Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, memleketin getirildiği halden üzüntü duyduklarını ve vatandaşlar ciddi ekonomik sıkıntılar yaşarken ülkedeki istikrarsızlığın asıl kaynağının UBP’nin kendi içindeki istikrarsızlık olduğunu belirtti; “Maalesef UBP kabineyi oluşturmayı ve yerine oturtmayı beceremediği gibi değiştirmeyi de beceremedi, hatta istifa etmeyi bile az kalsın beceremiyordu” ifadesini kullandı. “Bu devlete gerçekten inanan, bu devlete ve halka gerçekten sahip çıkmak isteyenler ülkeye bunu yapar mı? Devleti yıpratmak için adeta yarışır mı? Gerçekten inanılır gibi değil” diyen Özersay yaşananların acemice yazılmış bir senaryo ve acemice sahnelenen bir oyun olduğunu vurguladı.
Hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın bu yaşattıklarının devlete, devletin kurumlarına itibar kaybettirdiğini belirten Özersay “Bu bizim için kabul edilemez bir durumdur. Bu şekilde ülke yönetimi olmaz. Yaşananlar, hükümetin üç ortağının arasındaki sıkıntılardan kaynaklı değildir; Ulusal Birlik Partisi’nin, ülkenin ve devletin yönetilemiyor olması sorunuyla karşı karşıyayız. Bunun esas sebebi UBP’nin yönetilemez bir duruma getirilmiş olmasıdır. Net olan şudur; burası bir devletse Başbakan’ın atadığı Bakan, Başbakan’ın sözlerini havada bırakamaz, Başbakan’a ters açıklama yapıp onu küçük düşüremez. Bakan değişikliği şarttı ama görünen o ki; bu noktada ciddi bir irade ortaya koyulamıyor. Şu anda yaşanan bir kurgudur ama günün sonunda ne teamül kaldı ne devlet itibarı” diye konuştu.
“ÜLKENİN TEK ÇIKIŞ YOLU TÜM PARTİLERİN DAHİL OLACAĞI TOPLUMSAL MUTABAKAT HÜKÜMETİDİR”
“Beklenildiği üzere ve haftalardır söylediğimiz üzere bu hükümetin ömrü bitmiştir; bu saatten sonra ne yamalamayla olur ne de aynı hükümetin yeni bir bakanlar kurulu ile olur” diyen Kudret Özersay, bundan da en fazla zararı vatandaşın gördüğünün altını çizdi. Özersay sözlerine şöyle devam etti: “Hükümet olmazsa daha iyi yönetileceğiz noktasına getirildik. Öyle bir ekonomik krizin içindeyiz ki, bu sorunların çözülebilmesinin, bazı konularda gerçekten kararlı ve cesur adımlar atılabilmesinin tek yolu meclisteki tüm partilerin dahil olacağı bir toplumsal mutabakat hükümetidir. Onun dışında bir yapı bu ülkedeki yapısal sorunları kolay kolay çözemez, çok daha zor olur çok daha fazla zaman alır. Popülizm yapmadan bazı kemer sıkma politikalarını hayata geçirmemiz gerekiyor. Bunu yapmak istiyorsak önce Cumhurbaşkanı, Başbakan, milletvekilleri, müdürler, müsteşarların tasarruf yapacağı bir süreci başlatıp her sektöre yönelik acil kararlar alınmalıdır. Geniş tabanlı bir mutabakat hükümetini herkes düşünmelidir. Bakanların değişmesiyle aynı hükümet demek, aynı hamam aynı tas anlamı taşıyacaktır.”