Futbolla aranız nasıl bilmiyorum ama ben bugün acayip heyecanlıyım. Akşam saatlerinde çok önemli bir derbi var. Kalbim, 2. Evim dediğim Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda olacak. Şampiyonluk beklentisinde bu derbi takımım için oldukça önemli. Bu yıl şampiyon olabilecek miyiz diye sorgularken aklıma Abdüllaziz geliyor ve korkuyor. Detay’ın yeni yıl sayısında “Şok 2015 kehanetleri!” başlığı ile Astroloji Profesörü Abdullah Abdülaziz’in öngörülerini manşete taşımıştık. Abdülaziz, 2015 yılında Beşiktaş’ın şampiyon olacağını söyleyerek, “ben Fenerbahçeliyim ama yorum yaparken tarafsız bakmak durumundayım” dedi. Öte yandan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağını, balık ve oğlak burçlu adayların ikinci tura kalacağı ve 28 Aralık doğumlu oğlak burcu olan Mustafa Akıncı’nın seçimi kazanacağı öngörüsünde bulundu. Öngörüler doğru olur mu bilmiyorum ama heyecan ile bekliyorum. Seçimle ilgili olarak her kafadan bir ses çıkmaya devam ediyor. Söylemler farklı ve sarhoş gibi hissediyorum. Üstelik erken başlayan seçimin yorgunluğu başta adaylar olmak üzere herkesin yüzünden yorgunluk okunuyor. Aslında eleştirecek o kadar çok şey var ki bu dönemde. Kimisinin sağ gösterip sol vurması veya tam tersi sol gözüküp sağdan konuşması, kimsinin el kol hareketleri, reklam kampanyası, kimisinin vaatleri ile aslında umut vermemesi, kimisinin isteksiz kampanya yürütmesi kolayca göze çarpıyor. Mizah yeteneği olan bu seçimden dünya kadar malzeme çıkarabilir. Seçime birazda eğlence tarafından bakmak gerek. Yine bu seçim döneminde oğlunu, kızını işe sokmayı başaranlar veya iş için vaat bulanlar, kasasını dolduranlar, yerinden endişe edenler var. Siyasi partilerdeki iktidar kavgalarında yalan dolan ile mevki değişikliği umudu olanları da görüyoruz. “Yaşşa başkan”, “en büyük başkan bizim başkan”, “kesin kazanacaksınız” “tüm ailemiz sizin yanınızda” gibi mide bulandıran yalanlara inanmak isteyen ve endişe duyan adayları görüyoruz. Hırsın, öfkenin kol gezdiği parti binalarında adayların kurban edildiği, Adayların yüz göz edildiği olayları da yaşıyoruz. Detay’da bugünkü Pazar sayfama biraz mizah koymak istedim. Hem kendimizle hem seçimle dalga geçmek istedim. Beni bu seçim döneminde açıkçası hiçbir aday heyecanlandırmıyor. Ne Eroğlu’nun “sizin köyü istiyorlar” söylemleri, Ne Akıncı’nın “4 boyutlu” siyaseti, Ne Siber’in “Kıbrıs’ta atılım” politikası, Ne de Özersay’ın “toplumsal öz güven kazanmamız” yönünde söyledikleri bana heyecan katmıyor. Denktaş’tan sonra Talat ve Eroğlu’nun gelişi nasıl ki toplumsal yaşamımızda ciddi hiçbir değişikliğe neden olmadı, Ahmet, Mehmet veya Ayşe’nin de bu süreç içerisinde bize farklı bir şey vermeyeceğine inanlardan olmak beni korkutuyor ve üzüyor. Toplumun aydın kesimi olarak gösterilebilen, farklı dünya görüşleri olan, eğitimli diye nitelendirilebilen bir gazetenin genel yayın yönetmeni bile adaylarla ilgili “neden kendilerine oy vermem gerekiyor?” sorusuna cevap bulamıyorsa durum garip olsa gerek. Kimse beni henüz ikna edemedi. Seçime 40 gün gibi bir süre kaldı. Seçimi daha çok konuşacağız. Geri sayım sürerken, sosyal medyadan derlediğim resimlere baktığınızda sizlerde tebessüm edeceksiniz. İyi Pazarlar. ****** GENEL YAYIN YÖNETMENİ’NDEN DAVET