KÖLN/ MÜNİH Almanya'da 8'i Türk 10 kişinin öldürülmesiyle suçlanan Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresi davası haftaya devam edecek ve mahkeme yeni tanıkları ve tartışmalı eski iç istihbarat teşkilatı ajanı Andreas T.'yi dinleyecek. Bazı sürpriz tanıkların son ifadeleri, adaletin yerine geldiğini görmek ve yıllar sonra göçmenlik geçmişi olan ailelere yöneltilen asılsız suçlamaların ardından gerçeğin ortaya çıktığını görmek isteyen kurbanların ailelerinde hem umudun hem de şüphelerin artmasına neden oldu. NSU davasının tutuklu baş şüphelisi Beate Zschaepe (38), 2000-2007 arasında cinayetleri işleyen NSU'nun üyesi olmakla suçlanıyor. Federal Savcılık Bürosu Zschaepe'yi cinayete teşvik etmekle suçlarken, bugüne dek, cinayetlere doğrudan karıştığına ilişkin güçlü delil sunamadı. İddianameye göre Zschaepe, 3 üyesi olduğu sanılan NSU hücresinde "baskın rol" oynuyordu. Şimdiye kadar Zschaepe, ifade vermeyi reddetti ve avukatları dava süresince sessiz kalacağını belirtti. NSU üyesi olduğu düşünülen diğer iki üye ise 2011'de terör örgütünü açığa çıkaran bir banka soygununda polisin dikkati çekmiş ve ardından intihar etmişti. Sürpriz tanıklar Davada kısa süre önce iki sürpriz tanığın ortaya çıkan son ifadeleri kurbanların ailelerinin ve avukatlarının umudunu artırdı. Bir tanık, Federal Savcılık Bürosu'ndaki ifadesinde, Beate Zschaepe'yi, kebap dükkanı sahibi İsmail Yaşar'ın 2005'te öldürülmesinden önce Nuremberg'te gördüğünü söyledi. İkinci sürpriz tanık, büfe sahibi Mehmet Kubaşık'ın 2006'da cinayete kurban gitmesinden önce Beate Zschaepe'yi Dortmund'ta gördüğünü belirtti. Ancak bu tanıkların ifadelerinden sonra Federal Savcıluk Bürosu'nun ve federal polisin ayrıntılı soruşturması iddiaları doğrulayamadı. Alman radyo-televizyon kurumu SWR'ın haberi, 2006'da Zschaepe'yi Dortmund'ta gördüğünü söyleyen ikinci tanığın Zschape'ye benzeyen bir kadınla karıştırdığını gösterdi. Tanığın ifadelerine dayanarak evde ve çevrede araştırma yapan polis, baş şüpheli Zschaepe'ye benzeyen bir kadınla karşılaştı. Ancak yine de pazartesi günkü duruşmada mahkemenin bu tanığı dinlemesi bekleniyor. Süddeutsche Zeitung'a göre, Federal Savcılık Bürosu, 2000-2011'de farklı kentlerde Beate Zschaepe'yi gördüğünü iddia eden birçok ihbar aldı. Ancak güvenlik kaynakları, gazeteye yaptığı açıklamada, bunlardan çoğunun doğrulanamadığını ve birçok vakada tanıkların zanlıyı başka bir kişiyle karıştırdığını ya da yanlış hatırladığını belirtti. "Yap-boz gibi" Kurban İsmail Yaşar'ın yakınlarını temsil eden Aziz Sarıyar, AA'ya yaptığı açıklamada, bugüne kadar bazı yeni tanıkların verdiği bilgiyi destekleyici güçlü kanıt olmasa da, neo-Nazi grubunun suçlarının cezasız kalmayacağından ümitli olduğunu dile getirdi. Sarıyar, "Burada kötü niyet görmüyorum" diyerek, benzer davalarda tanıkların yıllarca önce meydana gelen olaylara ilişkin kesin detayları hatırlayamadığını sözlerine ekledi. Sarıyar'a göre, Zschaepe'nın göründüğü gibi, cinayetlerden habersiz olmadığına ilişkin birçok ipucu bulunuyor. "Zchaepe'nin ateşe verdiği Zwickau'da bulunan dairedeki bulguların sahte kimlik, üyelik kartları kullandığını açıkça gösterdiğini" söyleyen Sarıyar, Beate Zschaepe'nin gerçek kimliğini saklama nedeni olduğunu söyledi. Sarıyar, dairede bulunan bazı gazete kupürlerinin NSU-üçlüsünün cinayetlerden sonra medya arşivi oluşturduğunu da gösterdiğini ifade etti. Süddeutsche Zeitung'a göre, polis, Zwickau'da kurtarılan en az iki gazete kupüründe Beate Zschaepe'nin parmakizlerini belirledi. Sarıyar, "Bu büyük bir yap-boz gibi. İfadeler dinlenmeye devam ettikçe gerçeği ortaya çıkarmak için bazı yeni parçaları bir araya getiriyoruz" diye konuştu. Kurbanların alilelerinin avukatları NSU grubunun yalnız olmadığına ve cinayetlerin işlendiği kentlerdeki aşırı sağcı gruplardan destek almış olabileceklerine inanıyor. NSU davasına, yeni tanıkların dinlenmesiyle haftaya devam edilecek. Salı günü mahkeme eski istihbarat teşkilatı ajanı Andreas T.'yi dinleyecek. 6 Nisan 2006'da Andeas T., 21 yaşında NSU teröristlerinin öldürdüğü Türk göçmen Halit Yozgat'ın sahibi olduğu internet kafedeydi. Bu tarihte, Andreas T., Alman iç istihbaratı Anayasayı Koruma Bürosu'nun Hesse kolunun çalışanıydı. Andreas T., cinayet sırasında internet kafede olduğunu kanıtlasa da, daha önceki ifadelerinde katili görmediğini ve hiçbir şey duymadığını söylemişti. Soruşturma, Andreas T.'nin gençliğinde Nazi sempatizanı olduğunu göstermişti. Ancak uzun süren araştırmalardan sonra, Andreas T. ve NSU cinayetleri arasında ilişki olmadığı tespit edildi.