Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde liderler arasında yarın yapılacak görüşme öncesinde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Meclis’teki siyasi parti başkanlarıyla değerlendirme toplantısı yaptı. Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından parti liderleri, sürecin tıkandığına vurgu yaptı.
ÖZGÜRGÜN: “BEŞLİ ZİRVENİN HAZİRAN SONUNA KADAR MUTLAKA GERÇEKLEŞTİRİLMESİ GEREKİR"
UBP Genel Başkanı Başbakan Hüseyin Özgürgün görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, Kıbrıs Türk tarafı ile Türkiye’nin müzakere sürecinde pozitif adımlar attığını, garantör ülkelerin de katılımıyla toplanan Cenevre zirvesinin bu yaklaşımın ürünü olduğunu, Cenevre’de hedefin müzakereleri bir neticeye bağlamak olduğunu ancak Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan’ın bu aşamada ara talep ettiğini anlattı.
Güney Kıbrıs’ta Şubat 2018’de yapılacak başkanlık seçimlerine yönelik propaganda sürecinin şimdiden başladığına işaret eden Özgürgün, Kıbrıs Türk tarafı olarak Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ve Kıbrıs Rum tarafındaki siyasi partilerin şubata kadar adım atmayacağı yönünde bir görüşe sahip olduklarını belirtti. Özgürgün, Anastasiadis’in seçimlere odakladığı görüntüsünün verdiği demeçlerden görülebileceğini kaydetti.
Cenevre zirvesine dönülmesi gerektiğini kaydeden Özgürgün, “53 yıl sonra toplanmış bir zirvenin erken terk edilmemesi gerekirdi. Kıbrıs Rum tarafının bu zirveye gitme niyeti yok gibi görünüyor. Beşli zirvenin haziran ayı sonuna kadar mutlaka gerçekleştirilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
Müzakerelerin ilanihaye devam etmesinin mümkün olmadığını da belirten Özgürgün, müzakere sürecinin 2018 Şubat ayına kadar sürüncemede bırakılmasının, yeni seçilecek Rum başkanı ile müzakerelere devam edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Özgürgün, “Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türk tarafının atmış olduğu pozitif adımlara, açılımlara, Türkiye ile birlikte ortaya koyduğumuz olumlu yaklaşımlara hiçbir şekilde cevap vermediği gibi şu anda da verecek gibi gözükmüyor” dedi.
Başbakan Özgürgün, Kıbrıs Türk tarafının, haziran sonuna kadar Cenevre sürecine dönülmesi, bu yönde bir ışık olmadığı takdirde müzakere sürecinin bu şekilde devam edemeyeceğini ortaya koyacak adım atması gerektiğini ekledi.
ERHÜRMAN: “MÜZAKERELERDEN SONUÇ ALINMASI İÇİN METODOLOJİ DEĞİŞMELİ"
Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman ise, müzakerelerle ilgili görüşme tutanakları ve Cumhurbaşkanı’nın verdiği bilgilere bakıldığında liderlerin son dört toplantısında hemen hemen hiçbir ilerleme kaydedilmediğinin görüldüğünü anlattı. Güney Kıbrıs’ın seçimlere endekslendiğini vurgulayan Erhürman, bu şartlarda ayni yöntemle müzakerelere devam edilmesi halinde ilerleme beklenmemesi gerektiğini söyledi.
Müzakerelerde sonuç alıcı yeni bir metodoloji arayışına girilmesi gerektiğini, bu yönde Birleşmiş Milletler’in de müdahale etmesi gerektiğini belirten Erhürman, “Rum Lider Anastasiadis’in müzakerelerde sonuç alıcı bir sürece girmeye mi, yoksa temmuz ayında gaz arama sondajlarının yeniden başlamasıyla ortaya çıkacak muhtemel krizleri bahane ederek sorumluluğu başkalarının üzerine atıp süreci bitime düşüncelerinde olup olmadığının yarından sonra görüleceğini” de söyledi.
Yeni bir metodoloji ile birlikte müzakere sürecine bir tarih de koymak gerektiğini belirten Erhürman, yeni metodoloji ile ilgili olarak, “Parça parça konuları görüşme şeklinde sonuç alınamayacağı son dört toplantıda net bir şekilde ortaya çıktı. Al-ver’e müsait, konuları ilişkili bir şekilde ele alacak bir metodoloji üzerinde çalışmak gerekiyor” dedi.
DENKTAŞ:”SADECE METODOLOJİ DEĞİL ZEMİN VE MİSYONUN DA DEĞİŞMESİ GEREKİR"
Demokrat Parti Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ise, 1964’te Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen iyi niyet misyonu ile 1977-1979 anlaşmaları zemininde yapılan müzakerelerde bir sonuç alınamadığını, bunun nedeninin de dünyanın Kıbrıs Rum kesimini adanın tek sahibi olarak görmesi olduğunu ifade etti.
Denktaş, “Bir taraf sahiplilik, bir taraf da ortaklık peşinden koşarken bir yere varmak çok mümkün değil” dedi.
Anastasiadis’in seçimler nedeniyle seçmenine doğruları aktarmadığını, özellikle Kıbrıs Türk tarafının müzakerelerdeki altı başlıkta Kıbrıs Türk tarafının geri adım attığı konusunda gerçekleri söylemediğini belirten Denktaş, Anastasiadis’e “seçimi bir fırsat olarak kullanarak, masada ne konuşuyorsa halkı ile onları paylaşması” çağrısında bulundu.
Metodoloji konusunda da Denktaş, “Sadece metodoloji değil zemin ve misyonun da değişmesi gerekir” dedi.
“Kıbrıs Türk tarafının tek ses olarak hareket edip etmediği” sorusuna karşılık da Denktaş, ayrıntılarda büyük farklılıklar bulunduğunu ancak genel olarak birlikteliğin geçmişe göre daha çok olduğunu, bunun nedenin de gerçeklerin ortaya çıkmaya başlaması olduğunu belirtti.
ÖZYİĞİT: “SİYASİ İRADEYE KALDI"
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de, rutin görüşmelerin dışına çıkılması, sonuç alıcı adımların atılması gerektiğini söyledi.
Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Anastasiadis’in seçim kaygılarını bir kenara iterek Cumhurbaşkanı Akıncı’nun olumlu adımlarına karşılık vermesini temenni ettiklerini kaydeden Özyiğit, gerginlik ortamına neden olabilecek sondaj çalışmaları öncesinde sonuç alıcı bir aşamaya girilmesi gerektiğini söyledi.
Özyiğit, “Bu nedenle yarınki görüşme son derece önemlidir. Önemli olan bundan sonra müzakerelerin sonuç alıcı bir sürece evrilmesidir... Artık tek ihtiyaç şey siyasi iradedir” dedi.