“Organ Mafyası” KKTC’ye El Attı…

Ayşegül Garabli

Bu gün 5 doktor yine istifa etmiş.

Haklılar da.

Her ne kadar bu istifalar hastalar açısından çok büyük bir kayıp olsa da destekliyorum kararlarını.

Bir makina bile önceden defalarca sinyal verdiği zaman soruna çözüm bulmazsanız sizi terk edip artık hizmet vermiyor.

Eee, doktorlar ne yapsın?

Bunca zamandır sağlıktaki sorunları haykırmıyorlar mı?

Aylardır, yıllardır, bu alt yapıyla, bu kadar personelle sağlık hizmeti verilemez demiyorlar mı?

Peki hükümet ne yaptı?

Soruna sorun ekledi.

Daha fazla doktor ve sağlık personeli istihdam edeceğine , hastanelerin hizmet koşullarını düzelteceğine, hem doktorları “göç yasası” kapsamında üç kuruşa, hem ağır ve olumsuz çalışma koşullarında çalışmaya mahkum etti.

Yetmiyormuş gibi, mesai saatleri dışında hizmet vermelerine engel olmaya kalktılar

Doktorlar böyle bir durumda çalışmayı neden kabul etsinler ki?

10 yıl boyunca bir memur statüsünde görülmek için mi okudular?

Hastanelerde olmadığı için milyonlarca liralık donanımı kapalı tutsunlar diye mi kurdular kliniklerine?

İnsanlar sağlıkları ile ilgili hiçbir masraftan kaçınmaz ve en iyiyi tercih eder ve doktorlarını kendileri seçerler.

Dolayısıyla bu yapılmaya çalışılan, daha doğrusu kurulmaya çalışılan “özelleştirme” zihniyeti hastalara yani halka cezadır.

Burada niyet bellidir.

Sağlık sistemini devletin elinden çıkarıp, özele terk etmek.

Özel kliniklere ya da özel doktorlara gitmek istemek bir tercih olmalı.

Ancak ne yazık ki, yaratılan sistemle bu zorunluluk haline getirilmiştir.

Önce hastanelerin hizmet koşulları kötüleştirilmiş, sonrasında da doktorların hastanelerden kaçması için elden gelen yapılmıştır.

Doktorları evini dahi geçindiremeyeceği bir paraya çalıştırıp sonrasında da “kliniğinde hasta bakmayacaksın” demenin başka bir anlamı olabilir mi?

Bunun Türkçe’si, “direnme çık git hastalar da hastaneye gelmesin” demek değil midir?

Neymiş efendim, doktorlar hastanelerde yeterli performans göstermeyip, özel kliniklerinde hizmet veriyorlarmış.

Hükümet ve bakanlık olarak sen necisin peki?

Özel kliniklerin sunduğu ekipmanı sunabiliyor musun?

Doktorun sağlıklı ve verimli hizmet vereceği ortamı yaratabiliyor musun?

Peki ya doktorun özelde çalışmaya gerek duymayacağı maaşı veriyor musun?

Hayır!!!!

Bunları yapmaya engel bir durum mu var?

Aldığınız Mercedes makam arabaları, hastaneye alacağınız bir MR cihazından daha mı elzemdi?

Ya da ordu haline getirdiğiniz müşavirlere ödediğiniz gereksiz ücret, doktorlara ödeyeceğiniz maaşlardan daha mı önemliydi?

Sakın “kaynak yok”, “bütçe yetersiz” gibi gereksiz açıklamalar yapmayın.

Yaptığınız harcamaların hiç birisi bu halkın sağlığından daha önemli ve daha elzem olamaz.

Yeni bir doktoru 2000TL ye sözleşmeli olarak istihdam edip, oy kaygısıyla her daireye onlarca memur istihdam edebiliyorsanız, sizin bütçeden de kaynaktan da söz etmeye hakkınız yok.

Ben bir vatandaş olarak vergilerimi siz partizanlık yapın diye mi peşin peşin ödüyorum?

Sağlığı, eğitimi, yolu, suyu v.s özel alacaksam size niye vergi veriyorum?

Özel hizmet elbette olsun ama bir tercih olarak olsun.

Özel hizmet satın almak isteyen alsın ama devletten hizmet alamadığı için zorunlu olarak özelden hizmet almak zorunda kalmasın kimse.

Eğitimde zaten şu anda devlet okullarında bile parayla hizmet alınıyor.

Okul Aile Birlikleri modern dilencilikle okulları kör topal yürütüyor.

Bir de buna sağlığı eklediniz.

Yetmedi iyiden bitirmeye karar verdiniz.

Pardon ama siz niçin devletsiniz o zaman?

Nerde sizin bırakın sosyal devlet olmayı, devlet olma anlayışınız?

Sağlıkta devlet kim?

Yakın Doğu Hastanesi mi?

Eğitimde devlet kim peki?

Özel okullar mı?

Suda?

Yolda?

Hava alanı ve hav yollarında?

Peki iletişimde?

Hangisinde devlet olduğunuzu hissettirebiliyorsunuz bu halka?

Geçtim vermeniz gereken hizmetleri, uyuşturucu kaçakçılığında, gece kulüplerinde, kadın ticaretinde, insan kaçakçılığında v.s hissettirebiliyor musunuz devlet olduğunuzu?

Öyleyse söyler misiniz, siz nasıl bir devletsiniz ve kimin devletisiniz?

Böyle mi yaşatacaksınız KKTC’yi?

Bırakın içinde yaşayan halkın her yönden ölüme mahkum edilişini, devletin bütün organları yavaş yavaş öldürülüyor.

Tabiri caizse “organ mafyası”, KKTC’nin organlarını bir,bir ele geçiriyor.

Siz içi boşaltılmış, organsız bir KKTC’yi mi yaşatacaksınız?

Ey KKTC’yi sonsuza kadar yaşatacağı sloganı ile coşanlar size soruyorum.

Daha sağlık sisteminize sahip çıkıp, insanları yaşatmayı başaramazken KKTC’yi nasıl yaşatacaksınız?