Yine Rum kaynaklı bir haber.
Ve yine bizler de bu şekilde öğrenebiliyoruz etrafımızdaki gelişmeleri.
İddia şu; Brüksel’de Türkiye-AB zirvesinde, üçüncü tarafların aracılığıyla, TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasında gizli görüşme yapılmış.
Kathimerini haberine göre,“Anastasiadis’in Davutoğlu İle bir Pazarlığı olmuş.
Buna göre de, Ankara Lefkoşa’dan Ercan ve Başlıkların Açılmasını İstemiş.
Gazete ayrıca Türkiye’nin Avrupa’ya mülteci akını konusunda ortaya koyduğu AB üyelik başlıklarının ve Ercan Havaalanı’nın açılması taleplerini Almanya ve Hollanda başbakanları Angela Merkel ve Mark Rutte’nin önceden yani Pazar gününden beri bildiğini belirtti.
Almanya, Hollanda, İngiltere ve Fransa’nın, Türk taleplerini kabul etmesi için Anastasiadis’e baskı yaptığını kaydeden gazete Anastasiadis başkanlığındaki Rum heyetin Brüksel’de bir oldu bitti ile karşılaştığını ve memorandumdan çıkış sevincinin yarım kaldığını da yazdı.
Yine iddia o ki,Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in bu talepleri reddetmiş olmasıdır.
Şimdi diyeceksiniz ki iyi güzel de, bizler bunun neresindeyiz?
Eğer bu haberde iddia edilenler doğru ise, bu kaygı duymamız gereken bir konudur.
Zira müdahil olmamız gereken ve doğrudan bizi ilgilendiren bir konunun yine dışına itildik.
Bizim irademizin temsil edilmediği bir ortamda yapılan pazarlığın parçası olduk.
Oysa Kıbrıslı Türkler olarak bir irade ortaya koyduk.
Cumhurbaşkanı seçtik.
Ona yetki verdik.
Dolayısı ile bizim adımıza yapılacak görüşmeleri yürütmek Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın sorumluluğunda.
Ve/fakat AB topluluğu bunu belli ki kanıksamış değil.
Hoş bu görüşmeden nasıl ki, Almanya ve Hollanda başbakanlarının haberi olmuştu, hatta bu görüşme organizasyonunu onların yaptığı da iddia ediliyordu,ve konu Kıbrıs’tı!
Peki o zaman bir hassasiyet gösterip bu görüşme hakkında da Sayın Mustafa Akıncı’ya gereken bilgilendirme yapılmış mıdır?
Yani Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis arasında böyle bir görüşme yapılmışsa ve bundan Kıbrıslı Türk Lider Mustafa Akıncı’nın bilgisi olmamıştır, o zaman şimdiden söylemekte yarar vardır, biz Kıbrıslı Türkler olarak bu sürece hiçbir şekilde müdahili değiliz.
Ve müzakere masasının da göstermelik aktörleriyiz.
Şimdi herkes bir kez daha dursun ve düşünsün.
Kendi irademizle mi siyasi bir çözümü zorlayacağız?
Yoksa önümüze konana eyvallah deyip geçecek miyiz?
Zira Rum basınında yazılıp çizilenler eğer doğru ise böylesi bir sürecin içerisinde Kıbrıslı Türkler’in iradesini yok sayarak yapılan temaslar bizleri hem itibarsızlaştırır, hem de sürecin etkin aktörleri arasında olmaktan çıkartır.
Dolayısı ile umalım ki bu görüşmeden önceden Sayın Akıncı’nın da bilgisinin olmasıdır.
Eğer kendisi makamı nezdinde böyle bir bilgiye sahipse, bunu çıkıp derhal halkı ile paylaşmalıdır.
Ha eğer yoksa, bunun müzakere masası dahil Kıbrıslı Türklere bir çok platforumda sıkıntılar yaratacağını Türkiye’deki muhataplarına kesin ifadelerle anlatmalıdır.
Halkının bu konuda duyduğu kaygıyı da açık açık ifade etmelidir.
Kaldı ki bu rahatsızlık uzun bir süreden bu yana vardır.