İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Dr. Serkan Yıldız, çok su tüketmenin faydalı olmadığını söyleyerek, “Susamadıkça su içmeyin” uyarısında bulundu. Su gereksiniminin hastanın yaşına, cinsiyetine, eşlik eden hastalıklarına, kullandığı ilaçlara, tuz tüketimine ve mevsimlere göre değişmekte olduğuna dikkati çeken Uzm. Dr. Yıldız, sosyal medyada sıklıkla karşılaştığı günde 5-6 litre hatta 9 litreye varan su tüketimi tavsiyelerine ilişkin olarak, "Fazla su içmek kilo verdirmez. Ya da böbrekleri temizleyerek üreyi düşürdüğü, selülitleri yok ettiği, antioksidan özelliği yönündeki iddialar bilimsel temeli olmayan iddialar" dedi.
Zayıflamaya yardımcı olduğu ya da farklı gerekçelerle vücudun ihtiyacından fazla su tüketen kişilerde, kandaki sodyum miktarının düşmesine bağlı olarak hiponatremi geliştiğini, bu durumun da kişide bulantı, kusma ve hatta merkezi sinir sistemini etkileyerek bilinç kaybına neden olduğunu söyleyen Medicana International İzmir Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Dr. Serkan Yıldız, toplum arasında bu durumun su zehirlenmesi olarak adlandırıldığını söyledi. Uzm. Dr. Yıldız, “Görüyorum, özellikle çalışan kişiler masalarına sürahiyi koyarak aklına geldikçe su içiyor. Üreyi düşürdüğü, zayıflamaya yardımcı olduğu, selülitleri giderdiği, antioksidan etkisi olduğu belirtiliyor. Bunların çoğu bilimsel temele dayanmıyor. Susamadıkça su içmeyin” uyarısında bulundu.
Son zamanlarda gerek yazılı ve görsel basında, gerekse de sosyal medyada fazla (bol) su içmeyi teşvik edici haberlerin giderek arttığını, kişinin susamadığı halde kendisini su içmeye zorlaması sonucunda kandaki sodyum konsantrasyonunun düştüğünü, sonucunda kişide hiponatremi geliştiğini söyleyen Dr. Serkan Yıldız, normalde kişinin kandaki sodyum konsantrasyonunun 135-145 milimol litre arasında olduğunu 135’in altında olmasının sorunlara neden olduğunu ifade etti.
Böbrek, tansiyon, kalp hastaları dikkat
Özellikle, normalde tuzsuz beslenmesi gereken böbrek, kalp ve tansiyon hastalığı olan kişilerin fazla su tüketmesi sonucu, kanındaki sodyum miktarının düştüğünü, bu nedenle bu kişilere tuz tüketmesi tavsiyesinde bulunulduğunu dile getire Uzm. Dr. Yıldız, “Aslında kişide sodyum eksiği yok, su fazlası var. Kişi tuzlu beslenince tansiyonu; böbrek ve kalp hastalığı daha kötüye gidiyor. Aslında bu kişilerin yine tuzsuz beslenmeye dikkat ederek, su tüketimini azaltması gerekiyor” diye konuştu.
"Sağlıklı bir kişi susadıkça su içmeli"
Kişilerin su gereksinimini sadece çeşme (musluk) suyundan karşılamadığını ifade eden Uzm. Dr. Yıldız, "Günlük yaşantımızda tükettiğimiz birçok besin su içeriyor. Su gereksinimi hastanın yaşına, cinsiyetine, eşlik eden hastalıklarına, kullandığı ilaçlara, tuz tüketimine ve mevsimlere göre değişmektedir. Biz hastalarımıza bazı özel durumlar dışında az ya da çok su içilmesi yönünde tavsiyede bulunmuyoruz. Sağlıklı bir kişi sadece susadıkça su içmeli. Fazla su tüketmesi durumunda, ilk başlarda bulantı, kusma, öğürtü gibi sonuçları olabiliyor. Kandaki sodyum miktarı 120’nin altına düşerse merkezi sinir sistemi etkilenerek, bilinç değişikliği oluşabiliyor” şeklinde konuştu.
"Fazla su içmek kilo verdirmez"
Sosyal medyada sıklıkla karşılaştığı tavsiyenin, günde 5-6 litre hatta 9 litreye varan su tüketimi tavsiyesi olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Yıldız, “Fazla su içmek kilo verdirmez. Ya da böbrekleri temizleyerek üreyi düşürdüğü, selülitleri yok ettiği, antioksidan özelliği yönündeki iddialar bilimsel temeli olmayan iddialar. Özellikle çalışan kişiler, masasının üzerine sürahi koyarak ‘günde şu kadar su içmem gerekiyor’ diye hesap yapıyor. Bu doğru değil. Günlük yaşantımızda kişinin ne kadar su içtiğini hesap etmesi eşyanın tabiatına aykırı. Bir kişi sağlıklıysa, hipofiz bezi ve susama merkezi düzgün çalışıyorsa bu kişide su açığı olmaz. Özellikle son zamanlarda hiponatremi ile çok sık karşılaşıyoruz ve bunların olumsuz sonuçları ile mücadele etmeye çalışıyoruz” dedi.