Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombdusman), Sağlık Kurulu kararı olmaksızın yurt dışında tedavi gören bir vatandaşın masraflarının ödenmemesi üzerine yaptığı şikayetle ilgili hazırladığı raporda, Sağlık Bakanlığı’nın herhangi bir idari hatası veya ihmali bulunmadığını ancak yurt dışı tedavi ödemelerinde belli ilkelerin ve kıstasların konmasıyla keyfiliğin ortadan kaldırılacağı uyarısında bulundu.
Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı imzasıyla yayımlanan ve Mustafa Alemdar adlı vatandaşın şikayetinin değerlendirildiği raporda, daha önce kurul kararı olmadan yurt dışı tedavi masrafları ödendiği için yine ödeneceği düşüncesiyle hareket eden Alemdar’ın bu beklentisinin, sağlık katkılarının kişilere göre değiştiğinin ve Bakanlar Kurulu’nun karar verirken dikkate alacağı herhangi bir kriter olmamasından kaynaklandığının anlaşıldığı kaydedildi.
Raporda, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde yapılan koroner anjiyografisinde 5 damarının tıkalı olduğu saptanan Mustafa Alemdar’ın, farklı görüş almak üzere İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’ne gittiği, orada stent taktırdığı, tedavi için 43 bin 325 TL harcadığı ve bu meblağın ödenmesi için 9 Aralık 2016’da Sağlık Bakanlığı’na dilekçe verdiği belirtildi.
Alemdar’a 13 Aralık 2016’da Bakanlar Kurulu kararıyla 4 bin TL katkı verildiği ve itiraz ettiği kaydedilen raporda, itirazının da reddedilmesi üzerine Ombdusman’a başvurduğu ifade edildi.
Ombudsman raporunda, bir hastanın tedavi masraflarının ödenebilmesi için gerekli yasal düzenlemeleri içeren Sağlık Kurulları Tüzüğüyle Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde oluşturulan Ön Kurul, Merkezi Kurul, Değerlendirme Kurulu, İlaç Kurulu, Bölgesel Sağlık Kurulları ve İtiraz Kurullarının çalışmalarına ilişkin kuralların düzenlendiği belirtilerek detaylar verildi.
Raporda şu ifadeler yer aldı:
“Sayın Alemdar, Merkezi Sağlık Kurulu Raporu almadan kendi iradesiyle ikinci bir görüş almak maksadıyla İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’ne gitmiş ve kendi isteği ile Kurul Raporu olmaksızın tedavi olmuştur. Bu cihetle Sağlık Kurulları Tüzüğünün 14’üncü maddesi gereği tedavi masraflarının Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmasına olanak bulunmamaktadır.”
Her yıl bütçede yer alan yurt dışında tedavi görenlere ödeme kaleminde yurt dışında tedavi görenlere katkı sağlamak amacıyla yapılan ödemelerin öngörüldüğü belirtilen Ombudsman raporunda, kendi imkânlarıyla tedavi gören ve KKTC Sağlık Bakanlığı veya zaman zaman Başbakanlık veya Maliye Bakanlığına başvuran hastalara en üst amirin yani Bakanın uygun görmesi ve Bakanlar Kurulu’nun onayı ile tedavi katkısı yapıldığı anlatıldı.
Alemdar’ın bakanlığa başvurusunun da Bakanlar Kurulu gündemine getirildiği ve bu kalemden 4 bin TL ödenmesine karar verildiği ifade edilen raporda, Alemdar’ın başvurduğu İtiraz Kurulu’nun da ek ödeme yapılmasını uygun görmediği kaydedildi.
Ombudsman raporunda, Sağlık Bakanlığı’nın veya zaman zaman Başbakanlık veya Maliye Bakanlığı’nın başvuran hastalara en üst amirin yani bakanın uygun görmesi ve Bakanlar Kurulu’nun onayıyla Bakanlar Kurulu’nca belirlenen miktarda tedavi katkısı yapıldığına işaret edilerek KKTC Anayasası’nın 8’inci maddesine göre herkesin hiçbir ayırım gözetilmeksizin, Anayasa ve yasa önünde eşit olduğu, hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamayacağı vurgulandı.
YURT DIŞI TEDAVİ GİDERLERİ
İyi İdare Yasasının eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağına dair düzenlemelerine de işaret edilen Ombudsman raporunda 2016 yılında 290 hastaya 1 milyon 617 bin 35 TL, 2017 yılında 725 hastaya 2 milyon 697 bin 326 TL ve bu yılın ilk dört ayında da 41 hastaya 147 bin 588 TL ödeme yapıldığı bilgisi de yer aldı.
“Yurt Dışında Tedavi Görenlere” kaleminden yapılan bazı yüksek miktardaki katkılarla ilgili haberler ve belgelerin basın yayın organları tarafından zaman zaman kamuoyuyla da paylaşıldığı ifade edilen Ombudsman raporunda, şöyle denildi:
“Nitekim Sayın Alemdar’a daha önce bu şekilde Kurul Kararı vasıtası ile yurtdışına sevki yapılmadan ödenen tedavi masrafları bulunmaktadır. Bu uygulamayı alışkanlık haline getiren Sayın Mustafa Alemdar aynı yöntemle söz konusu meblağların kendisine geri ödeneceği düşüncesiyle hareket etmiştir. Sayın Alemdar’ın bu beklentisi KKTC Bakanlar Kurulu’nun veya KKTC Sağlık Bakanlığı’nın zaman zaman sağlık katkısı yaparken tutumlarının kişilere göre değişiklik gösterdiğinden veya Bakanlar Kurulu’nun karar verirken dikkate alacakları herhangi bir kriterleri olmamasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.”
Raporda, kurul raporu olmayan Alemdar’la ilgili karar konusunda Sağlık Bakanlığı’nın herhangi bir idari hatası ve/veya ihmali bulunmadığı ancak söz konusu eşitsizliği ve/veya kişiler arasındaki ayrımcılığı ortadan kaldırmak için belirli ilkelerin ve kıstasların konması keyfiliği ortadan kaldıracağı vurgulandı.