[caption id="attachment_24474" align="alignleft" width="100"] OSHAN SABIRLI[/caption] Geçtiğimiz yıllarda inanılmaz bir Osmanlıcılık yeniden şaha geçti. Muhteşem Yüzyıl dizisinin etkisinden midir Osmanlı akımı, yoksa Osmanlı akımının etkisinden midir dizinin başarısı emin değilim. Şimdilerde bu dizinin tekrarları televizyonda yeniden dönmeye başlarken, ilk sezonun cüretkâr göğüs dekolteleri ve sevişme sahneleri yeniden bizimle buluşuyor. Bir hatırlatma, diziye en büyük eleştiri, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dan gelmişti ve filmde birçok değişiklik olmuştu. Türkiye inanılmaz bir değişim döneminden geçiyor. Bu değişimi, yaşamın neredeyse her alanında görebilmek mümkün. Eskiden Atatürk’e dil uzatmaya yeltenemeyen yobaz tayfaları, çok daha cesur olmaya başladı. Cumhuriyet tanımı ve buna bağlı olarak laiklik de sorgulatılıyor. Osmanlının şaşalı dönemlerine o kadar çok atıf yapılıyor ki, zaman zaman şaşıyorum. Osmanlı’nın 3 kıtaya hükmeden, çağ açan ve çağ kapayan, İslamiyet kılıcı ile topraklarını genişleten dönemi Sultan Süleyman ile son buldu. Tarih dersine gerek yok. Biz şarabı ve Selim’i de iyi tanıyan bir toplum olarak hiç kuşkusuz, Osmanlının farklı mirasçılarıyız. Oysa nedense Osmanlı denince aklıma Vahdettinli Türkiye geliyor. *** Türkiye’de muhalefet partilerinin acizlikleri nedeni ile dini iyi kullanan, vatandaşın ihtiyaçlarını tanımlayabilen ve bu doğrultudan hareket edebilen siyasilerin, oy potansiyelini yükselttiği ortada. Millî Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi, Saadet Partisi derken AK Parti ile yaşanan süreç Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturttu. TC tarihinde ilk kez Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı ve Erdoğan sandıktan bir Cumhurbaşkanı olarak çıkmayı başardı. Erdoğan “ben sizin bildiğiniz cumhurbaşkanlarından olmayacağım” şeklinde ifadeler de kullandı. Bu süreç neleri getirecek hep birlikte göreceğiz. Cumhuriyet tarihinin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı olan Erdoğan için daha başbakanlığı sırasında “padişah” benzetmesi yapılıyordu. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi ile “Sultan” benzetmeleri dünyanın en saygın basın kuruluşları tarafından manşete taşındı. Gözler bu noktadan sonra neyin değişeceğine çevrildi. Çiçeği burnuna Cumhurbaşkanı mazbatasını aldıktan sonra Anıtkabir’de Mustafa Kemal Atatürk’ün huzuruna çıktı. Erdoğan, anıt özel defterini imzaladı ve anıt özel defterine, Atanın yaşamını kaybettiği, 10 Kasım 1938 tarihinden sonra Cumhurbaşkanlığı makamı ile cumhur arasındaki irtibatın zayıfladığını, cumhur ile başkanı arasına mesafeler girdiğini savundu. Şimdi yeni Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanı’nın nasıl bir yol izleyeceğini merak ediyoruz. Şaşalı Osmanlıya özlem duyan, Atatürk’ten bir o kadar nefret eden bireylerin bu zaferi “padişahım çok yaşa” şeklinde kutladığını duyar gibiyim.
GÖZE ÇARPANLAR Sayın Cenk Diler, sabah yayınlarında cesaretinizi ve yorumlarınızı heyecan ve ilgi ile takip ediyoruz. Keşke yayıncılığa çok daha önce başlamış olsaydınız. Sabah programlarında daha güler yüzlü olsanız ve işin içine biraz da espri katsanız izleyicilerin sizi çok daha severek seyredeceğine eminiz. Sayın Raziye Kocaismail, YDÜ ile devlet arasında çıkan sağlık anlaşması krizinin aşılması yönünde önemli bir taraf olduğunuzu görüyoruz. Hastaların mağdur olmaması bizim de en büyük temennimiz, umarız kanser hastalarının tedavilerine devlet eliyle ciddi katkı yapılması yönündeki engeller tamamen kalkar. Sayın Kudret Akay, oğlunuz Mahmut Akay'ın yurt dışındaki film başarılarını gururla seyrediyoruz. Ülkemizin yetiştirdiği böyle yaratıcı ve donanımlı gençlerimizin ülkemiz yerine yurtdışında başarılara imza atması bizi hem sevindiriyor hem de ülkemizin yaşadığı beyin göçünü ortaya koyuyor. Bir kez daha tebrikler. Sayın Barış Mamalı, sağlığınızdan endişe duymaya başladık. Şu sıralar ortadan kaybolduğunuzu, telefonlara çıkmadığınızı fark ettik. Yoksa siz de yaz rehavetine kapılanlardan mısınız? Sanıyoruz yeni adli yıl için enerji toplamaya devam ediyorsunuz. Sayın Ali Bizden, temiz toplum, temiz siyaset için ara verdiğiniz sosyal medya ilişkilerinize bodoslama geri döndüğünüzü görüyoruz. Üstelik bu kez eskisinden de yoğun olarak internettesiniz. Bu internet bağımlılığının evde de sorun olup olmadığını açıkçası çok merak ediyoruz. Sayın Deniz Birinci, Serdar Denktaş’ın “Maraş film platosu olsun” mesajına, “Serdar Denktaş’ta film yıldızı olsun” şeklinde sosyal medyadan verdiğiniz mesaj enteresandı. Denktaş’ın müzikte olan yeteneğini biliyoruz, sinemaya girse o başarısının devam edeceğinden hiç kuşkumuz yok.
GÜNÜN FOTOĞRAFI Şunun şurasında kaç gün kaldı 1 Eylül tarihine. Ülkede, bu yılda Dünya Barış Günü kutlanacak. O gün TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir sürpriz yapar ve ara bölgeye gelir mi dersiniz? Biz her şekilde barışı selamlamaya devam ediyoruz.
NOSTALJİ Kimileri onu çok sevdi, kimileri nefret etti. Onun için hep farklı yakıştırmalar yapıldı. Rumcu oldu, Rusçu oldu, tetikçi oldu, demogog oldu, asker oldu, askerin adamı oldu, hayalci oldu, muhalif oldu, ajan oldu, düşman oldu, cesur oldu, gazeteci oldu. Ama hepsinden önemlisi Şener Levent insan oldu…