KKTC bütçesine 2014 yılı itibarı ile konan örtülü ödeneklere yönelik tepkiler artıyor. Halkın bu yöndeki tepkisine aldırmayan, CTP-DP hükümetinin 2015 yılı bütçesine de hatırı sayılır rakamlara tekabül eden örtülü ödenekleri koyup, koymayacağı merak ediliyor. Örtülü ödeneklerin Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanların inisiyatifleri doğrultusunda kullanıldığı bu kalemlerdeki kaynakların hesabı sorulamaz olduğundan genelde yetkileri ellerinde tutan kişilerin, “Seçmen yatırımı” olarak kendi seçim alanlarına yöneltildiği dile getiriliyor. ÖRTÜLÜ ÖDENEK SİYASİ AMAÇLARA HİZMET EDİYOR Örtülü ödenekler ile ilgili olarak birçok kaynak yaptıkları yorumlarda, başta Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık olmak üzere çeşitli bakanlıklar ve kamu kuruluşlarının vatandaşa hizmet sunması için oluşturulan devlet bütçesinde, öngörülen özel kalemlerle siyasi amaçlara hizmet ettiğine vurgu yapıyor. HANE HALKINA YAPILAN TRANSFER Başta Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık olmak üzere bazı bakanlıkların bütçesinde yer alan “Hane halkına yapılan transferler” veya “sınıflandırılmaya girmeyen sosyal güvenlik ve sosyal yardım hizmetleri”adı altındaki “örtülü ödenekler”, hiçbir hesap verme zorunluluğu olmadan Cumhurbaşkanı ya da ilgili bakanlar tarafından kendi inisiyatifleri doğrultusunda kullanma hakkı tanıyor diyen ayni kaynaklar bu kalemlerdeki kaynakların hesabı sorulamaz olduğundan genelde yetkileri ellerinde tutan kişilerin, literatürde “seçmen yatırımı” veya daha yaygın deyişle “seçmene selam” yöntemleriyle kendi seçim alanlarına yöneltildiğini dile getiriyor. YOKSULLARA YARDIMI SOSYAL HİZMETLER YAPAR Ayni kaynaklar, mağdur vatandaşlara, yoksullara, ya da “hane halkına” yardım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve bu bakanlığa bağlı Sosyal Yardım Dairesi’nin asli görevleri arasında yer alıyor. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Başbakan Yardımcılığı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı bütçelerine konan “Hane halkına” yardım kalemleri bu nedenle gereksizdir. 2015 yılı bütçesine konursa yine siyasi amaçlara hizmet edecektir diyor. TOPLAM 2 TRİLYON 2014 Mali Yılı Bütçesine 1 milyon 130 bin liralık (1 trilyon 130 milyon lira) “örtülü ödenek” konurken, bunun yanında söz konusu kuruluşlara ek olarak Cumhuriyet Meclisi bütçesinde de yer alan dernek, birlik, kurum ve kuruluşlara da yardım da bulunuluyor. Dernek, birlik, kurum ve kuruluşlara yardım kalemlerine bir milyon 190 bin lira (bir trilyon 190 milyar lira) Türk Lirası aktarılması bu yöndeki tepkilerin daha büyük boyutlara ulaşmasına neden oluyor. MAĞDURA YİNE YOK AMA YANDAŞA VAR Ayni kaynaklar açıklamalarına devamla haktan alınan vergiler, Türkiye’den gönderilen yardımlar ve son derce kıt olan öz kaynaklarla oluşturulan bütçede yer alan bu ödenekler sayesinde yetkiyi ellerinde bulunduranların 2015 yılı bütçesine konacak olan örtülü ödenek sayesinde de, herhangi bir kritere bakmaksızın kendi takdirleri çerçevesinde burs ya da sosyal yardım adı altında, “Uygun” gördükleri kişi ya da kişilerle kurumlara istedikleri “yardımı” yapıp, seçim yatırımlarına önemli katkılarda bulunacaklar. Vatani görevini yaparken başından vurularak görme yeteneğini kaybeden gençlere, hasta olup şifa arayanlara ve dibe vuran ekonomi nedeni ile geçim sıkıntısı çeken mağdur insanlara para yok diyen siyasilerin, bu kaynakları kendi çıkarları için kullanmaya devam etmesi sosyal adalet adına siyasi bir cinayettir dedi. ***** Sahibine Mesajlar Sayın Zorlu Töre, bakıyoruz kolları sıvamış eski Malkoçoğlu günlerine dönüş yapmışsın. Cenaze ve düğün ziyaretlerinden fırsat buldukça yaptığın Salvo atışları sonrasında Rum’a bakın Anam gelirse size bir tokat vurur ve Ay’a uçarsınız imasında bulunuyorsunuz. Eski töreler artık tedavülden kalktı. Kızların beyaz yatlı prenslerini, Kıbrıslı Türklerin çözümü, DP’li vekillerin bakanlık, UBP’lilerin hükümet, Serdar Denktaş’ın oğlu için Çatalköy’ün