OTİZM NEDİR?
Otizm spektrum bozukluğu (OSB) ya da bilinen kısa adıyla otizm, bir bireyin beyninin gelişiminde başkalarını nasıl algıladığını ve onlarla nasıl sosyalleştiğini etkileyen, bu sebeple de sosyal etkileşim ve iletişimde sorunlara neden olan bir tıbbi durumdur.
Genellikle ilk 3 yaşta başlayan ve hayat boyu devam eden, kişinin etrafıyla sözel ve sözel olmayan şekilde uygun ilişki kuramaması şeklinde ifade edebileceğimiz gelişimsel bir bozukluktur. Günümüzde basit testler ile tanısı erken konulabilmektedir.
OTİZM BELİRTİLERİ NE ZAMAN GÖRÜLÜR?
Otizm çocukluk döneminin başında gelişim gösterir ve nihayetinde bireyin toplum içinde, örneğin sosyal hayatta, okulda, ya da çalışma hayatında sorunlarla karşılaşmasına neden olur. Doğumdan sonraki ilk yıl içinde otizm belirtileri ortaya çıkar. Daha nadir vakalarda ise ilk sene boyunca çocukta normal gelişim devam eder ve daha sonra otizm belirtilerinin ortaya çıkmasıyla birlikte çocuklar, 18 ila 24 ay arasında bir gerileme döneminden geçer.
OTİZM BELİRTİLERİ
Belirtilerin, küçük çocuğun umursamazlığı mı yoksa iletişim konusundaki isteksizliği mi olduğuna karar verilmesi zordur. Konuşma gecikmesi birçok sağlıklı çocukta da görülebilmektedir. Çocuğun bazen belirtileri gösterirken bazen de sağlıklı gelişiyor gibi davranması ailenin kafasını karıştırabilir. Otizmin bir spektrum bozukluğu olarak adlandırılması tam da bu yüzdendir. Hafiften ağıra doğru olan belirti şiddetleri; sağlıklı ama yavaş gelişen çocukla, ağır nöro psikolojik hastalık arasında bir yelpaze oluşturur. Uyku, besin seçme gibi zorluklar sıklıkla bulunabilir.
. Otizmin en temel belirtisi, çocukların göz teması kuramamalarıdır. Kısa süreli, çekingen bakış, göz kontağı varmış gibi bakma ama karşıdakini anlamaya yönelik bakmama gibi durumlar olabilir. İsmi ile çağrılan çocuklar genellikle tepki veremez ve neredeyse tümünde konuşma problemleri vardır. Bu hastalar ya hiç konuşamaz veya geç veya tuhaf konuşur. Taklit becerileri kısıtlıdır. Bay-bay yapma, selam verme ve mimik kullanmak gibi taklitleri geç öğrenirler.
. Otistik çocuklar işaret ile isteklerini gösteremez ve iletişim problemleri çok sıktır. İhtiyaçlarını, karşılayacak kişinin kolunu çekerek, onu kaldırıp götürerek, ağlayarak gösterirler. Yaşıtları veya büyükler ile iletişim kurmada isteksizdirler. Grup oyunlarına katılamaz ve oyuncaklar ile anlamlı bir şekilde oynayamazlar. Akranlarıyla olmak yerine kendi halinde olmayı tercih ederler.
- Adıyla seslenince tepki vermezler.
- Aşırı hareketli veya hareketsiz olabilirler.
- Çevreleri ile ilgilenmezler.
- Sarılma ve öpme gibi fiziksel temastan hoşlanmazlar.
- İnsanlarla iletişim yerine cansız varlıklarla ilgilenirler.
- Konuşmayı öğrenseler bile hep aynı kelimeyi tekrar ederler.
- Uygun olmayan cümleler kurar kalıp gibi konuşurlar.
- Konuşma şekilleri ve ses tonları tekdüzedir.
- İlgisiz şekilde her şeye gülebilir ve kıkırdayabilirler.
- Bir cismin bir parçasına takıntı yapabilirler.
- Bazı objelere aşırı bağlanabilirler.
- Düzen takıntıları vardır. Rutinleri bozulduğunda hırçınlaşabilirler.
- Tekrarlayan bir hareketi örneğin el çırpma, zıplama, kendi etrafında dönme, sürekli öne arkaya sallanma, kanat çırpma gibi yaparlar.
- Normal çocuklar gibi hayal kurarak oyun oynamazlar, arabaları dizer sürekli tekerini çevirirler.
- Sürekli aynı oyunları oynarlar.
- Bazıları çok inatçı ve hırçın olabilir.
- Sosyal ortama girdiklerinde aşırı korkup tepki verebilirler.
- Sıklıkla yemek yeme bozukluğu gösterirler.
- Kendilerine ve etrafındaki eşyalara zarar verebilirler.
- Tehlikeye karşı duyarsızdırlar.
- Acıya karşı duyarsızdırlar.
- Yapılan espriyi veya imayı anlamazlar.
- Normal öğrenme metotlarına duyarsızdırlar.
-
OTİZM TANISI NASIL KONUR?
Otizm teşhisi laboratuvar testleri, görüntüleme yöntemleriyle konulmamaktadır. Tanı, çocuk psikiyatristi tarafından çocuğun gözlemlenmesi, aileye bazı soruların sorulması ve gelişim testleriyle konulur. Ayırıcı tanı, eşlik eden hastalıklar yönünden gerekirse kan tahlilleri, nörolojik, kulak-burun boğaz, metabolik hastalıklar için başka uzmanlık alanlarından konsültasyon istenebilir. Teşhisi anne karnında mümkün olmayan otizm, kız çocuklarına oranla erkek çocuklarda dört kat daha fazla görülmektedir.
