Özersay: Fakirleşme artıyor, zamları dizginlemek lazım

Özersay: Fakirleşme artıyor, zamları dizginlemek lazım

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay son bir yıldır ısrarla KDV ve fon indirimine gidilmesi ve bu yolla piyasadaki zamların önüne geçilmesi çağrısı yaptıklarını ancak bu konuda bir çalışma yapıldığını açıklayan hükümetten iki aydır herhangi somut bir adım gelmediğini vurgulayarak hükümete “iki ay önce çalışma yapıyoruz demiştiniz, bu sürede halen daha somut adım atma noktasına gelemediniz mi? Fon ve vergi indirimi konusunda verdiğiniz sözün gereğini yapıp sözünüzü tutacak mısınız?” diye sordu.

Özersay, “Ölçüsüz ve acımasız zamlar nedeniyle dar gelirli vatandaşlarımız daha da fakirleşmiş durumdadır. Zam sorununu tamamen çözmeyecek olsa da en azından fiyat artışlarını biraz olsun dizginlemek için temel ihtiyaç ürünlerinin vergi ve fonları geçici olarak sıfırlanmalı ve bunun raf fiyatlarına yansıması için denetim yapılmalıdır” ifadelerini kullanarak hükümeti iki ay önce yaptığı açıklamanın ve verdiği sözün gereğini yapmaya davet etti. Özersay, “Eğer piyasadaki zamların önüne geçmek için somut adım atılmazsa kamu maaşlarına hayat pahalılığı artışı verilmesi kısa sürede akıp gidecek bir makyajdan öte anlam taşımayacaktır” dedi.

Kudret Özersay açıklamasında “Meşruiyeti tartışmalı olan hükümet tam da bu nedenle halkın asıl derdinin kontrolsüz bir şekilde yapılan zamlar olduğunun, yani hızla fakirleşme olduğunun farkında değildir. Çünkü ne hükümeti oluşturan parti tabanlarından ne de halktan meşruiyeti vardır. Bugün karşı karşıya olduğumuz sorunların kök nedeni de budur aslında. Ülkede bu ölçüde bir alım gücü erimesi yaşanırken buna kayıtsız kalınabiliyor olunmasının sebebi tam da bu meşruiyet eksikliğidir” ifadelerini kullandı.

“PEŞİN KDV UYGULAMASI SONA ERMELİ VE ENFLASYON MUHASEBESİNE GEÇİLMELİ”

Halkın Partisi’nin 2022 yılı başında ortaya koyduğu ve detaylı şekilde açıkladığı ekonomik tedbirlerin alınmaması durumunda özellikle dar gelirli vatandaşların fakirleşme sürecinin daha da hızlanacağına dikkat çeken Özersay, “Sadece fon ve KDV indirimi değil, bu türden adımlar ertesinde de marketlerin ciddi şekilde denetlenmesi elzemdir. Üstelik bunun yanında peşin KDV uygulamasının da gözden geçirilmesi ve bu konuda adım atılması durumunda raf fiyatlarına yansıması olacağı yönünde güvence alınarak adım atılması gerekmektedir. Uzun yıllardır enflasyon muhasebesine geçilmesinin ne kadar gerekli olduğu farklı ekonomik örgütler tarafından dile getirildi ama şimdi tam da böyle enflasyonist baskının arttığı dönemlerde bu uygulamaya geçilmesi daha da bir önem kazanmıştır” dedi.

Bütün dünyanın enflasyonu önlemek ya da en azından dizginlemek için adımlar attığını ve kapsamlı programları devreye koyduğunu anımsatan Özersay, “Biz mevcut ekonomik yapımızla faiz politikası uygulayabileceğimizi, bu açıdan Türkiye’dekinden farklı bir politika uygulayabileceğimizi söylemiyoruz. Bunun yapılamayacağının farkındayız, öte yandan zamların dizginlenmesi özellikle özel sektör çalışanları ve dar gelirli vatandaşlar için çok yaşamsal bir önem kazanmış durumdadır çünkü alım gücü büyük oranda erimiştir, insanlar gerçekten temel ihtiyaçlarını gidermekte çok ciddi güçlük içerisindedirler. Bunun yakında bazı sosyal sorunları da tetikleyeceğini görmek ve gecikmeksizin tedbir almak gerekir” ifadelerini kullandı.

EKONOMİ KAMU MAAŞLARINDAN İBARET DEĞİLDİR”

Gayrimeşru hükümetin yeni yıl ile birlikte tüm harçlara zam yaparken ve hayatın pahalılaşmasına katkı yaparken ekonomi sanki kamu maaşlarından ibaretmiş gibi davrandığı eleştirisi de yapan Özersay, “Oysa hepimiz çok iyi biliyoruz ki kamu maaşlarına verilecek olan hayat pahalılığı artışı yasal bir zorunluluktur ama en geç iki ay içerisinde eriyecek, anlamını yitirecektir. Hayat o kadar hızla pahalılaşıyor ve zamlar o kadar yoğun ve ölçüsüz şekilde devam ediyor ki kamu maaşları artışı kısa sürede etkisini yitiriyor. Kaldı ki asıl beli bükülen ve bu zamlardan hayati oranda olumsuz etkilenen kesim özel sektör çalışanları ve özellikle de asgari ücretlilerdir. Bu nedenle hangi maaşı ne kadar artıracağım düşüncesinden ziyade zamları nasıl önleyeceğim ya da en azından dizginleyeceğim düşüncesine odaklanmak gerekir. Çünkü ekonomi kamu maaşlarından ibaret bir şey değildir” ifadelerini kullandı. Özersay, “Eğer piyasadaki zamların önüne geçmek için somut adım atılmazsa kamu maaşlarına hayat pahalılığı artışı verilmesi kısa sürede akıp giden bir makyajdan öte anlam taşımayacaktır” vurgusu yaptı.