Omicron: Güney Afrika'dan yayılan Covid varyantı hakkında neler biliniyor, varyant neden endişe yaratıyor?

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ilk olarak Güney Afrika'da tespit edilen koronavirüs varyantı B.1.1.529'u endişe verici varyant kategorisine aldı ve varyanta Yunan alfabesinin 15. harfi olan Omicron (Türkçesiyle Omikron) adı verdi.

WHO, ilk belirlemelere göre bu varyantın hastalığı geçiren kişileri tekrar etme potansiyelinin bulunduğunu açıkladı.

Örgüt, varyantın özelliklerini tam olarak anlamanın birkaç hafta sürebileceğini duyurdu.

WHO'nun açıklaması dünya çapında borsaları etkiledi, açıklamanın yapıldığı 26 Kasım Cuma akşamı İngiltere'deki FTSE 100 endeksi yüzde 3,6 değer kaybetti. Bu 72 milyar sterline denk bir kayıp. FTSE 100, pandeminin ilk günlerinden bu yana bir günde bu kadar değer kaybetmemişti.

ABD'de Dow Jones endeksi yüzde 2,5, Nasdaq ise yüzde 2,2 değer kaybetti.

BioNTech ve Moderna şirketleri mevcut aşılarının yeni varyanta etkisini incelemeye başladıklarını duyurdu.

Moderna ayrıca Omicron'a özel yeni bir hatırlatma dozu üzerinde çalışacaklarını açıkladı.

ABD Başkanı Biden, Covid-19 aşılarına dair patentlerin kaldırılması çağrısında bulundu, "Bu yeni varyant hakkındaki haberler, küresel aşılamaya ulaşana kadar pandeminin sonlanmayacağını hiç olmadığı kadar net gösteriyor" dedi.

BBC Sağlık ve Bilim Muhabiri James Gallagher'a bilgi veren bir bilim insanı, varyantı "korkunç" diye niteledi, bir diğeri ise bugüne kadar gördüğü en kötü varyant olduğunu söyledi.

BBC'ye konuşan Nottingham Üniversitesi Küresel Virüs Araştırmaları Merkezi Direktörü Prof. Jonathan Ball ise "Henüz aşırı tepki vermeye gerek yok. Ama bu virüsün özelliklerini anlayana kadar dikkatli olmamız gerekiyor" dedi.

ABD, Avrupa Birliği, İngiltere ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ülkeler, Güney Afrika ve bazı komşularına yönelik seyahat kısıtlamalarını devreye soktu.

Henüz varyant yeni ortaya çıktı ve tespit edilen vakaların çoğu hala Güney Afrika'nın bir bölgesinde yoğunlaşıyor. Fakat varyantın aslında daha geniş bir şekilde yayılmış olabileceğine dair bazı ipuçları da var.

Akla hemen bu yeni varyantın ne hızla yayıldığı, aşıların koruyuculuğunu ne kadar aşabildiği ve ne yapmak gerektiği gibi birçok soru geliyor.

Bunların çoğuna şu anda ancak fikir yürütme yöntemiyle cevap verilebiliyor.

Omicron varyantı hakkında neler biliniyor?

Dünya Sağlık Örgütü, varyantı bugün daha öncekiler gibi (Alfa, Beta, Delta) Yunan alfabesinden bir harfle isimlendirdi: Omicron, Türkçesiyle Omikron.

Varyant hakkındaki en önemli bilgi, çok sayıda mutasyona uğramış olması.

Güney Afrika Salgın Hastalıklarla Mücadele ve Araştırma Merkezi Başkanı Profesör Tulio de Oliveira, varyantta "sıradışı bir mutasyonlar bileşimi" olduğunu söyledi.

Profesör Tulio de Oliveira, "Bu varyant, daha önce dolaşımda olan varyantlardan çok farklı" dedi ve ekledi:

"Varyant bizi şaşırttı. Evrim sürecinde büyük bir sıçrama ve beklediğimizden çok daha fazla sayıda mutasyona uğramış."

Bir basın toplantısıyla bulguları açıklayan Oliveira, varyantta 50 mutasyon olduğunu ve bunların 30'dan fazlasının virüsün dış yüzeyindeki protein çıkıntılarında bulunduğunu söyledi.

Bu çıkıntılar virüsün vücuttaki sağlıklı hücrelere girebilmesinde hayati rol oynuyor ve bu nedenle mevcut koronavirüs aşıları bu çıkıntıları etkisizleştirmeyi hedefliyor.

Virüsün bizim sağlıklı hücrelerimizle ilk temasını sağlayan kısımlarına iyice yakından bakıldığında bu bölümde orijinal virüse göre 10 farklı mutasyon olduğu görülüyor. Oysa dünyada en son hızla yayılan Delta varyantının bu kısmında sadece iki mutasyon vardı.

Bu düzeyde bir mutasyonun muhtemelen virüsü yenemeyen tek bir hastadan yayıldığı düşünülüyor.

Mutasyonların hangi özellikleri önemli?

Aslında her mutasyon mutlaka olumsuz olmayabilir. Burada bu mutasyonların tam olarak neye yaradığını anlayabilmek önem kazanıyor.

Ama burada kaygı yaratan en önemli nokta yeni virüsün Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan orijinalinden çok farklı olması. Bu, Vuhan virüsü esas alınarak üretilen aşıların yeni varyanta karşı ne kadar etkili olacağı konusunda ciddi kuşku yaratıyor.

Yeni varyanttaki bazı mutasyonlar eski varyantlarda da görülmüştü. Bu da bu değişikliklerin yeni varyantta nasıl bir etkisi olabileceğine dair bir fikir verebiliyor.

Mesela N501Y diye adlandırılan bir mutasyon, virüsün daha hızlı yayılmasını sağlıyor gibi görünüyor. Bazı mutasyonlar var ki vücudumuzdaki antikorların virüsü tanımasını güçleştiriyor ve aşıların etkisini zayıflatıyor. Fakat bazı mutasyonlar da tamamen bu son varyanta özgü.

Güney Afrika'daki KwaZulu-Natal Üniversitesi'nden Profesör Richard Lessells "Bu yeni mutasyonlar bizi, varyantın bulaşıcılığının, insandan insana geçme kaabiliyetinin artmış olabileceği, aynı zamanda bağışıklık sistemini daha kolay aşma yeteneğinin gelişmiş olabileceği konusunda kaygılandırıyor" diyor.

Şimdiye kadar kağıt üzerinde çok korkutucu görünen ama pratikte tehlikeli olmadığı anlaşılan birçok varyant ortaya çıktı.

Beta varyantı bu yılın başında en kaygı verici yeni varyant olarak görülmüştü çünkü bağışıklık sistemini aşma konusunda daha gelişkindi. Ama sonunda hızlı yayılma özelliğiyle öne çıkan Delta varyantı dünyayı bir baştan bir başa etkiledi.

İngiltere'de Cambridge Üniversitesi'nden Profesör Ravi Gupta, "Beta bağışıklık sistemine takılmamayı başarıyordu. Delta ise daha bulaşıcıydı, bağışıklıktan kaçma özelliği daha zayıftı. Bu son varyantta her iki özelliğin de daha ileri düzeyde olması potansiyeli var" diyor.