Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Kıbrıslı Türklerin mutlaka uluslar arası hukuk içerisine girmesi gerektiğini, bunun tek yolunun da Kıbrıs’ta çözüme ulaşmak ve Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarını koruyarak adada dengeli yeni bir düzeni inşa etmek olduğunu vurguladı.
Uluslar arası hukuk dışında bırakılan Kıbrıslı Türklerin yıllarca çeşitli konularda ciddi mağduriyet yaşadıklarını, günümüzde de halen bunun sıkıntı ve zorluklarını çekmekte olduklarını belirten Özyiğit, “Uluslararası hukukun içine girmenin tek yolu vardır, o da çözümdür. Çözümün şekli de 11 Şubat ortak metninde belirtildiği gibi, iki bölgeli, iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı federasyondur” dedi.
Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından yeniden başlayan müzakere sürecinde de toplumların hak ve çıkarlarını koruyacak dengeli bir çözüm arayışında olunduğuna dikkat çeken Özyiğit, “Müzakereler olumlu bir rotada gitmektedir. Ancak öyle anlaşılıyor ki, bu olumlu gidişat bile birilerini fazlasıyla rahatsız etmektedir. Çıkardıkları yaygara, yalan-yanlış beyanatlar ve olmayan şeyleri olmuş gibi göstermeleri de bunun en açık göstergesidir” dedi.
Özellikle mülkiyet konusunda çeşitli spekülasyonlar ve gerçek olmayan söylemlerle havanın bilinçli olarak bulanıklaştırılmaya çalışıldığına dikkat çeken Özyiğit, mülkiyette daha kriterler bile konuşulmazken, bunun üzerinden hayali senaryolar üretilerek, korku salınmaya çalışıldığını, ancak yağma-talan-vurgun düzeninden nemalanan bu anlayışların prim yapmayacağını vurguladı.
Samimi eleştirilere saygı duymakla birlikte, çözümsüzlükten beslenen ve statükonun devamı için uğraşan kesimlere halkın asla prim vermemesi gerektiğini kaydeden Özyiğit, “Toplumun aydınlık geleceği her şeyden daha önemlidir. Adil ve kalıcı bir çözüm tüm Kıbrıslıların yararına olacaktır. Çözüme giden yola köstek değil, destek olmak herkesin görev ve sorumluluğu olmalıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da belirttiği gibi, mülkiyette henüz kriterlerin görüşülmediğini, yalnızca kategoriler üzerinde uzlaşı olduğunu anımsatan Özyiğit, bireyin mülkiyet hakkının yanısıra, 41 yıldır o mülkü kullanan kişilere de haklar verildiğine dikkat çekti ve “Bunlar kriterlerle çözüme kavuşturulacak, ancak şu an kriterler konuşulmuş değildir. Hal böyle iken insanlarımıza siyasi çıkar ve çeşitli menfaatler uğruna yalan-yanlış bilgiler vermek ne doğrudur, ne de ahlakidir” dedi.
“Karşılıklı saygı…”
Varılacak çözümde Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak kadar, diğer toplumun haklarını da gözeterek adil bir çözüme ulaşmanın önemli olduğunu, ancak bunun kendi haklarımızı korumayacağız anlamına gelmediğini belirten Özyiğit, “Rum tarafı Yönetim ve Güç Paylaşımı, Türk tarafı ise toprak konusunda bazı açılımlar yapmak zorundadır. Önemli olan samimi olmak ve karşılıklı haklara saygı göstermektir. Bu doğrultudaki yaklaşımlar çözüm iradesiyle birleşirse, çözüme ulaşmak çok daha kolay olacaktır” ifadelerini kullandı.
“Büyük görev…”
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, içinde bulunulan süreçte, hem liderleri çözüm yönünde daha fazla teşvik etmek, hem de çözüm karşıtlarının ortalığı bulandırmaya yönelik çıkışlarına yönelik çözüm ve barış güçlerine büyük görev düştüğünü vurguladı.
Her iki taraftaki çözüm ve barış güçlerinin işbirliği ve güçbirliğini artırarak, adil ve kalıcı bir federal çözümün sağlanmasına yönelik çok daha fazla emek ve efor göstermesi ve mücadeleyi kararlılıkla yükseltmesi gerektiğini kaydeden Özyiğit, çözüme giden süreçte bunun olmazsa olmaz olduğunu ifade etti.
TDP olarak bu yönde bazı adımlar attıklarını, AKEL ile kurdukları ortak komitenin çalışmalarını sürdürdüğünü, DISY ile de önümüzdeki günlerde iki toplumlu ortak etkinlikler planladıklarını aktaran Özyiğit, TDP Gençlik Örgütü’nün de gerek EDON, gerekse de NEDISY ile çeşitli çalışmalar içinde olduğunu ifade etti.