Girne Montessori Okulu’nda 2018-2019 Akademik Yılı’nın ikinci eğitim semineri hafta sonu Pedagog, Yazar Ayşen Oy’un sunumu ile gerçekleşti.
Pedagog Yazar Ayşen Oy’un “Çocuk, Aile ve Okul Üçgeninde İletişim” konulu sunumu ile yapılan eğitim seminerine okul öğretmenleri ve çok sayıda veli katıldı.
Girne Montessori Okulu’nda 2018-2019 Akademik Yılı’nın ilk eğitim semineri Kıbrıs Montessori Okulları Eğitim Koordinatörü Hatice Düzgün’ün “Okulda ve Ailede Montessori Eğitimi” konulu sunumu ile 2 Ekim 2018 tarihinde yapılmıştı.
Girne Montessori Okulu Müdürü Gül Tunç, eğitim seminerlerinin her ay başka bir uzman konuğun farklı konularda sunumu ile akademik yıl süresince devam edeceğini ifade etti.
Oy: En güzel okul velinin yanında olan okuldur
Pedagog Yazar Ayşen Oy, “Çocuk, Aile ve Okul Üçgeninde İletişim” konulu sunumunda, okulların velilerin işbirlikçileri olduğunu söyleyerek, çocuğun okul yaşamındaki başarısında öğretmen ve veli arasındaki diyaloğun önemli rol oynadığını dile getirdi.
Oy, velilerin öğretmenlerle sürekli olarak iletişim halinde olmaları gerektiğinin altını çizdi.
Danışanlarının birçoğunun çocukları için okul seçimi yapmadan önce kendisine danıştığını anlatan Oy, “En güzel okul velinin yanında olan okuldur” dedi.
“Ona değer verdiğinizi hissettirin”
Pedagog, Yazar Ayşen Oy, çocuk gelişiminde, sağlıklı ebeveyn-çocuk iletişiminin oldukça önemli rolü olduğunu anlattı.
Sağlıklı bir ebeveyn-çocuk ilişkisinin öncelikle aynı dili konuşmak ile mümkün olduğunun altını çizen Pedagog Ayşen Oy, ayrıca anne ve babanın çocuk ile konuşurken çocuğun boy seviyesine inip göz göze iletişim kurması gerektiğini ve çocuğun sorularını gözlerinin içerisine bakarak yanıtlaması gerektiğini ifade etti.
Çocuk ile kaliteli zaman geçirmenin bütün gün çocuk ile olmak anlamını taşımadığını söyleyen Oy, sadece çocuğa odaklı olarak geçirilen 15 dakikalık bir sürenin ebeveyn ile çocuk arasındaki sağlıklı iletişimin kurulmasını sağlayan önemli unsurlardan biri olduğunu söyledi.
Ayşen Oy, “Çocuğunuz ile konuşurken başka işlerle meşgul olmayın, onun boy seviyesine inin ve gözlerinin içerisine bakarak konuşun. Bu şekilde bir işletişim çocuğa, ‘annem-babam beni gerçekten dinliyor, bana değer veriyor’ duygusunu yaşatacaktır” dedi.
“Akşam yemeği vakti en kutsal zaman dilimi”
Günümüzde, değişen koşullar sebebi ile ailelerin artık sabah kahvaltılarında birlikte olamayabildiklerini belirten Pedagog Oy, tüm aile bireylerinin bir arada olması sebebi ile akşam yemeği vaktinin bir aile için en kutsal zaman dilimi olduğunu söyledi.
Oy, bu süre içerisinde ebeveynlerin birbirleri ve çocukları ile kaliteli bir vakit geçirmesi, sağlıklı iletişim kurabilmesi için “Eğer kalp cerrahı veya acil servis çalışanı değilseniz lütfen yemek masasına oturmadan önce cep telefonlarınızı hatta mümkünse televizyonu kapatın. Yemek yerken birbiriniz ile sohbet de edin” önerisinde bulundu.
“Kusur muhakkak okulda değildir”
Bazı çocukların, bazı dönemlerde okula gitmeyi reddettiğini söyleyen Pedagog, Ayşen Oy, birçok anne-babanın ‘Acaba öğretmeni mi çocuğumu üzdü?”, “Okulda ters giden bir şeyler olmalı” şeklinde önyargılarla bu durumdan direkt okulu sorumlu tutma eğilimine girdiğini ifade etti. Oysa çocuğun okula gitmek istememesinin altında yatan nedenin çoğu zaman okul veya öğretmen ile ilgisi olmadığını söyleyen Oy, çocuğun okula gitmeyi reddetmesinin altında yatan nedenler üzerinde durdu.
Pedagog, Yazar Ayşen Oy, anne baba arasındaki sağlıksız iletişim, huzursuz ortam, gerçekçi olmayan beklentiler, anne babanın olumsuz model olması, ailenin okula karşı olumsuz tutumları, çocuğa sınır koyma, uygun çalışma ortamının sağlanmaması ve anne babanın baskıcı tutumlarının çocuğun okula gitmeyi reddetmesinde önemli birer neden olduğunu dile getirdi.