Malumunuz 2015 yılının Nisan ayında Kıbrıs’ın kuzeyinde Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. İlk adaylığını açıklayan Mustafa Akıncı oldu. Akıncı epeyce de bir yol aldı. Akıncı’nın 2. tura kalacak iki adaydan biri olduğu konusunda hemen hemen herkes hem fikir. Sancılı bir o kadar da zor bir süreçten sonra Meclis Başkanı da olan Dr. Sibel Siber de CTP-BG’nin Nisan 2015’teki adayı oldu. 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın gölgesinde kalan bir adaylık olsa da Sibel hanım toplum tarafından özellikle CTP-DP-TDP geçiş hükümetindeki pozitif tutumu ile halen başarılı bulunuyor. Siber’in 2. Tura kalıp kalamayacağını ise Kıbrıs konusundaki sunumları ve Kıbrıs meselesine ne kadar hakim olduğu ile ilgili olacak. Nisan 2015’in en güçlü adaylarından olan Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu ise halen aday olup olmamak konusunda karasız. Eroğlu’nun ilk turda tüm alabileceği oyları alsa bile 2.turda seçimi kaybedebileceği çok yoğun olarak halk arasında konuşuluyor. Eroğlu’nun adaylığını halen açıklamamış olması tüm bu senaryoları da doğrular nitelikte aslında. Kudret Özersay tam oniki yıldır müzakereheyetinde olan bir akademisyen. Denktaş ile çalıştı. Talat ile çalıştı. Eroğlu ile ta ki görüşmeler kopana kadar çalıştı. Bir dönem Temiz Toplum Derneğini oluşturdu. Toplumda ciddi bir ses veren bu dernek uzun bir süreden sonra Özersay’ın yeniden göüşmeciliğe atanması ile ivmesini de kaybetti. Özersay’ın 3 başkanla birlikte çok uzun süre tüm görüşmeci heyetlerde olması toplum tarafından Ankara’nın adamı yaftasını yemesini sağlasa da Özersay Nisan 2015’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bağımsız olarak adaylığını açıkladı. Anlaşılan odur ki Özersay Nisan 2015’e kadar ezberleri bozacak. Mesela dün yaptığı Maraş Kıbrıs Türk yönetim altında açılmalıdır ve bazı şartlara bağlı olarak bazı Rum mal sahiplerine malları iade edilmelidir söylemi çok konuşulacak. Tabi bir de“Rum tarafının iradesini beklemek, özgüvenimizi yok ediyor” sözü çok anlamlı. Özersay “Artık bu yaklaşımı terk edip, kendi irademize dayalı olarak bazı olumlu ama tek-yanlı adımlar atmamızın gerekli olduğunu düşünüyorum. Bunu yaparsak artık somut sonuç alabilir, toplumsal olarak özgüvenimizi yeniden kazanabiliriz. Çözüm konusunda Rum tarafının iradesini beklemek, izolasyonların kaldırılması konusunda ise uluslararası toplumun iradesini beklemek toplumsal özgüvenimizi yitirmemize neden oldu. Maraş konusunda atacağımız bu türden bir adım Kıbrıs Türk halkının kendine olan güvenini yeniden kazanmasına yardımcı olabilecek, bir silkinme yaratacaktır.” Diyerek Türk tezlerine yeni boyutlar katmaya devam ediyor. Anlaşılan odur ki Nisan 2015’e kadar bolca ezber bozulacak.