Organize İşler Bunlar…

Ayşegül Garabli

Özellikle polis ve yasalar, toplumun bel kemiğidir. Polis ve yasalar, itibarını yitirirse, gövde yıkılır, toplum dik duramaz ve çöker. Polis ve yasalar devreden çıkarsa, toplumun tüm değerleri çıplak ve korumasız kalır. Hukuk olmaz. Adalet olmaz. Can güvenliği olmaz. Dolayısıyla güven duygusu olmaz. Güven duygusu olmazsa, hak olmaz, doğruluk olmaz. Adalet ve doğruluk olmazsa da, herkes kendi adaletini kendi sağlamaya kalkar ve sonuçta, hukuk dışı güçler, topluma hakim olur. Hukuksuzluktan ve adaletsizlikten güç bulan yasa dışı örgütler de, “kim daha büyük mafya” yarışına girer. Sonuç mu? Ne  hak ve adalet kalır; ne de can güvenliği. İşte bu sebeple, yasalar ve yasaların korunup uygulanabilmesini sağlaması açısından da polisi, önemli faktör gördüğüm için, bu güne kadar Polis camiası ile ilgili olumsuz bir şey yazmamaya gayret ettim. Polis  ve yasalar, adaletin güvencesidir bir yerde. O yüzden de, bu güne kadar itibarlarının korunması ve güvenilirliklerinin hat safhada olması gerektiğini savunmayı görev bildim. Hükümetten, siyasilere, kurumlardan, kuruluşlara, örgütlerden, kişilere kadar, tüm olumsuzlukları eleştirdim. Eleştirirken de, bir tek yasalara ve yasaların koruyucusu olduğunu düşündüğüm polis camiasına  güvendim. Ancak, bırakın bizi, yasalar bile çırılçıplakmış. Koruyanı yokmuş meğerse. Bunu ben söylemiyorum, KKTC Polis Genel Müdürlüğü, söylüyor. Hem de öyle gizli kapaklı değil, itibarını ayaklar altına alarak basın yoluyla söylüyor. Tabiri caizse, “Aciz kaldım, beni koruyun” diyor. Polis Genel Müdürlüğünden kamuoyuna yapılan “son zamanlarda organize suçlara karışmış bazı kişilerin, Polis Genel Müdürlüğü mensuplarını tehdit ederek, sindirme veya yıldırma düşüncesi taşıdıklarının gördük” açıklaması, başka anlama gelebilir mi? Bunun Türkçesi, “Mafya bizi tehdit ediyor” demektir. O zaman Sn. Müdürüm, sormazlar mı size, madem ki, polisleri tehdit edip sindirmeye çalışanların kim olduklarını hatta ve hatta mafya (Organize) olduklarını biliyorsunuz, neden tutuklamıyorsunuz?diye. Hem de adamlar, “organize suçlara karışmış” olmanın yanı sıra, devlet memurunu da tehdit ediyor? Hani sizin tek bir düğmenize zarar vermek bile bilmem kaç yıldan başlardı, adamlar, hayatınıza zarar vermekten söz ediyor. Suç üstüne suç işliyor, tutuklamak için neyi bekliyorsunuz? Bakın “yakalamak” demiyorum, zira adamlar kaçmıyor, aksine  gelip tehdit edebiliyorlar. Yani kim oldukları belli, o zaman neden tutuklamıyorsunuz? Kullanacakları şiddet ya da güçten korkmadığınıza göre, tutuklamanızı engelleyen ne? Ya da, sizi tehdit ettiklerini paylaştığınız kamuoyuyla bu kişilerin kim olduklarını neden paylaşmıyorsunuz? Eğer, şeffaflıkla bunları paylaşmayıp sadece tehdit edildiğinizi dile getirirseniz, doğal olarak, insanların kafasında da bir çok soru işareti belirir. Mesela, zamanında bazı polislerin, bu “organize suçlara karışmış” adamların yaptıklarına rüşvet karşılığı göz yumduklarını dolayısıyla, şimdide bunun polise karşı bir koz olarak kullanıldığını düşünenler olmayacak mı sizce? Belki de polisi bu hale getiren sadece toplumdaki eş-dost ilişkileridir ama polislerden bazılarının da mafya ile iş birliği içinde olduğunu düşünenler de, olacaktır elbet. Ya da ne bileyim, tüm işlerin, torpil mekanizmasıyla döndüğü bu ülkede, “acaba bazı polisler, mafyayı torpil olarak kullandı da , şimdide diyet ödemeyi red edildikleri için mi tehdit ediliyorlar?” diyenler çıkacaktır mutlaka.   Neden bu ve buna benzer düşüncelerin doğmasına izin veriyorsunuz? Sakın, insanlar bu şekilde düşünürse kızmayın. Zira, fuhuşun, uyuşturucunun, adam öldürmenin, gaspın, gece kulüplerinin, tefecilerin, kaçakçıların, kara para aklayıcıların, cirit attığı ve irili ufaklı bir sürü çetenin oluştuğu bir ülkede, Polis Genel Müdürlüğü sadece  açıklama yaparak, “Bazı organize suçlara karışmış kişiler bizi tehdit ediyor” demekle yetiniyorsa, Aciz bir görüntü sergiliyorsa, insanların bunları düşünebilmesi gayet normal. Diyorsunuz ki; “Polis Genel Müdürlüğü, gücünü ve yetkilerini Anayasa ve diğer yasalardan alarak, hiçbir kimse veya zümreden çekinmeden veya onlara ayrıcalık tanımadan tam bir tarafsızlık ve hukuk içerisinde kalarak, görevini inanç ve kararlılıkla yerine getirmeye devam ediyor” Ben de diyorum ki; gücünüzü aldığınız o yasalar ve Anayasa, size bu tür suçluları tutuklamanızı emrediyor. Kim olduklarını bildiğinize göre, kararlılıkla gidin ve yakalayın. Hem siz kurtulun hem de biz.