Polis Yasası geçecek. Biz sizlere söz veriyoruz. Bu adam sözüdür diyenler nedense son dakika hatta doksan artı dörtte, of side pozisyonunda, Polise golü attı.
Beyler, bir defa söz ağızdan çıkana kadar sizin esirinizdir. Ağzınızdan çıktıktan sonra siz onun esiri olursunuz. İşte bu nedenle verip de tutmadığınız o sözlerin sanırım seçim sandığında esiri olma yolunda emin adımlarla ilerliyorsunuz.
Polis arkadaşlar, bugün yanımda yürümesini bilmeyen insanlar, seçim sonrasında, arkamdan dörtnala gelse ne yazar diyerek sitem ediyor.
Neyse Evkafın su meselesine geldiğim zaman, uzun bir süredir Polis arkadaşlar, ayni kuruma yani Güvenlik Kuvvetlerine bağlı iki teşkilata, Anayasa’nın amir hükmüne aykırı olarak ayrı, ayrı uygulamalar yapıldığını dile getiriyor.
Şöyle ki, Güvenlik Kuvvetlerine bağlı subay ve erbaşların 50 yaşına geldiği zaman hem emekli ikramiyesini hemde maaşını aldığı gözlemlenirken, yine Güvenlik Kuvvetlerine bağlı Polis teşkilatında bir subay ile polisin emekli ikramiyesini 50 yaşına geldiği zaman alırken emekli maaşını 56 yaşından gün aldığı gün almaya başladığı görülüyor. Polisler madem biz de ayni kuruma ve kuruluşa bağlıyız bu ikilem neden diye sormadan edemiyor. Eee vallahi bence de haklı bir soru.
Tabi bu soruya, damda gezer takyanoz misali, bir siyasi çıkıp Maliyede para yok derken diğer siyasi ama Başsavcılığın görüşü var. Hem bu yasa geçerse polis kalmayacak açıklamasında bulunuyor.
Beyler, bu polis teşkilatı, şimdiye dek siyasi arenadakilerini yüreklerindeki sevgi ile hak ettikleri gibi koruyup ağırladıysa, zamanı gelince gidecek olanları da layık oldukları şekilde uğurlamasını bilir.
Şimdi gelelim Savcılığın verdiği görüşe ve onu irdeleyelim. Başsavcılık bu duruma göz atarken, polis teşkilatının iç güvenliği sağlıyor olması, bu kişileri asker kişi olma konumuna sokmuyor. Başka bir anlatımla polis mensupları asker kişi olmayıp, asker kişiler ile polis mensupları ayni katagoride olan kişiler değildirler diyor.
Önce Başsavcı efendiye cevap verelim. Madem öyle neden polisleri Güvenlik Kuvvetlerine bağlı olmaktan çıkartıp İçişlerine bağlamıyorsunuz. Yoksa o konuda gücünüz yetme noktasında değil mi?
Polis mensuplarının 56 yaşını doldurmadan emeklilik maaşı almasının Anayasanın eşitlik ilkesinin 8. Maddesine aykırılık oluşturuyor deniyor. Peki ayni kuruma bağlı iki teşkilat bireylerine ayrı uygulamalar yapılması Anayasanın amir hükümlerine aykırılık teşkil etmiyormu? Peki polisin istediği bu hakların benzerleri, yargıçlara ve sizlere tanınırken o zaman bu beytambal kalsın yasadaki eşitlik ilkesi gezmeye mi gitmişti?
Anayasa devlet kurumlarında çalışanlar ‘Angarya’ çalıştırılamaz diyor. Devlete bağlı bazı kurumlar 24 saat çalıştıktan sonra 72 saat izne çıkıyor. Polis ise 24 saat çalıştıktan sonra 48 saat izne çıkıyor.
Memurun, hemşirenın, gümrükçüsünün sendikaları olduğu için ek mesaileri %75 oranında ödenirken, polisin sendikası olmadığından ve askere bağlı olup da disiplin nedeniyle ses çıkaramayacağından %25 oranında ek mesai ödeniyor. Peki burada eşitsizlik söz konusu olmaz mı? Ve bu noktada angarya çalıştırmak suç sayılmaz mı?
İsterseniz çalışma yıllarına da bir göz atalım. Polis yukarıda verdiğim rakamlara göre 25 sene fiili hizmet yaptığı zaman toplama ve çıkartma yapanlar hesaplasın tam tamına 37.5 yıl fiili görev yapmış olur. Memur ise 25 senesini 25 olarak tamamlar. Bu Anayasanın eşitlik ilkesine uygun mu diye Sayın Başsavcıya sorsak ayıp mı etmiş oluruz?
Sayın Denktaş Maliyede para yok deniyor. Bakın bugün görevleri icabı çektikleri stres ve yoğun iş hacmi nedeniyle 60 yaşına gelen her polis mutlaka bir hastalıktan mustariptir. Bel fıtığı çeken romatizma ağrılarına nalet eden bir polis 50 yaşına geldiği zaman emeklilik hakkını kullanırsa ek mesaileri ile 7 bin civarında maaşı yeni giren bir polise 4000 TL ödeneceği için devlet kar da etmiş olacak.
Bakın polis kalmayacak diyenler ve para yok maskesi arkasına saklanalara bir tavsiyem olacak. Gelin siz Pazartesi günü bu yasayı geçirin. Ancak geçirilen yasanın yürürlüğe girme tarihini 2019 olarak kayda geçirin. O zaman ne şiş nede kebap yanar diye düşünürüm.
Haaa inadım inattır derseniz, ağzında bal olan arının kuyruğunda iğnesinin de olduğunu unutmayın.