Güneyde ve Yunanistan’da görmeye alıştığımız; Ve zamanla kanıksadığımız, hiç kimsemizin eleştirmediği olay… … özellikle resmi törenlerde ve dini kutlamalarda Cumhurbaşkanı’nın yanında görkemli asası ile yer alan Başpiskoposun duruşu idi! Sovyetlerin dağılmasından sonra aynı fotoğrafı Rusya’da gördük. Rusya Başpiskoposu her zaman Putin’in yanında yer aldı, asasını sallayarak onu kutsadı! Durum Yunanistan’da da farklı değildi. Kilisenin desteğini ve Başpiskoposun “ hayır duasını “ almak önemseniyordu. Güneyde Komünist Hristofyas bile bunu göze alamadı! Yunanistan’da tarihte bir ilk gerçekleşti ve yeni Başbakan Alexis Tsipras dini töreni reddetti, kiliseyi ve dini devlet işlerine karıştırmayacağını böylelikle dünyaya ilan etti! Etti de; Kamuoyu oluşturmakta ve siyaseti yönlendirmekteki etkisi büyük olan kilisenin tepkisi, göreceksiniz gecikmeyecek! Ve bu tepki elbette hem Kıbrıs kilisesinden hem deİstanbul’daki Patrikhaneden sert karşılık görecektir. Bir de genç Başbakan Alexis İstanbul’a gider de Patriği görmeden dönerse, yandı gülüm keten helva! Özetle demek istediğim, bağnazlık derecesinde kiliseye bağlı ve tutucu olan Yunanlılar ve Rumlar, ekonomik sıkıntılarını da aşamazlarsa… …yolcudur Tsipras, bağlasan durmaz! Yeni Yunan Başbakanının komşusu Türkiye’de İslam dinine fanatik şekilde bağlı olan bir Başbakan bir de Cumhurbaşkanı vardır… … ve iki ülke arasında başta İstanbul’daki Patrikhaneye “ ekümenik “ statatüsü tanınması ile Batı Trakya’da Türk azınlığın dini sorunları olmak üzere, ciddi sorunlar vardır. Tsiprasın Kıbrıs sorununa yaklaşımını ve politikasını bilmiyoruz. Yunanlının milliyetçi sosyalizmi ile Türkiye’nin Osmanlıcılık sevdasıkarşı karşıya gelir mi? Gelirse Kıbrıs sorununu ve bölgeyi nasıl etkiler? SYRİZA hoş mu geldi, boş mu geldi… Görelim hele!