GHE-Yalova maçının hakemi yılların deneyimine sahip Serdar Bilgimer'di ama istersen binlerce maç yönet, yapamıyorsan yapamıyorsundur. 65. dakikada defansta topu kendi alanından uzaklaştırmak isteyen GHE'den Serim'e, rakibi müdahale etmek isterken yere düştü. Serdar Bilgimer faul verdiği gibi, bir de 2. sarıdan Serim'i kırmızı kartla oyun dışına attı. Film de orada koptu. Oysa Serim rakibinden daha öndeydi, faul yapması olanaksızdı. Üstelik, Serim topu sol ayağı ile sürüyordu. O ayağını sadece denge için kullanır. Haaa, "GHE bu maçı kazanır mıydı?" derseniz, bu kötü futbolla hiç şansı yoktu ama hakemin Serim'i atma saçmalığı olmasaydı belki berabere bitirebilirdi. Hakemin tek hatası bu olsa, şansızlık diyeceğim ama kendisine 6-7 metre uzakta GHE defansının çıkardığı topun taç mı, korner mi olduğuna karar vermek için 80 metre uzaktaki yardımcısına bakması, olacak şey değildi. Bir de ilk gol öncesi ceza alanı içinde düdük çalarak kalabalık içinden birine önce kart göstermesi, sonra penaltı noktasını göstermesi de ilginçti. Yahu, önce penaltıyı göster, sonra kime kart göstereceksen göster. Biz önce kart gösterince, aldatma nedeniyle gösteriyor sandık. GHE, yeni transferlerinden sadece Tufan'ı ilk 11'de oynattı, onu da 2. yarıda oyundan aldı. Yani yenilerden yana bir artısı olmamış. Ufuk "futbolu bıraktım" diye ayrılınca, orta saha resmen çökmüş. Maç boyunca GHE orta sahasında Hasan da, Talip de, Şahin de, Osman da ağır kaldılar. Yankı, ileriye dönük oynadığı için onlara katkı koyamadı. Haliyle ilk yarının neredeyse tamamında Yalova daha üstündü. Şenol ileride yokları oynadı. Özgür yakaladığı pozisyonları değerlendiremedi. Biraz da şanslarının yardımı ile devreyi berabere bitirdiler. Biz 2. yarıda GHE'nin hocası Metça'nın değişiklik yapıp, orta sahaya tedbir alacağını düşünmüştük ama tam tersine Hasan'ı çıkarıp, yerine gol ayağı Hüseyin Sarro'yu alarak forveti üçledi. Üstüne 10 kişi de kalınca, teslim bayrağını çektiler. Bu mağlubiyet GHE'ni liderlikten etti, benden söylemesi, bu futbolla Süper Lig'e çıkmaları da riske girer. Yalova hakkı ile galibiyete uzanarak "Süper Lig adayları içinde ben de varım" dedi. Özellikle 2. bölgede çoğalarak sürekli golü düşündüler. Defans oyuncularının bile topu kazandıklarında ileri gidip hücuma katkı yapmaları, topu kaybettiklerinde hemen dönmeleri, kondisyon sorunları olmadığını gösteriyor. Yeni transferleri takımı güçlendirmiş. Özellikle Murat Gertik büyük katkı koydu takımına. Teknik kapasitesi Süper Lig'de oynayacak kadar yüksek. Gel gelelim, sanki sevgilisi imiş gibi toptan vazgeçmemesi yok mu? öldürüyor insanı. Yahu, birini geçtin, ikinciyi geçtin. İlle de kaleci ile karşı karşıya kalmadan o topa vurmuyor. Eeee, GHE defansında oynayanlarda bu ligin en az gol yiyen savunma oyuncuları. Bir şekilde topu ayağından alarak "yeter, biraz da biz oynayalım" diyorlar haliyle. Bir de topu kaybedeceği zaman kendini yere atması yok mu? biz yemiyoruz ama Serdar Bilgimer yedi. Her seferinde faulü verdi. Yalova, zaten toparlamıştı, devre arası transferleri ile daha da güçlenmiş. En azından futbolcuların çabası mükemmel. İlle de "biz Süper Lig'de oynayacağız" dedirten bir futbol oynuyorlar. Böyle giderse, neden olmasın.