Çocukların gelişimin belirtilerinde genellikle 2 yaşından önce belirtiler görülmeye başlar.
Eğer bir çocuğun gelişimi hakkında endişeler varsa veya çocuğun otizm spektrum bozukluğu olabileceğine dair şüphe mevcutsa bu endişeler doktorlarla paylaşılmalıdır. Otizm tanısı koyabilecek uzmanlar çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanları ile çocuk nörologlarıdır. Otizm spektrum bozukluğunda görülen semptomlar diğer gelişimsel bozukluklarla da bağlantılı olabilir.Uzman doktor, çocuğun bilişsel, dil ve sosyal becerilerinde var olabilecek gecikmeleri tespit etmek için tepkilerin varlığı ya da yokluğunu belirleyen çeşitli gelişimsel testler önerebilir:
- 6. aya kadar gülümsemeye ya da mutlu bir ifadeyle tepki vermeye başlamaması,
- 9. aya kadar sesleri veya yüz ifadelerini kopyalamaya başlamaması,
- 12. aya kadar gevezelik etmeye veya mırıldanmaya başlamaması,
- 14. aya kadar el sallama ya da işaret etmeye başlamaması,
- 16. aya kadar tek kelime söylemeye başlamaması,
- 18. aya kadar taklitçiliğe ya da yalandan inanmaya başlamaması,
- 24. aya kadar iki kelimelik sözcük öbeklerini söylemeye başlamaması,
- Herhangi bir yaşta dil kullanımı veya sosyal becerileri yitirmesi.
-
OTİZM TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Otizm spektrum bozukluğu sorununun bilinen bir ilaç, ameliyat gibi tedavisi yoktur. Tedavinin ana amaçları, yaşam kalitesi ile işlevsel bağımsızlığı artırmaktır. Gelişmedeki gecikmeleri desteklemek, ilgili bozuklukları tedavi etmek ve ailenin süreci yönetmesine yardımcı olmaktır. Beynin ilk 3 yıldaki gelişimi, öğrenmesi çok hızlıdır. Dışardan gelen doğru ve yoğun uyaranlarla erken müdahale, tüm gelişimsel bozukluklar gibi burada da en etkili yöntemdir.
Tedavi çocuğun gereksinimlerine göre planlanmaktadır. Küçük yaşlarda yoğun ve sürekli eğitim programları ile davranış terapileri, çocukların kendine bakabilme, sosyal ve iş yetileri kazanabilmesine yardımcı olur. Böylece işlevselliği artırır, belirtilerin şiddetini ve uyumsuz davranışları azaltır. Erken yaşta başlanan, aile desteği ile birlikte çocuğun yeteneklerine ve ihtiyaçlarına göre bireysel ve grup olarak özel eğitim programları hazırlanması, uzman kişilerce uygulanması, günümüzde bilinen tek “tedavi” yöntemidir. Özel eğitim ve ekip çalışmasını gerektiren tedavi uzun sürelidir ve ekipte çocuğun kendi doktoru, özel eğitimcisi, konuşma uzmanı, çocuk psikiyatri ve/veya çocuk nöroloğu mutlaka bulunmalıdır. Uygulanacak olan ilaç tedavileri ise otizme eşlik eden ve varsa mevcut problemleri azaltmaya yöneliktir.
KONUŞAMAMAK OTİZM BELİRTİSİ MİDİR?
Çocukluk çağında yaş grubuna göre dil gelişimi süreci şöyle ilerlemektedir:
- Bebek ilk bir ayda ağlama, öksürme, hapşırma gibi doğal sesler çıkarır. Birinci ayın sonunda ağlamaları çeşitli durumlara göre farklılaşmaya başlar.
- İkinci ve üçüncü aylarda bebek güler, ” k” ve “g” gibi ünsüz ve “a” “e”, “o” gibi ünlü harfleri çıkarmaya başlar.
- 4 ve 6’ıncı aylar arasında ünlü ve ünsüz seslerin sayısında artış gözlenir. Çocuk 6’ıncı ayın sonuna doğru ünsüz ile ünlü sesleri birleştirmeye başlar; örneğin ba, da, ma gibi gibi sesler çıkarabilir.
- 7 ve 10’uncu aylar arasında ma-ma gibi hece tekrarları gözlenir. Bebek yetişkin konuşmasına benzeyen ancak anlaşılmayan diziler meydana getirir. 11’inci aydan itibaren anlaşılmayan ses dizileri arasına tek heceli sözcükler yerleştirmeye başlar. Ardından da ilk anlamlı sözcükleri telaffuz etmeye başlar.
- 12 ve 18’inci aylar arasında sözcükleri amaçlı olarak kullanır. 3-50 sözcükten oluşan kelime dağarcığı vardır. Nesneleri ve vücut bölümlerini gösterir.
- 18 ve 24’üncü aylar arasında basit yönergeleri yerine getirir, nesneleri ve resimleri isimlendirir. Sözcük dağarcığı 50-70 kelime içerir.
-
İki yaş çocuğun yürümeye, konuşmaya, kendi benliğini fark etmeye başladığı bir dönemdir. Yaşamın ikinci yılındaki hızlı gelişim, çocuğu pek çok açıdan bağımsız hale getirir. Motor yeteneklerle dil becerisinin kazanılmasının çocuğun bağımsızlığındaki etkisi büyüktür. İki yaş çocuğu koşar, tutunarak merdivenleri inip çıkar. Bu dönemde bildiği 70 veya daha fazla sözcüğü kullanır, iki sözcükten oluşan basit cümleler kurar. İki yaş sorgu çağıdır. Bu evrede çocuk nasıl ve niçin sorularını ısrarla sorar.
Ancak konuşamamak tek başına otizm belirtisi değildir.