alt tarafına büyük bir otel yapılmasını beklediği bu günlerde kılıcı kınına soksanız, mızrağı duvara assanız, gürzü de toprağa gömüp savaş ‘Tamtamlarını’ sustursanız Kanuni’nin Kadısı Ebu Suud efendi günah yazmaz merak etmeyin. Olur mu? **** Sayın İrfan Günsel, senin adından sıkça söz ettiren şu meşhur doçentliği küllenmeye bıraktık. Ancak rüzgâr çıkıp, yaprak kımıldansa çıkıp basın açıklaması yaptığınız bu dönemde KKTC’nin en büyük camisini yapacağım diyerek, Lefkoşa – Girne çevre yolunun güzergâhını bile değiştirdiğin senin o meşhur caminin hala daha ne durumda olduğunu açıklamadın. Çıkmaz ayın çıkmaz haftasının son Perşembesine rastlayan 31 Şubat’ta caminin biteceği söyleniyor. Kolay gelsin. Başlamak bitirmenin yarısıdır. Şimdi başlarsan 31 Şubat’ta kesin bitirirsin. ***** Sayın Zeren Mungan, Maliye Bakanı olarak “Halkın ödediği her kuruş verginin hesabının sorulduğu bir rejimdir demokrasi. Evine ekmek götüremeyen insanların rehberi olacağım. Temiz toplumun hesap verebilen dürüst bireylerden oluşmasından başka düşüncem yok açıklamalarınızı ellerimde kabarcıklar oluşuncaya dek alkışladım. Her ne kadar vatandaşa alacağını ödemeseniz ve O muhterem zata 15 Milyonluk vergi bağışlaması ile hatırı sayılır bireylere uyguladığınız vergi indirimleri sizin demokrasiye ne kadar önem verdiğinizin bir göstergesidir. Haaa size bahşedilen örtülü ödenekteki parayı da istediğiniz gibi harcayın. Nasıl olsa KKTC demokrasisinde hesap soran yok. Ma nedir be yaptığınız diyen biri de yok. Afiyet olsun. ****** Sayın Faiz Sucuoğlu, eskiden yaprak kımıldansa, sinek dokunu masaya bıraksa, sıçan, sidiğini denize bıraktı diye övünse çıkıp nutuklar atardın. Şimdi ağzındaki zip birileri tarafından sanki kapatıldı ve konuşamıyorsun doktorum. Hoş konuşmaların her ne kadar incir çekirdeğini doldurmaz ve vatan, millet, sakarya, nurlu ufuklar ile bayraktan başka bir şey içermese de gülü seven dikenine katlanır der pamukları kulak deliklerine tıkar geçerdik. Hatta gülü bıraktık Kaktüsü seven dikenine katlanır derdik. İncir çekirdeğini doldurmayan konuşmaların baş mimarı olarak lütfen ağzınızdaki zip artık açılsa ve konuşmaya başlasanız doktorum. Katıla katıla gülmeye ihtiyacımız var da. **** Sayın Temel Bulut, millet feryat figan koçanım da koçanım diyor. Parayı bastırdım ama koçanın o nurlu yüzünü bir türlü göremedik diye de ilave ediyor. Ne oldu koçanlar marka megapse mi oldu dersiniz? Bakın ben sizin adınıza evlerinin koçanlarını isteyenlere bazı tiyolar verdim. Tiyolarda Temel Bulut’u istiyorsan hiç ulaşamayacağın 1’nci tuşa, küfürlü hicaz faslından nağme sunacaksan 2’nci tuşa, yarım inşaat halindeki evinin ne zaman biteceğini öğrenmek için 3’ tuşa, koçanın üstüne bir bardak soğuk su içmek istiyorsan da 4’ncü tuşa basmak kafidir dedim. **** Sayın Mesut Günsev, ellerinde, avuçlarında, gönüllerinde, bilgi dağarcıklarında ne varsa sermaye olarak ortaya koyan Detay’ın yaratıcı olan bu güzel insanları kendi öz çocuklarım gibi tanıyorum. Hepsi de mesleklerine sıkı sıkıya bağlı, gazeteciliği yaşam biçimleri olarak benimsemiş, daha da ötesi yürekleri insan sevgisiyle dolup taşan pırıl pırıl çocuklar, sözlerini çerçevelettik. Kocaman bir fotoğraf olarak duvara astık. Senin gibi değerli bir insandan bu sözleri duymak Detay’ın çocuklarını mutlu etti. Komutanım, senin sözlerin inan çocuklara, kadayıf kadar tatlı, lahmacun kadar sıcak, çiğ köfte kadar yakıcı, bulgur gibi asil, içli köfte kadar dayanılmaz ve dolma gibi çekici gelerek motivasyonlarını bir o kadar daha artırdı. Sağ ol **** Sayın Ömer Kalyoncu, dışı yeşil içi kırmızı karpuz gabaktan aşılandığı için içi sarımtrak bir renge dönüştü. Göz göre göre karpuz sararıp soluyor ama sen ve senin gibi uzmanlar nedense ‘Suskunluğu’ tercih ediyor. Yorgan kısa geldi ve bostancı başının ayakları üşüyor. Zatürüyee olacaksınız ama farkında değilsiniz. Eskiden baca eğri de olsa dumanı doğru çıkardı ama baca tıkandı ve ebiskevi ister. Bilmem anlatabildi mi? ***** GÜNÜN FOTOĞRAFI