Sahillerdeki plastik şişeler ve benzer kutuların içine girebilen yengeçler, şişe ağzının eğimli olması nedeniyle geri çıkmakta büyük zorluk yaşıyor.
Araştırma, okyanusların ücra köşelerindeki iki ayrı adada yapıldı.
Hint Okyanusu'ndaki Cocos Adaları ile Pasifik Okyanusu'ndaki Henderson Adası'nda yapılan incelemelerde milyonlarca plastik atık bulundu.
Araştırmanın yazarları arasında bulunan Londra'daki Doğal Tarih Müzesi'nin yaşam bilimleri departmanının kıdemli küratörü Alex Bond, "Plastik atıkların sahillerdeki ve diğer kara ekosistemlerindeki yaşama verdikleri zarar hafife alınıyor" dedi.
Okyanustaki plastiklerin hayvanların bedenine dolandığını ve midelerinde biriktiğini belirten Bond, plastiklerin karada da bir tuzak işlevi gördüğünü söylüyor.
Araştırmacılar adalarda inceledikleri sahillerde kaç tehlikeli şişe ve kutu olduğunu, bunların kaçının içinde hapsolmuş yengeç olduğunu saydı.
Avustralya'daki Tazmanya Üniversitesi'nden deniz ve Antarktika araştırmaları uzmanı Jennifer Lavers, "Sonuçlar şok edici olsa da sürpriz olmadı" dedi:
"Bu canlıların plastik kirliliğinden etkilenmesi kaçınılmaz."
Keşiş yengeçleri, bir özellikleri nedeniyle bu durumdan daha fazla etkileniyor:
Bu yengeçlerin kendi koruyucu kabukları bulunmuyor. Bu nedenle doğada buldukları kabukların içine girerek yaşıyorlar. Büyüdükçe daha büyük kabuklar aramak için kendi kabuklarından çıkıyorlar. İsimlerini de bu özelliklerinden alıyorlar.
Keşiş yengeçleri öldükleri zaman salınan koku, diğer yengeçlerin oraya giderek ölü yengecin kabuğunu almalarını sağlıyor.
Fakat bu yengeçler bir plastik atığın içinde öldüklerinde diğer keşiş yengeçleri de yeni bir kabuk umuduyla oraya gelerek aynı tuzağa düşüyor.
Uzmanlar keşiş yengeçlerinin ekosistemde çok önemli bir rolü olduğunu, bir yandan toprağı havalandırıp gübrelerken diğer yandan da tohumların yayılmasını sağladığını belirtiyor.
Araştırmanın yazarları, plastik kirliliğinin küresel bir sorun olduğunu ve keşiş yengeçlerinin yaşadığı her yerde benzer bir tablonun olabileceğini söylüyor.
BBC