NASA'nın uçan teleskobu Sofia yıldızların oluşumuna dair yeni "ipuçları" buldu

Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi Nasa'nın uçan teleskobu olarak bilinen Sofia sayesinde, yıldızların gaz ve toz bulutlarından nasıl doğduğuna ilişkin önemli bilgiler elde edildi

Uzay gözlem merkezi Sofia'nın yaptığı ölçümleri inceleyen bilim insanları, yıldızların oluşumunda manyetik alanın büyük rol oynadığını ortaya çıkardı. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgelerinden Rho Ophiuchi A'yı araştıran uzaybilimciler, Sofia'ya HAWC+ adı verilen bir mekanizma yerleştirdi. Böylece Samanyolu düzleminde varolan moleküler gazlar ve toz tanelerinin oluşturduğu dev bulutların, kendi kütle çekimleriyle nasıl sıkıştığı gözlemlendi. Bulutların manyetik alanlarda nasıl farklı kutuplarda hizalandığı da haritalandırıldı.

Yıldızlar nasıl oluşuyor?
Araştırma raporunun yazarlarından Fabio Santos'a göre, yıldız ve gezegenlerin nasıl oluştuğu hâlâ gökbilimin en karmaşık sırlarından. Şu ana kadar elde edilen bilgilerle, yıldızların oluşumu dev gaz ve toz bulutlarının sıkışmasıyla açıklanıyor. Giderek yoğunlaşan bu bulutlar parçalanarak gaz yığınlarına dönüşüyor, ardından da "çekirdek" dediğimiz yoğun yapılar oluşuyor. İşte bebek yıldızlar da gaz ve tozdan oluşan bu yoğun çekirdeklerde bulunuyor.Nasa'nın yaptığı son çalışma ise, yıldız ve gezegenlerin oluşumuyla ilgili ezberleri bozabilir. Nitekim Sofia'nın yakaladığı görüntüleri inceleyen araştırmacılar, bulutlardaki toz taneciklerinin manyetik alanlarla nasıl hizalandığına tanık oldu. Araştırmanın bulguları aynı zamanda yıldızları oluşturan bulutların yoğunluğundaki farklılıklara bağlı olarak, tozun manyetik alan çizgileri boyunca farklı hizalandığını ortaya çıkardı. Böylece yıldızların sadece kendi kütle çekimleriyle değil, manyetik alanlar gibi başka unsurların da devreye girmesiyle oluştuğu görüldü.Sofia gözlem merkezine bu çalışma için özel olarak yerleştirilen mekanizmanın yaptığı ölçümler, gökbilim için bir ilk. ABD ile Almanya'nın ortak merkezi, yaklaşık 12 km rakımda uçan Boeing 747SP uçağına yerleştirilmişti. Uçağın gövdesinden açılan büyük kapı açıldığında, 2.5 metre çapındaki teleskop ile gökyüzünde gözlem yapılabiliyor.