WASHINGTON - Barışkan Ünal Suriye'de kimyasal silah kullanımına karşı "olası yanıtlara" karar vermeye çalışan ABD, Başkan Barack Obama'nın yönetime geldiğinden bu yana benimsediği yöntem olarak bu yanıtların tek yönlü olarak ABD'den değil, uluslararası toplumla gelmesini istiyor. Bu nedenle Obama hafta sonunda önce İngiltere Başbakanı David Cameron, ardından Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile telefonda Suriye'yi ve "uluslararası toplumun olası yanıtlarını" konuştu. Dışişleri Bakanı John Kerry de BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun'un yanı sıra Fransa, İngiltere, Kanada ve Rusya dışişleri bakanlarıyla görüştü. ABD, Suriye'de kimyasal silah kullanımının olduğunu zaten tespit etmişti ama bunları küçük çaplı kullanımlar olarak görüyordu. En son 21 Ağustos'taki görüntüler, bu kez kimyasal silahların ciddi anlamda kullanıldığını ortaya çıkararak, hesapları değiştirdi. Şimdi Obama yönetimi "kırmızı çizgi" olarak belirlediği ama uzun zaman önce aşılan kimyasal silah kullanımı konusunda yeni bir karar sürecine giriyor. Obama, net kanıtlar istiyor Obama, ulusal güvenlik ekibini sürpriz biçimde cumartesi günü toplantıya çağırdı ve Suriye konusundaki senaryoları tekrar gözden geçirdi. Ancak Obama, belirli bir karara varmak için "ne olduğundan emin olmak" istiyor. Bu nedenle Obama, BM araştırma ekibinin yanı sıra kendi istihbarat birimlerinden de konuyu araştırmasını istedi. Hafta sonu yapılan bu toplantıdan sızan bilgilerde de Obama'nın karar vermeden önce BM araştırma ekibi ve kendi istihbarat birimlerinin incelemesini tamamlamasını bekleyeceği ifade ediliyor. Bu noktada Obama yönetimi, eğer kimyasal silahları kullananın Esed rejimi olduğu netlik kazanırsa herhangi bir uluslararası adım için hem diğer ülkeleri toplama hem de saldırının muhalifler tarafından yapılmış olabileceği yönünde söylemleri bulunan Rusya'yı ikna etmeyi amaçlıyor. Kanıtları beklese de aslında ABD'nin, böylesine bir saldırıyı Esed rejiminin yapmadığına dair ise "çok az şüphesi" var ve muhaliflerin böyle bir kapasitesi olmadığına inanıyor. ABD, Suriye rejiminin BM araştırma ekibine izin vermesini ise "güvenilir olması için çok geç bir adım" olarak nitelendiriyor. Akdeniz'de olasılıklara karşı hazırlık ABD'nin Suriye'ye yönelik senaryolarının bazılarını, ABD Genelkurmay Başkanı General Martin Dempsey açıkladı. Bunlar, "Muhaliflere eğitim, danışmanlık ve yardım sağlama", "uzaktan sınırlı saldırılar düzenleme", "uçuşa yasak bölge oluşturma", "tampon bölgeler oluşturma" ve "kimyasal silahları kontrol altına alma" şeklindeydi. "Kimyasal silahların kontrol edilmesi" seçeneği, Suriye'nin dev boyuttaki stokunun parçalarını yok etmek, stokun hareketliliği ve dağıtımına engel olmak ya da kimyasal silah programının öğelerini ele geçirmek ve emniyete almak şeklinde ifade edilmişti. Asgari düzeyde, bu seçeneğin bir uçuşa yasak bölgenin yanı sıra yüzlerce uçak, gemi, denizaltı ve diğer araçları içeren hava ve füze saldırılarını gerektirebileceği belirtilmişti. Bu seçenek olası kara birliklerini de içerebiliyordu. ABD'nin askerlerinin karaya ayak basması seçeneğini her zaman dışladığı biliniyor. Ancak Suriye'deki son gelişmeden sonra Akdeniz'deki donanma varlığını artırması, hava veya füze saldırıları ihtimalini gözden geçirdiği izlenimi veriyor. Bu kapsamda, ABD, şu anda Akdeniz'deki görünümünü 4 tane kruz füzesi gemisine çıkardı. Nitekim Savunma Bakanı Chuck Hagel, Malezya ziyareti sırasında bu konuyla ilgili olarak, Obama'nın kendilerinden tüm seçeneklere uygun olarak hazırlanmalarını istediğini belirterek, "Eğer Obama bu seçeneklerden birini uygulamaya karar verirse hangi seçenek olursa olsun biz hazırız" dedi. Senaryolarda ABD'nin Ürdün'de halihazırda 1000 civarında askeri, füze bataryaları ve bir düzine F-16 jetlerinin bulunmasına dikkati çekilerek, Suriye'ye yönelik olası adımda, Ürdün'den de yönlendirme yapılabileceği yönünde görüşler var. Ancak operasyon olması halinde, Akdeniz'deki donanmalar yoluyla füze saldırı şeklindeki ihtimal daha yüksek bulunuyor.