Bağımsızlık Yolu’nun Lefkoşa Bölge Sorumlusu ve Lefkoşa Türk Belediyesi Belediye Meclis Üyesi adayı Cansu Nazlı, Kıbrıs Postası’nda yayınlanan 'Seçim Gündemi' programına katılarak Ulaş Barış’ın sorularını yanıtladı.
Yaklaşık 20 bin seçmen sayısının artması ile ilgili konuşan Nazlı, seçmen sayısının artmasına gelene kadar, belediyelerin sayısının azaltılması ve belediyeler yasasındaki değişiklik ile yerel yönetimlere bir müdahale sürecinin başladığını rahatça söyleyebiliriz dedi. Toplum tarafından yerel seçimlerin çok önemsenmediğini söyleyen Nazlı, müdahaleler sonrası yerel seçimlerin de önem teşkil ettiğini aktardı.
Nazlı, Bağımsızlık Yolu olarak sloganlarının “ferman padişahınsa bu memleket bizim, ferman egemenlerinse bu memleket bizim” şeklinde olduğuna belirtti.
Belediyelerde, halktan, emekten, kadından, doğadan yana bir temsiliyet olması için aday olduklarını açıklayan Nazlı, halktan destek talep ettiklerini söyledi.
Belediye Meclis Üyesi listesi olarak Bağımsızlık Yolu logosu altında Lefkoşa ve Girne’de aday çıkardıklarını söylen Nazlı, Güzelyurt Bölgesi’nde de TDP, TKP, YKP ve Bağımsızlık Yolu olarak TDP rozetinin altında ortak liste çıkardıklarını burada da 3 adaylarının bulunduğunu anlattı.
Girne Bölgesi’nin partileri için çok önemli olduğunun altını çizen Nazlı, özel sektör emekçilerinin ezildiği, otel ve inşaat sermayesinin ciddi anlamda hüküm sürdüğü ve doğasının talan edildiği bir bölge olduğunu vurguladı. Girne’de Belediye Başkan adayı olarak Kıbrıs Sosyalist Partisi’nin adayı Osman Zorba’yı desteklediklerini söyledi. Lefkoşa bölgesinde Mehmet Harmancı’yı, Mağusa’da bağımsız aday Salih Oktay’ı desteklediklerini aktaran Nazlı, Güzelyurt bölgesinde ise mevcut belediye başkanı Mahmut Özçınar’ın hükümdarlığına karşı halkı, CTP adayı Osman Bican veya bağımsız aday Reşat Kansoy’a oy vermeye çağırdıklarını aktardı.
Su ve Elektriğin Bir Miktarı Ücretsiz Olmalı
Önemli sorunlardan biri olan su ve elektrik konusu ile ilgili açıklamada bulunan Nazlı, suyun ve elektriğin belli bir miktarının ücretsiz şekilde kullanılabilmesi gerektiğine dikkat çekti. “Ön ödemeli sistemde para yoksa suya erişilemiyor” diyen Nazlı, bunun insan hakları ihlaline girdiğini kaydetti.
Yerel Yönetimlerde Doğrudan Demokratik Katılım Sağlanmalı
Bağımsızlık Yolu olarak, belediye başkanlarına karşı, belediye meclislerinin, belediye meclislerine karşı da bölge halkını köy ve kent meclisleri üzerinden güçlendirmeyi hedefleyen bir modeli savunduklarını söyleyen Nazlı, burada amaçlarının doğrudan demokratik katılımın sağlanması olduğunu ifade etti. Nazı, Belediye meclis üyesi seçildikleri taktirde bu taleplerini meclise sunacaklarını açıkladı. Mevcut Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’nın da benzer taleplerinin oluğunu süreç içerisinde öğrendiklerini aktaran Nazlı, doğrudan demokratik katılıma online referandumları örnek gösterdi.
İrademize, Toplumsal Yapımıza, Kültürümüze ve Yaşamımıza Yapılan Tüm Saldırılara, Elimizde Bulunan Tüm Araçlarla Karşı Durmalıyız
Külliye konusu hakkında da konuşan Nazlı, külliyenin bugüne kadar yapılan onlarca müdahaleden biri olduğunu anımsatarak, ülkemize uyguladıkları muhafazakarlaştırma politikalarını külliye ile taçlandırdılar dedi. Külliye ile ilgili yeterli eylemlilik gösterilemedi, süreç öldürüldü diyen Nazlı, mücadelenin bununla sınırlı olmaması gerekiyor ifadelerini kullandı. Mücadelenin külliye ile sınırlı kalmaması gerektiği vurgusu yapan Nazlı, irademize, toplumsal yapımıza, kültürümüze ve yaşamımıza yapılan tüm saldırılara, elimizde bulunan tüm araçlarla karşı durmalıyız, yerel yönetimler seçimi de bu araçlardan biri açıklamasını yaptı.
CTP’nin Solda Birlik Çabasını Samimi, Yapıcı ve Gerçekçi Bulmadım!
Nazlı, ana muhalefet CTP lideri Tufan Erhürman’ın solda birlik için ellerinden geleni yaptıklarına dair açıklaması ile ilgili de konuştu. Nazlı, CTP’nin solda ittifakla ilgili tavrının, her bölgede belediye başkanı ve meclis üyesi listesi çıkarması ve ittifak görüşmesinde olduğu parti ve kişilerden bu listeler altında katılımı zorlaması olduğunu anlattı. Bunun bir ittifak olamayacağını söyleyen Nazlı, bu tavrın bütün solu eritme olduğunu yapıcı ve samimi bulmadığını söyledi. Nazlı, Erhürman’ın açıklamasını da gerçekçi bulmadığını söyledi.