Her 2 tarafın da içine sindirebileceği bir anlaşmaya taraf olacağız dedi, Prof.Dr. Kudret Özersay. Yeni kuracağı siyasi partinin Kıbrıs sorununa bakış açısının bu olduğunu belirtti. Malum bir süreden beridir, hummalı bir çalışma yürütülüyor bu mevzuda. Kurardı, kurmazdı derken Sayın Özersay'ın başı çektiği yeni bir siyasi parti geliyor. Öyle zannediyorum ki son viraja girildi. İtinayla kadrolar oluşturuluyor. İşinin ehli, alanında uzman, siyasi geçmişi olmayan insanlardan oluşan ekipler kuruluyor. Bu kadrolarda yer alan isimler de muhtemelen önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak. Bu isimlerin birçoğunu biliyorum. Hatta bu isimlerden oluşan çalışma gruplarının alanlarında, uzman oldukları, ihtisaslaştıkları konularda bir araya gelip somut verilerle faaliyetlerine başladıklarını ve bu doğrultuda ülkenin yapısal olarak yaşadığı sorunları irdeleyerek çözüm yollarında nelerin yapılabileceğine dair raporlar hazırladıklarını biliyorum. Belli ki iş olsun, parti kurayım siyasete atılayım genişliği öngörülen yeni siyasi partinin yapısında yok. Zaten Sayın Özersay'ı tanıyanlar bunun böyle olmayacağını da bilirler. Dolayısı ile bu anlamda yeni bir alternatif halkın önüne konulacak gibi duruyor. Malum çok kısa bir süre önce Kudret Özersay'ın adaylar arasında olduğu bir cumhurbaşkanlığı seçimi geçirdik. Bu seçimde gerek yürüttüğü kampanya, gerekse ortaya çıkan sonuçlara baktığımız zaman Sayın Özersay ve çalışma arkadaşlarının yarattığı farkındalığı gördük, hissettik. Yüzde 20'lik bir oy oranı ile herkesi şaşırtan bir Özersay gördük. Bu az şey değildi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bu yana aradan yaklaşık 5 ay gibi bir zaman geçti. Bu süre zarfında benim en çok merak ettiğim yüzde 20'lik oyun Sayın Özersay'a nasıl bir seçmen tarafından geldiğiydi. Bu başlı başına bir araştırma konusuydu. Yüzeysel bir düşünce ile bunun izahını yapmak esas olanları gözden kaçırmak olurdu. Nitekim adaylardan bir diğeri olan Derviş Eroğlu'ndan kaçan oylar Kudret Özersay'da toplandı görüşü bu noktada sağlıklı bir değerlendirmeye fırsat vermez. Ha bu görüşün hiç mi önemi yok. Elbette var. Ve elbette Sayın Eroğlu'na, ve onu destekleyen UBP, DP/UG'ye ve bu siyasi yelpazenin içinde aktif görev üslenen aktörlere karşı halk nezdinde oluşan tepki ki buna hoşnutsuzluk da diyebiliriz, Sayın Özersay'ın samimi ve donanımlı kişiliğine tercih nedenlerini oluşturmuştur. Lakin konunun esası Kıbrıs Türk seçmenindeki değişim isteğidir. Ve bu değişimin öngördüğü niteliklerdir Nitelikli politika, işinin ehli insanlar ve gerçekten ülkenin yararına çalışabilecek ve bunu somut göstergelerle izah edebilecek siyasetçiler talep ediyor halk. Peki ne için? Hak için, hukuk için, daha adil ve kaliteli bir yaşam için. Bu mesajı çok net olarak veriyor seçmen. Kaldı ki mevcut siyasi partilerin de alması gereken bir mesajdır bu. Ve dönelim Sayın Özersay'ın seçmen kitlesine. Nerden geldi bu oylar Sayın Özersay'a? Açıkçası sağdan da geldi soldan da geldi. Fakat ağırlık sağ seçmene ait. Dolayısı ile Sayın Kudret Özersay'ın yeni kuracağı siyasi partinin sağ görüşlü seçmene ciddi bir alternatif yaratacağı gerçeği gün gibi ortadadır.