Turgay Avcının , kısa ömürlü siyasi partisi ile CTP nin koalisyon hükümeti kurmasına, kurdurtulmsına derinden öfkelenen ve sindiremeyen, UBP ve DP yetkilileri ne eylemler yapmış, ne beyanatlar patlatmış, ne boykotlar sergilemişti unuttuk mu ? Şöyle bir hatırlayınız... Siyasi ahlak gitmiş, bu hükümet ve devlet tanınmazmış, meclisi ve hükümeti tanımazlarmış.... Evet, yanlış okumadınız. Meclisi de tanımadılar. Meclis Toplantılarına katılmadılar, boykot uyguladılar. Ammaaaa.... Yasalara ve meclis kurallarına, tüzüklerine uymadan toplantılara, yanılmıyorsam, mazeretsiz üç kez katılmayışın müeyyidesi, “Milletvekilliği düşer” vurgusu uygulanmadı. UBP ve DP milletvekilleri muntazaman gidip her ay sonu maaşcıklarını çekdiler. Çalışmadan, meclise uğramadan. Bir de ne yaptılar ? Yurtdışı gezilerine, heyetlerde katıldılar, ve sözüm ona toplantılara gittiler... Bir yandan da kurdurulan koalisyonu, yani KKTC hükümetini tanımadıklarını açık seçik haykırdılar. Halkımız ve seçmenlerimiz bunları maalesef çok çabuk unuttu. Şimdi, söz konusu partiler KKTC nin baş savunucuları. Ve de , Cumhurbaşkanı adayı Eroğlunu KKTC nin savunucusu diye desteklediklerini, destekleyeceklerini açıklayıp duruyorlar. Eroğlu da , Kıbrıs Türk halkının en büyük kazancı ve serveti KKTC dir, gurur duyulmalı ve devlet yaşatılmalıdır. Yaşayacaktır diyor. Nasıl yaşayacak, savunulacak ve yaşatılacaktır ? Üreticisine, tüccarına, hayvan besleyicisine, narenciyecisine, Sosyal sigortalara, İhtiyat sandığına milyarlarca borcu olan.... kendilerin meclisinde geçirilen yasalara uymayan, halkını ezen, aldatan, sürekli yalanlarla ve avutmacalarla yoğrulan bir devlet nasıl yaşatılabilir ? Türkiyeden para geciktiğinde memurlarını ödeyemeyen... Türkiyeden mali, maddi, manevi destek olmazsa, altyapı projeleri ve yatırımları maliyeti, harcamalar Türkiye ve Türk ulusu tarafından karşılanırken... KKTC savunması Türk silahlı kuvvetlerince karşılanırken nerededir KKTC Cumhurbaşkanı, bakanları, hükümeti, kurum ve kuruluşları ? Türkiyenin sağladıklarını bölüştürmek mi hükümetcilik, devletcilik. Hem de adaletsiz paylaşımları inatla sürdürmekle. Kaynak kalmadı deyip de, hala bazı hak sahiplerinin eşdeğerleri sorununu halletmeden arsa dağıtmakla, eşi dostu ihya etmekle mi yaşatılacak KKTC? 1974 sonrası yaşanan yağma ve ganimet düzeni , uygulaması daha fazla devam ettirilecek mi ? Ettirilmesi, elbette,büyük kazançlar sağlayanların tek emeli, arzusudur. Ancak, sessiz çoğunluk denilen halk, artık uyanıp, sesini yükseltmeye başlamıştır. Milliyetciliğe, bayrağa, hamaset nutuklarına sarılanları korkulu rüyalar meşgul etmektedir. O nedenle, her ne pahasına olursa olsun, yağma ve çıkar düzeni savunulmalı, devam ettirilmelidir. Bunun gerçekleşmesi için de malum, isim yapmış politikacılar desteklenmelidir. Narkozun etkisi geçince halk ve seçmen uyanmıştır. Boş laflara, sözlere, hamaset nutuklarına tekrardan kanmamaya ant içmiştir. Cesurca haykırılan nedir ? Artık yeter. Değişim zamanıdır. Olduğunuz gibi, göründüğünüz gibi olunuz diyor seçmenler ve halkın ezici çoğunluğu, politikacılarımıza. KKTC varsa , hükümet varsa ve adilce icraat yapıyorsa ne ala !! Amaaaa, nerede gezer ? Kıbrıs sorunu, müzakereleriymiş, Anastasiadesin tutumuymuş, hellim, futbol, doğal gas, su konularıymış...İthalat, ihracat dengesizliği, bütce açığı, göç yasasıymış, yaşam pahalılığı imiş.... sıralamaya devam etsem sayfalar sığmayacak Sanki de iktidarın sürekli gündemde tutulmasını istedikleri ve de Cumhurbaşkanlığı seçimi KKTC nin yaşatılması için olmazsa olmazlarıdır. Oturduğu koltukda, hükümetteki icraatın başında bulunanlar , Kıbrıs halkının , çalışanının, emeklisinin, seçmeninin güven ve refah ortamında yaşaması için bütün benliklerini ve enerjilerini samimice ortaya koymaları kaçınılmaz iken, bizim çavuşlar , kendi geleceklerini şekillendirmek ve garantiye almakla uğraşmaktadırlar. Geçenlerde , eski bakanlarımızdan, UBP nin ve Denktaşın yetiştirdiği altın çocuklardan, Vedat Çelik uğradı bizim Sönmezliler Ocağına. Beni hayretler içinde bırakan sözler etti. Durup dururken değil, benim sormam üzerine tabii. UBP yi de, Eroğlunu da, hükümeti de , nedenler sıralayarak sertce eleştirdi. Kötü gidişattan kurtulmanın yolu, değişimdir, Kudret Özersayın seçilmesiyle bunun mümkün olacağına işaret etti. Bu olayı, koyu bir UBP liye anlattım. Bana ne dedi, siz de duyunuz ve değerlendiriniz. “Derviş bey kendisini danışman, görüşmeci olarak almadı , olgunu aldı, o nedenle Dervişin aleyhine çalışıyor”. Görünüşlere ve boş laflara karnı doyan bu halk, seçmen, görelim bakalım ne yapacak!!