PAZAR’LIK

Oshan SABIRLI

Biraz tebessüm Yine Pazar gününü yaşamaya başladık. Yine tatil huzurunu ve tatilin biteceği huzursuzluğunu bir arada yaşıyoruz.  Pazar sabahından çok, Pazartesi gününün resmi tatil olması bizi daha da heyecanlandırıyor. Bu hafta Salı sendromunu yaşayacağız anlaşılan. Bu hafta çok güzel haberler veremedik size. Aslında yüzlerde tebessüm yaratan iyi haberlerimiz vardı muhakkak ama biz kömür gibi simsiyah haberlere odaklandık. Yaşamınızın anlamını iyi bilin ve özellikle bu Pazar gününü iyi değerlendirin.   İyi pazarlar. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp demiş büyüklerimiz. Belki bir komşunuzda falan vardır diye açıklayalım dedik. Ülkemizde bazı medya patronları “Azgın Teke Sendromu”na yakalanmış olabilir, hatta bazı siyasiler veya iş insanları. Eminim sizde yoktur bu belirtiler ama bilmekte fayda var… ***** Azgın Teke Sendromu nedir? Ailede meydana gelen parçalanma, çocukların evlenmesi yada evden ayrılmış olması, mesleki yaşamın gerilemesi yada emeklilikle birdenbire kesilmesi genellikle erkek menapozu olan antropoz ile la aynı döneme denk gelir. Ortalama 50 yaşından sonra belirginleşen zihinsel fonksiyonlarda düşüş, huysuzluk, kıskançlık ve çapkınlık gibi alışılmamış davranış şekillerinin dikkat çektiği dönem orta yaş krizi olarak adlandırılabilir. Orta yaş krizine giren, cinsel isteğinde yalancı bir artış yaşayan, yemeye içmeye düşen, evini, karısını, işini veya sosyal çevresini terk etmeye teşebbüs eden, kıskançlığı artan, çapkınlık yapan ve keyfine düşkün olan erkeklere halk arasında azgın teke, bu durumun yaşanmasına da Azgın Teke Sendromu denir. ***** Yorgancıoğlu’nun yemeği nasıldır acaba? Şimdilerde Ayşe Dilek Orhon hala televizyonda program yapıyor mu bilmiyorum. Açıkçası takipte edemiyorum. Ama Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun “Mutfakta Kim Var?” programında yapığı yemek aklıma takıldı. Bir ara Ayşe Dilek Orhon’u arayıp hem hatırını sorup hem de Yorgancıoğlu’nun ne pişirdiğini  öğrenmem şart oldu. Hazır aradığımda, “siyasetçinin iyisi, iyi yemek mi yapar?” yoksa “başarısız olan her yerde mi başarısızdır?” sorularını da sormam farz oldu diye düşünüyorum. ***** Demedi demeyin… Karpuzun Faydaları Yaz aylarının vazgeçilmez meyvesi olan karpuzun sayısız faydasının olduğu biliniyor.  Uzmanlar, karpuzun yüzde 95'inin sudan oluşmasından dolayı bedeni temizleyici bir özelliği bulunduğuna dikkat çekiyor. Karpuzun böbrekleri çalıştırdığı, idrar söktürdüğü, böbreklerdeki üre ve ürat tuzlarını temizlediği ifade edilirken, ayrıca kum ve taştan yakınanların da karpuzu es geçmemesi gerektiğine de dikkat çekiliyor.  Karpuzun B ve C vitamini içerdiği, az miktarda da olsa barındırdığı 'likopen' maddesi kalbi enfarktüs ihtimaline karşı koruduğu da açıklanmakta. Karpuzun bu özelliklerinden yararlanmak için yemeklerden çok önce, mide boşken tüketmek gerekiyor. Çünkü yemek sonrasında yendiğinde sindirim güçlüğü yaşanabiliyor. Yüksek miktarda lif içeren karpuzun kalorisi de düşüktür. İlginç olan, karpuzun besin değerinin diğer birçok besinde olduğu gibi kabuğunda saklı olması. Bu nedenle olabildiğince kırmızı etli kısmın altındaki beyazımsı kısmı tüketilmeli. Karpuz bol miktarda C vitamini ve antioksidan özelliğiyle çeşitli kanser türlerine karşı da etkili olan beta karoten içeriyor. İçerdiği yüksek potasyum kalp fonksiyonlarının ve kan basıncı düzenlenmesine yardımcı oluyor. Aynı zamanda iyi bir lif kaynağı olduğundan bağırsak hareketlerini de düzenliyor. Google’ın yardımına başvursanız daha çok büyük faydalarını göreceksiniz. Belirtelim taze hellim ve karpuz kombinasyonu hiçbir şeye değişmez. ***** RESİMDEKİNİ TANIYIN Kim bu resimdeki yakışıklı? Bir gazeteci, bir sendikacı, bir dost, hatta hepsinden önemlisi iyi bir aile babası… Tanıdınız mı?