Ne bitmeyen diyetmiş..

Arif Alasya

Son yılın,ayın günün en önemli konularından biri ‘’Suriye’den kaçan insanların denizlerde yollarda telef olması’’ Kara yolu ile en fazla sığınmacı alan ülke ise kuşkusuz Türkiye. Açıklanan rakamlara göre son dört yılda Türkiye'ye sığınan Suriyeli mülteci sayısı 4 milyona ulaşmış.Türkiye’nin nüfusunu 80 milyon olarak kabullenirsek ,nüfusunun yirmide biri kadar mülteci barındırıyor.Nüfusunun yirmide biri olan bu sığınmacılara bakamadığı için AB’den para istemiş. Bu mültecilerin Avrupa’ya geçişlerini yavaşlatmak için AB oturmuş bu mültecilere Türkiye baksın diye Milyon dolarlar verdi ve de bu parayı kullanması için herhangi bir şart da sunmadı.Yeter ki bu mülteciler Avrupa ülkelerine hızla akmasın. 1974 sonrası Ayni Türkiye Kuzeyde maksimim yüz bin Kıbrıslı Türk yaşarken bu nüfusun 2-3 katı göçmeni adaya yollamış.Adadaki tüm üretim kurumlarını da tükettirmiş,kendi ülkesi da dahil tüm ihracat kapılarını kapatmış,kullandığı Kıbrıs Lirası’nın yerine TL kullanımını getirmiş. Nüfusunun 2-3 katı göçmene tüketilmiş bu ekonomisi ile nasıl bakacağız.Başlamış şartlı para vermeye.40 yılda verilen para ise bir buçuk milyar doları bulmuş.Bu parayı da şartlı vermiş,şartı yerine getirmeyen hükümet yalla evine. Sıtkı Süreyya Önder’in dediği gibi Kıbrıs’ın kuzeyini Türkiye'nin kalın bağırsağı haline getirmiş.Biz o senin bakamayıp Avrupa’dan dilenip göçmenlere bakmak istemeyiz.Buradaki göçmenler da artık bizdendir. Siz buradaki pisliklerinizi,kumarhanelerinizi,gece kulüplerinizi,insan kaçakçılarınızı,mafyalarınızı,ekonomimize darbe vuran bankacılık sektörünüzü alıp gidin.Bize bizim kurumlarımızı verin.Biz kendi kendimizi yönetiriz.Gerekirse o göçmen gelip kendisini Kıbrıslı kabul eden insanlarımızla katığımızı paylaşır sırt sırta geçmişteki gibi mücadele ederiz. Bunca yıl ödediğimiz Diyet bitmedi mi? Yıllardır bizlerin siyasi iradesi ile oynadığınız yetmedi mi? Nerde size biat edecek parti ve insanları bulmuşsanız dayatma ile onları halka seçtirdiniz. İşte bu yüzden bizler hep on yıllardır, gerçeği değil de yanlışı bile bile yaşamayı kendimize yol gösterici olarak seçmişiz ne yazık ki ...'' Geleceği yaratamadığımız ve de bize gelecek vadedenler aldandığımız için buralardayız. İşte bu yüzden yöneten değil yönetilen olduk. Bakın Maliye bakanımız ne diyor. Şartlı verilen parayı almak için protokol imzalamazsak batarmışız.. Sevsinler seni bin bir saçma kaleme para ödeyeceksiniz diye protokol imzalayacaksınız. Partilerinize,müşavir ve bilumum müdürlerinize,hiçbir iş yapmayan dış temsilciliklerinize,Tanıtma fonu altında harcayacağınız onca paraya,örtülü ödeneklerine kavuşacaksınız diye bizi rehin vereceksiniz. Sonra da siz yönetilen biz de Diyet ödeyen olacağız.. Bitsin artık bu diyet…