Nüfusumuzu değil Nüfuzumuzu artırın…

Ayşegül Garabli

Hükümet kurulmuş.

Bilmem kaçıncı Hükümet!

Kaçıncı olduğunun ne önemi var ki?

Ali gidip, Veli geliyor; Veli gidip, Ali geliyor.

Al külah, ver takke. yıllar geçip gidiyor.

Hemen hemen isimler bile değişmiyor.

Kim hükümet, kim muhalefet belli değil.

O yüzden de kaçıncı hükümet olduğunun, kabinenin kimlerden oluştuğunun pek de bir önemi yok.

Bu konudan uzun uzun söz etmeye de gerek yok.

Zaten bu konuda yazmaya niyetim de yoktu.

Zira, “Ayinesi  iştir kişinin lafa bakılmaz.”

Ancak, Sn. Ersin Tatar, daha Hükümet kurulmadan heyecana kapılıp , “ Vatandaşlık işlemlerini hızlandırmalıyız. Nüfusa ihtiyacımız var” diye  açıklama yapınca,  yazmadan duramadım.

Zira, zamanlama da, açıklamanın içeriği de çok manidar.

Sn. Tatar, bu ne görev aşkı böyle (!)

Daha hükümet bile kurulmamışken, bakanların, kimler olacağı belli değilken nedir bu acele?

Eminim ki, aceleniz görev aşkından (!) ama insan yine de soramadan edemiyor.

Acaba diyorum, bu açıklama ile bir yerlere mesaj mı gönderdiniz.

Hani “ben isteklerinizin farkındayım, bakan olursam yerine getireceğimden hiç kuşkunuz olmasın”  cinsinden bir mesaj mıydı?

Eğer bir  mesaj değildiyse, hiç gündemde yokken, “vatandaşlıkları ve nüfus artışını” dile getirmenin ne gereği vardı?

Hem de daha hükümet kurulmadan ve hükümetin bozulmasına neden olan paketin içerisinde bu konu yer alıyorken.

Siz, nereye mesaj vermek istediniz bilmem ama ben halkın mesajını size ileteyim, halk “nüfus” artışı değil, “nüfuz” artışı istiyor.

Bakamayacağınız kadar, TC’ye avuç açacağınız kadar nüfusumuz var zaten,

 Eksik olan “nüfuzumuz” yani saygınlığımız.

Hem şu an hazırda, ülkede yıllardır yaşayıp, vatandaşlık hakkı elde ettiği halde vatandaş yapılmayan onca insan varken, nüfusu artırmanın alemi ne?

Bir yandan Sn. Serdar Denktaş, “Nisan ayında, maaşları ödeyemeye biliriz” diyor, diğer yandan siz; “nüfusu artıralım” diyorsunuz.

Sizin bir birinizden haberiniz mi yok, yoksa bizi iyiden iyiye “ahmak” yerine mi koyuyorsunuz?

Pardon, unutmuşum (!) “Maaşlar ödenemeyecek” tehdidini, paketi imzalamak için kullanıyordunuz değil mi?

Siz, paketin içerisindekine halkı alıştırıyorsunuz.

Ortağınız da, dediğiniz yapılmazsa ne olacağı ile korkutuyor halkı!

Aslında bir birinizi destekliyorsunuz.

Uyumlu bir ortaklık görüntüsü veriyorsunuz.

Ancak, imzalamak için, hükümetin kurulmasını bile bekleyemeyecek kadar heyecanlandığınız bu paket, halkınızla uyumlu mu?

Pakette yer alan ,halkı paranoya yapacak yasaları meclisten geçireceğinize söz verdiğiniz zaman, tabiri caizse, bırakın halkı, sizi “adam” yerine koyacaklar mı?

O yüzden bırakın nüfusu artırma telaşını, nüfuzu artırma onurunu gösterin.

Halk sizden bunu bekliyor.

Tabi, bu halkın vekilleriyseniz!!!