Yetkililerin henüz resmi olarak açıklamadığı kurbanlar arasında Suriye’deki savaştan kaçan da var, Sovyet işgali sırasında Afganistan’dan Yeni Zelanda’ya göç eden de…
SSCB işgalinden kaçmıştı
Davut Nabi (71): Afganistan’da doğan Nadi, Sovyet işgalinden kaçan ailesiyle birlikte 1980’de Yeni Zelanda’ya yerleşti. Mühendis olan Nadi emekli olduktan sonra toplum lideri olarak yaşamını sürdürdü. Yerel bir Afgan derneğinin başkanıydı. Ülkedeki diğer göçmenlerin dernekleriyle iyi ilişkileri olan Nadi’nin saldırı sırasında başkalarını korumak için kendini siper ettiği belirtildi.
Futbolcu olmak istiyordu
Sayyad Milne (14): Cuma günü annesiyle birlikte El Nur Camii’nde olan Milne futbolcu olmak istiyordu.
Babası Yeni Zelanda medyasına konuştu:“Öldüğü bana resmi olarak bildirilmedi ancak onu görenler var. Ben onu cesur, küçük bir asker olarak görüyorum. Onu hiçbir şeye değer vermeyen biri tarafından öldürülmesini kabul etmek çok zor.”
Baba-oğul birlikte öldüler
Naim ve Talha Raşit: Raşit Ailesi Pakistan kökenli. Naim Raşit Christchurch’te öğretmenlik yapıyordu. Görgü şahitleri onun saldırı sırasında saldırgana engel olmaya çalıştığını söyledi. Ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Birlikte namaza gittiği iki oğlundan biri olan Talha da onunla birlikte öldü, diğer oğlu ise ağır yaralı.
Kocasını ararken öldü
Hüsna Ara (42): Bangladeş kökenli Ara, caminin kadın bölümünde namaz kılıyordu. Saldırgan içeri girip insanların üzerine rastgele ateş açmaya başladığında tekerlekli iskemleye bağlı kocasını aramaya gitti. Kocasını kurtarmak için çabalarken kurşunların hedefi oldu.
‘Yeni Zelanda güvenli cennet’ diye Suriye’den kaçtı
Halit Mustafa: Suriye’deki savaştan kaçmak amacıyla ailesiyle birlikte ülkesini terk edip 2018’de Yeni Zelanda’ya yerleşti. Ancak, ölüm onu savaştan kaçtıktan bir yıl sonra El Nur Camii’nde buldu. Ailesiyle göç ederken Yeni Zelanda’nın ‘güvenli bir cennet’ olduğunu düşünen Mustafa’nın oğulları da yanındaydı. Birinden henüz haber yok. Diğeri ise ağır yaralı.