Bizim ‘Cenabet ‘ olarak nitelendirilen, Afrodit’in kırmadık ceviz bırakmadığı Ada, artık her olayda ‘Number One’ konumuna geldi. Eskiden ‘Kumar ‘ illeti ocak söndürür derdik. Şimdilerde bizim meşhur Kumar yerini ‘Uyuşturucu’ denilen daha büyük bir belaya bırakmış durumda. Geçenlerde yüreklerimize tarifsiz acı düşüren 26 yaşındaki Arda Erkan olayını yaşadık. Park halindeki aracı içerisinde ölü olarak bulunan Arda, memleketin başına bela kesilen uyuşturucu illetinden gencecik yaşta hayatını kaybetti denildi. Bunun ile ilgili çeşitli iddialar da ortaya atıldı. Bazı vatandaşlar Arda’nın vücudundaki izlerin krize girdiği için oluştuğunu ileri sürdü. Bir kısım vatandaşlar ise bunun bir darp olayından kaynaklandığını ve olayın cinayet olduğunu dile getirdi Peki, 11 yaşına indiği söylenen, Ercan’da her gün ünlünün, ünsüzün üzerinde bulunan uyuşturucu ile ilgili hükümetlerimiz veya siyasilerimiz ne yaptı dersiniz? Parlak nutuklardan başka koalisyonu nasıl oluşturur ve daha büyük koltuklara nasıl sıçrarız düşüncesinden başka ne ürettiklerini kim bilir? Askerdeki intiharlar iki gün konuşulduktan sonra küllendi. Nedenini niçinini kimse sorgulamadı. İntiharın sebebi işkence mi? Disiplin adı altında çok baskıcı bir durum mu var sorgulanmadı. Mehmet Çakıcı askerdeyken bir birim kurarak askere psikolojik destek vermişti. Bu konuda epey başarılı da olmuş ve birçok asker onun sayesinde rahatlamıştı. Askere yine Çakıcı gibi uzmanların vereceği Psikolojik desteği birileri neden talep etmiyor işte bunu anlamakta güçlük çekiyorum. **
- Eski dost sevgili Murat Tarım’dan bir mesaj aldım. Murat ülkeye turist olarak geliyorlar. Tatile mi. geliyorlar yoksa bizlere hakaret ve küfür etmek için mi geliyorlar ben pek anlayamadım diyor.
- Sanırım Murat, Türkiye’den gelen bazı insanları kast ederek bizlere hakaret ve küfür ettikten sonra arkalarındaki güçlerle bizleri Ada’dan kovuyorlar. Yaşadığım bir olayda tur rehberine küfürler, şoföre küfürler gırla gitti. Ağza alınmayacak küfürlere zor sabrettik dedi.
- Vallahi ne diyeyim. Bizim bazı siyasilerin ağzına s.. sonra ağzını açmadıklarını görünce millet işi büyülttü. Kurtardık ve Beslemeye dönüştü. Bu besleme tekerlemesi ne zaman bitecek inanın onu da çok merak ediyorum. Bir gün geldik ve sizi kurtardık. Beslemeler diyenin ağzına neyse boş verin. Ağızlarına edilen bazı siyasiler susma hakkını kullanırken şimdilik bende susma hakkımı kullanayım.
** KKTC’de söylediğini iki gün sonra unutması siyasinin şanındandır. Yasa dışı işleri görüp de oy için görmezden gelmesi de namındandır. İskele Bölgesinde denizin doldurulması ile ilgili Detay’da bir haber yaptık. Sahilin vatandaşa bırakılmadığını ve yapılan betonun denizin içine kadar taştığını da dile getirdik. Bir başka dost Nuri Zorali’den tam da bizim bahsettiğimiz konu ile ilgili bir mesaj aldık. Sevgili Nuri mesajında, Taner abi bizim boğaz denizinde yani şimdiki Erülkü Cumhuriyeti’nde çocukluğumuz geçti. Boğaztepe gençliği ve çocukları bu denizde plajda büyüdü ama maalesef şimdi mecburen çocuklarımızı arabaya koyup iskele belediye plajına gitmek mecburiyetinde kaldık. Erülkü ailesi denizi sahiplendi. Yakında denizin içine liman yapar restoran koyar. Çocuklarımızın yaya olarak boğaza inip denize girecek yerleri yok. Buna dur diyen hiç kimse yok diyor. Ah be Nuri ne diyeyim Allah Fellah’a don giydirdi ama bizimkilerine de koltuk sevdası verdi. Bu sevda yolunda da oy geçerli olduğu için bakıp da görmezler. Görseler bile duymazlar. Duysalar bile konuşamazlar. Ya ilişmeyin gariplerime de uyanmasınlar.