Paris'e doğru yola çıkan Olimpiyat ateşinin denizden uzaya taşınan tarihi

Olimpiyat meşalesinin, Yunanistan ve ev sahibi ülke arasında taşınması geleneğini Naziler, Berlin'de düzenlenen 1936 Olimpiyat Oyunları'yla başlattı. Rejim böylece ateşi sembolik olarak saflığın simgesi olarak görülen Antik Yunan'a bağladı.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra meşale taşıma konsepti 1948 Londra Olimpiyatları'nda yinelendi.

Barış temalı koşuda, meşale Londra'ya gelmeden önce bir İtalyan atıcı tarafından Bari sokaklarında dolaştırılırken büyük ilgi gördü.

Olimpiyat ateşi geleneksel olarak oyunların doğuş yerinde; Olimpos Dağı'ndaki antik tapınakta mercekten güneş ışığının yansıtılmasıyla tutuşturuluyor.

Ancak Paris Olimpiyatları için meşale hava bulutlu olduğu için bilindik yöntemlerle yakıldı.11 gün boyunca Yunanistan’da dolaştırılacak olan meşale, 26 Nisan’da gemiyle Fransa’ya hareket edecek ve 8 Mayıs’ta Marsilya’da karaya indirilecek.

Kış ve Yaz Olimpiyatları’nda meşalenin yolculuğu da sıra dışı taşıma yöntemleri ile haber oldu.

1968’de Meksika’da yapılan Yaz Olimpiyatları’nda meşale yüzücüler tarafından gemiden alınarak karaya çıkarıldı.

Kış Olimpiyatları için ilk meşale 1952 Oslo Oyunları'nda taşındı.

1994 Lillehammer oyunlarında kayakçı Stein Gruben ateşi Olimpiyat alanına kayakla atlayarak getirdi. Aslında bu atlayışı sporcu Ole Gunnar Fidjestol yapacaktı ancak provalar sırasında sakatlandı.

2000 Sydney Olimpiyatları’nda ise ilerleyen teknolojinin yardımı ile meşale denizaltından dahi ilerledi.

2014’te Sochi’de yapılan Kış Olimpiyatları için meşale uzay yürüşünde dahi görüldü.

Olimpiyat ateşi yolculuk boyunca kazayla sık sık sönüyor.

Ama yedek ateş imdada yetişiyor.

Geleneksel olarak ev sahibi ülkenin olimpiyat stadyumuna giren ateş, burada farklı yöntemlerle yakıldı.

"Hiroşima Bebeği" olarak bilinen sporcu Yoşinori Sakai, kente atom bombası atıldığı gün doğmuştu.

1964 Tokyo Olimpiyatları'nda ateşi Sakai yaktı.

1992 Barcelona Oyunları'nda okçu Antonio Rebollo'dan meşaleyi okla tutuşturması istendi.

Ama meşale gerçekten okla mı yoksa uzaktan kumandayla mı tutuşturuldu hala bilinmiyor.