Maliye Bakanı Birikim Özgür, gelir bütçesinde yer alan harçların günümüz koşullarına göre yeniden düzenlenmesi ile ilgili açıklama yaptı ve ekonomiye zarar verme pahasına siyasi şov yapılmasına tepki gösterdi
KKTC Maliye Bakanı Birikim Özgür, her yılın başında devlet harçlarına yapılan artışın bu yılki düzenlemesine yönelik, kamuoyuna çeşitli açıklamalarda bulunan kesimlerin yarattığı rahatsızlığı dile getiren açıklama yaptı.
Bakan Özgür, enflasyon oranının altında gerçekleşen harçlardaki artışa yönelik eleştirilere dikkat çekti ve bu eleştirileri yapanların yapısal sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik tek bir somut öneri sunmadan, halkın duyguları ile oynayarak şov nitelikli açıklamalar yapmasının rahatsızlık verici olduğunu vurguladı.
Maliye Bakanı Birikim Özgür’ün açıklamasının tam metni şöyle:
“2015 yılının ilk 6 ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) %3,18 artmıştır. Yılın ikinci yarısında ise TÜFE %4,60 oranında artmıştır. Buna göre 2015’de yıllık TÜFE artışı % 7,78 olmuştur.
Hükümetimizin, kamudan maaş çeken çalışan ve emeklilerin alım gücünü korumak amacıyla Ocak ayı maaşlarını %4,60 artışlı vereceği kamuoyunun bilgisindedir. Son 6 ayda yapılan artışlarla kamu çalışan ve emeklilerinin maaşları ortalama %7,92 artmış olacaktır. Bu artışın 2016’da kamu maliyesi üzerinde oluşturacağı ilave yük ise 150 milyon TL’nin üzerinde olacaktır.
Her ülkede hükümetler her yılın başında kamu gelir-gider dengelerini koruyabilmek için devletin sunduğu hizmetlerin harçlarını bir önceki yılın enflasyon oranına göre yeniden düzenlerler. Bizde de bu uygulama mutattır, yani her yılın başında yapılan bir uygulamalıdır.
Biz bu yıl ekonomideki daralmayı da göz önünde bulundurarak %7,78 enflasyon oranına rağmen harçlardaki düzenlemeyi %6-6,5 düzeyinde tutmuş bulunmaktayız. Kamu kesimine ise ortalamada enflasyon oranının üzerinde bir artış sağlamış bulunuyoruz.
Hükümetlerin bu uygulamayı yaparken enflasyon nedeniyle alım gücü düşen halkın, özellikle de özel sektör çalışanlarının haklı eleştirilerine maruz kaldıkları da bilinmektedir. Ancak “eleştirilmemek için” kamu maliyesinin açıklarının büyümesine sebep olacak popülist uygulamalara gidilmesinin çok daha büyük ekonomik krizlere sebep olacağını bilmek ve bir anlamda halkın tepkisine rağmen yine halkın esenliği için bunu göze almak devleti yönetenlerin sorumluluğu gereğidir.
Maliye Bakanı olarak, ekonomistlerin reelde indirim şeklinde de yorumlayabileceği harçlardaki enflasyon oranının altındaki nominal artışlarla övünmek gibi bir yaklaşım içerisinde asla bulunmam.
Ancak enflasyonu tetikleyen yapısal sorunların ortadan kaldırılması ile ilgili tek bir somut öneri dahi yapmadan siyasi mülahazalarla yapılan şov nitelikli açıklamalar hususundaki rahatsızlığımı da halkımızla paylaşmak zorundayım.
Hükümetimiz, tüketici fiyatlarını olumlu yönde ve kalıcı şekilde etkileyecek biçimde ekonomideki girdi maliyetlerini düşürücü yapısal dönüşüm hamlelerine imza atacaktır.
İçinde bulunduğumuz koşullarda temel hedefimiz, en ciddi yapısal sorunumuz olan ülkemizdeki bütçe açığı ve kamu borç stoku sorununu hafifletmektir. Ülkemizde mal ve hizmet üretiminin artmasına hizmet edecek reformlar ve e-devlet projesi eliyle kayıt dışı ekonomi ile mücadelede elde edilecek somut kazanımlar sayesinde bu hedefimiz doğrultusunda gelişmeler hissedilir düzeylere çıkacaktır. Bu alandaki gelişmelere paralel olarak dolaylı - dolaysız vergi tahsilatı oranımızı da dengelemeyi hatta bu oranı dolaysız vergiler lehine düzenlemeyi öngörmekteyiz.
Böylesi hassas konularda ülke ekonomisine zarar vermek pahasına tehlikeli biçimde halkımızın duyguları ile oynandığı gözlemimi halkımızla paylaşmayı görev addetmekteyim. Siyaset, ekonomiye zarar vermemeli.
Halkımızı yapısal dönüşüm süreci hakkında bilgilendirmeye ve adım adım hedeflerimize ulaşmak için çalışmaya devam edeceğiz.”