliği, maliyet konuları, Cypfruvex’in bir bütçeye konması ve denetim altında olmasını istedik. Dolayısıyla ülkenin ekonomisinin üretimden geçtiğini hükümetlerin göz önünde bulundurması gerekiyor.”
“35 BİN DÖNÜM NARENCİYE BAHÇESİ”
“Ülkede 35 bin dönüm narenciye bahçesi vardır. Narenciye üreticisi sayısı ise her sene değişmektedir. Çünkü anne babadan evlatlara kalan bahçeler nedeniyle bahçeler bölünmektedir. Dolayısıyla üretici sayısı artmaktadır.”
“25 ŞUBAT’A KADAR TÜM ALACAKLARIMIZIN ÖDENMESİNİ BEKLİYORUZ”
“Şuanda çaresiz bekliyoruz. Ama elimizden başka bir şey de gelmezdi. Tabi takip de diyoruz. Mağdur üretici de bizi arıyor ve durumu soruyor. Aldığım bilgiye göre, konsantrenin yüzde 80’i satıldı. Kısa bir süre içerisinde, belki de 15 gün içerisinde üretici ödenecek. Dalında kalan 10 bin ton ürün için kaynak ise, Genel Tarım Sigortası fonuna girdi. Yani bazı şeyleri başardık. 2 buçuk milyon TL kaynak ayrıldı. Bugünlerin içerisinde, belki de Şubat’ın ilk haftasında üreticinin ödeneceğine inanıyorum. Doğrudan gelir desteğinin ise, 20 Şubat’ta, akaryakıtla birlikte ödenmesini bekleriz. Kısacası, Şubat’ın en geç 25’ine kadar tüm alacakların ödeneceğine inanıyorum.”